Logo

6. Hukuk Dairesi2023/258 E. 2024/2242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait çekin teminat amaçlı verildiği ve rıza dışı ciro edilerek takibe konulduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve kötü niyet tazminatı davasında, davalının icra takibini başlatırken kötü niyetli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ceza mahkemesi kararında, davalıların çeki teminat olarak verildiğini bilmelerine rağmen takibe koydukları tespit edilmiş olup, davalının icra takibini başlatırken kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin kötü niyet tazminatına hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1862 E., 2022/221 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/763 E., 2022/246 K.

1- İlk Derece Mahkemesince; menfi tespit davasında, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarında davacı şirkete 244.650-TL borçlu olarak göründüğü, çekin davalı Vira şirketinden diğer davalı şirket ... şirketine verildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, değişik iş dosyası kapsamında davacının eser sözleşmesi gereğince üstlendiği edimlerini ifa etmiş olduğu, davalı şirketlerin ortak ve yetkilileri olan ..., ... ve muhasebe görevlisi olan davalı ...'ün sanık olarak yargılandığı davaya konu çekle ilgili açığa imzanın kötüye kullanılması suçu yönünden yürütülen ceza yargılaması sonucunda çek miktarınca alacaklarının bulunmadığı halde çeki ciro ile alıp kullandıkları, bu şekilde suçlarının sabit olduğu tespit edilmekle sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiği ve dosyanın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, bu hali ile davaya konu çekin teminat amacı ile verilmiş olup davacının davalılara borçlu olmamasına rağmen çekin rıza hilafına ciro edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı şirketin keşideci olduğu 255.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince; mahkemece kötü niyet tazminatı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

3- Kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu İlk Derece Mahkemesince; kesinleşen mahkumiyet kararı ve dosya kapsamı ışığında davalı asil ile davalı şirketlerin temsilcilerinin çekin teminat vasfında ve bedelsiz olduğu hususlarında bilgi sahibi olup TTK'nın 632. maddesi karşısında icra takibinin başlatılmasında haksız ve kötü niyetli olduklarının kabulünün gerekeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 255.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, dava değerinin %20'si oranında 51.000,00-TL kötü niyet tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

4- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı ... vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesince; İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/355 E. 2015/334 K. sayılı dosyasında kesinleşen mahkumiyet kararı ve davaya konu çeki davacı aleyhine takibe koyan kişinin davalı ... olması göz önünde bulundurulduğunda davalı ...'ün icra takibinin başlatılmasında haksız ve kötü niyetli olduğunun kabul edilmesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5- Bu karara karşı süresinde davalı ... vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, keza; davalı şirketlerin ortak ve yetkilileri olan ..., ... ve muhasebe görevlisi olan davalı ...'ün sanık olarak yargılandığı davaya konu çekle ilgili açığa imzanın kötüye kullanılması suçu yönünden yürütülen ceza yargılaması sonucunda çek miktarınca alacaklarının bulunmadığı halde çeki ciro ile alıp kullandıkları, bu şekilde suçlarının sabit olduğu tespit edilmekle sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiği ve dosyanın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, bu halde davalı asil ile davalı şirketlerin temsilcilerinin çekin teminat vasfında ve bedelsiz olduğu hususlarında bilgi sahibi olduğu anlaşıldığından davalı ... vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı ... vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.06.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.