"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/409 E., 2022/1290 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/974 E., 2021/768 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, cezai şart davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; arsa sahibi davalı ... ve diğer davalıların murisi ... ile yüklenici olan müvekkili arasında 27.05.2005 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline %50 arsa payının devredilmesi gerektiğini, müvekkilinin binayı tamamlama edimini yerine getirdiğini, davalıların 8 yılı aşkındır binada oturduklarını, kat mülkiyetinin kurulması için 15.05.2009 tarihli ihtarname gönderdiklerini, davalıların işlem yapmaya yanaşmadıklarını, sözleşmede davalıların edimlerini yerine getirmemesi halinde cezai şart öngörüldüğünü ileri sürerek, tapuda davalı ... adına kayıtlı hissenin 16/800 hissesi, davalı ... adına kaytlı hissenin 8/800 hissesi ile diğer davalılar adına kayıtlı hisselerin ayrı ayrı 3/800 hissesinin iptali ile müvekkili adına kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL cezai şartın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının önce gecikme tazminatına ilişkin borcunu ifa etmesi halinde davalının da arsa payını devredeceğini cevabi ihtarnamede bildirmesine rağmen dava açma yolunun seçildiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının sözleşme kapsamında kamu borcu olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; sözleşmede kararlaştırılan sürede davacının daireleri teslim edemediğini, gecikme tazminatı yönünden verilen kararın infazının mümkün olmadığını, davacının göndermiş olduğu ihtarnameye ödeme yükümlülüğü hatırlatılarak cevap verildiğini, takas mahsup talepleri uyarınca karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yüklenicinin süresi içinde edimini yerine getirmediği, zira 15.01.2007 tarihinde kat mülkiyeti ile teslim işleminin yapılması gerekirken 10.11.2008 tarihinde yapı ve iskan ruhsatının alındığı buna rağmen kat mülkiyetine geçilmediği, nitekim gecikme sebebiyle davalılardan ... mirasçılarının açtığı davada gecikme tazminatından kaynaklanan alacak talebinin kabulüne karar verildiği, bu kararın onanarak kesinleştiği, ilamın icrası kapsamında açılan takibe davacı yüklenicinin ödeme yapmadığı, buna göre davacı yüklenicinin kat mülkiyeti kurulması ve teslim edimini yerine getirmediğinden davalı arsa sahiplerinden dava konusu edilen toplam 36/800 hissenin devri ediminin ifasını ve cezai şartı isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazdaki binanın iskan ruhsatı alınarak davalılara teslim edildiğini, kararın gerekçesinde belirtilen kat mülkiyetinin kurulamamış olmasının sebebinin davalıların tutumu olduğunu, nitekim davacının kat mülkiyetinin tesisi suretiyle ortaklığın giderilmesi talepli dava ikame ettiğini ve o davanın eldeki davanın sonucunu beklediğini, mahkemece cezai şart taleplerinin reddi kararının da doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yüklenicinin edimi karşılığında davalı arsa sahiplerinin arsa paylarının %50'sini davacı arsa sahiplerine devretmeyi üstlendikleri, davacı yüklenicinin dava konusu taşınmazdaki binayı yapıp teslim ettiği, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından ikame edilen eldeki sözleşme kapsamında ödenmesi gereken gecikme tazminatı davasında Yargıtay ilamında davacı yüklenicinin binanın teslim borcunu 14.05.2009 tarihinde yerine getirdiğinin belirtildiği, bununla birlikte davalı arsa sahiplerinin davacı yükleniciden gecikme tazminatı alacağının bulunduğu,o halde mahkemece, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... lehine hüküm altına alınan 10.000 USD'nin ve yargılama giderlerinin tahsiline ilişkin başlatılan Konya 9. İcra Dairesi'nin 2017/5594 E. Sayılı dosyasındaki borcun TBK'nın 97. maddesi uyarınca birlikte ifa kuralı gereğince davacı tarafından takip alacaklısı davalılara ödenmesinden sonra tapunun iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalılardan ...'in ise gecikme tazminatına ilişkin herhangi bir davası veya icra takibi bulunmadığı eldeki davada, gecikme tazminatına ilişkin mahsup talebinde bulunmuş ise de, gecikme tazminatı alacağı eserin tesliminden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, davacı yüklenici tarafından zamanaşımı def’inde bulunulup teslimden itibaren beş yıl geçtiğinden alacağın zamanaşımına uğradığı, bu davalı yönünden davacının teslim borcunu yerine getirdiği, cezai şart istemi yönünden ise sözleşmenin 9. maddesinde bahsedilen ceza koşulu seçimlik ceza niteliğinde olup, dava dilekçesinde, sözleşmenin ifası kapsamında arsa paylarının tescili talep edilmiş olmakla davacının hem borcun hem de cezanın ifasını isteyemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle tapu iptal ve tescil yönünden davanın kabulüne, cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin cevabi ihtarlarda arsa payı devrine hazır olduğunu belirttiğini, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yargılama giderinin müvekkili üzerinde bırakılmaması gerektiğini, müvekkiline ait dükkanlarda depo varken davacının kendisine ait dükkanları depolu olarak gösterdiğini, sözleşmeye göre inşaatın tamamlanması için kat mülkiyetinin tesis edilmesi gerektiği, davacının edimini yerine getirmediğini, tapu kayıtlarında çok sayıda kamu borcu olduğundan kat irtifakı kurulamayacağını, ifanın tamamlanması için SGK ve vergi borçlarının ödenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde;icra dosyası borcunun ödenmesi koşuluyla dava kabul edildiğinden müvekkillerinin taşınmaz hissesini ellerinde tutmakta haklı olduklarını, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yargılama aşamasında çıkartılan icra dosyası borcunu verilen süreye rağmen ödemeyen davacıya tekrar bu hakkın verilmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekilleri lehine hükmedilen vekalet ücretinin cüzi olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı yükleniciye verilmesi gereken arsa paylarının tapusunun iptali ve tescili ile cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası,TBK’nın 470 vd. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı arsa sahiplerinin, tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili olarak dava tarihi itibariyle davaya karşı çıkmakta haklı oldukları gözetilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerekir. Bu nedenle mahkemece, davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 7 numaralı paragrafında yer alan “7.867,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili” ibaresinin çıkartılarak yerine “7.867,60 TL harcın davacıdan tahsili” ibaresinin yazılması, 9 numaralı paragrafın çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması, 10 numaralı paragrafın hükümden çıkartılarak yerine “Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.