Logo

6. Hukuk Dairesi2023/2765 E. 2024/3207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının telefon hatlarını kullanarak yurt dışından Türkiye'ye ses trafiği taşıması nedeniyle davacıya verdiği zararın miktarının tespiti ve tazmin yükümlülüğü.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının haksız fiili nedeniyle davacıya verdiği zararın, davalının üçüncü kişilerle yaptığı görüşme sayısına göre hesaplanarak belirlenmesinin ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kısmen kabul kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/346 E., 2020/190 K.

KARAR : Kısmen Kabul

1- Mahkemenin ilk kararında, tazminat davasında, davalının davacının telefon hatlarını kullanarak yurt dışından Türkiye'ye ses trafiği taşınması eylemlerini gerçekleştirmesinden dolayı davacının maruz kaldığı zararının tahsili gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2- Mahkeme kararına karşı, taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesince zararın miktarına ilişkin objektif belirleme yapılmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuştur.

3- Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kendi beyanlarına göre varlığını iddia ettiği zararın somut verilerle ispatlanmasının mümkün olmadığı, bozmadan önce davacı alacağının en düşük ücretleri ihtiva eden 1. kademe tarifeye göre hesaplanmış olması bakımından bozma ilamı lehine verilen davalının daha yararına bir hesaplama yapmanın da mümkün olmadığı, davacının zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

4- Mahkemenin ikinci kararına karşı, davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesince bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunun hüküm tesisine elverişli olmadığı, davacının, davalının yasa veya sözleşmeye aykırı fiil nedeniyle uğrayabileceği zararının yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmesi, zararının bu şekilde belirlenememesi halinde ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 42. maddesi uyarınca belirlenerek hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuştur.

5- Mahkemece, ikinci bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının davacı şirketten sözleşme kapsamında tahsis edilen telefon hatlarını kullanarak yurt dışından Türkiye'ye ses trafiği taşıma işini yaptığı, davacının sağlayacağı menfaatin engellenmesi suretiyle zararına sebebiyet verildiği, davalının davacı şirketin telefon hatları üzerinde üçüncü şahıslara sağladığı görüşme sayısına göre tespit edilen 16.822,38 TL zarar miktarının mülga Borçlar Kanununun 42. maddesine göre hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

6- Bu karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılıp hüküm verildiği anlaşılmakla, temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.