Logo

6. Hukuk Dairesi2023/292 E. 2024/509 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tacirler arasında akdedilen konaklama sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmesi üzerine, davalı tarafından talep edilen cezai şartın geçerliliği ve miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, cezai şartın fahiş olduğunu iddia etmesine rağmen, istinaf incelemesinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz edememesi ve sözleşmenin taraflarının tacir olması nedeniyle cezai şartın tenkisi talebinde bulunamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında konaklama sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin, imzalanmış olan bu sözleşme kapsamında acenta olarak faaliyet gösterdiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin aracı olduğu ... merkezli şirketin otelde konaklayarak toplantılarını gerçekleştireceğini, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin, davalı otele ödeme yaptığını, ancak Türkiye'de meydana gelen olaylar nedeniyle ... merkezli şirketin yıllık toplantılarını yapmaktan vazgeçtiğini, ödemelerin iade edilmemesinin açıkça hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, bu durumun müvekkilinin ekonomik yönden yıkımına yol açacağını belirterek, davalı aleyhine dava hakları ile fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı tutularak,ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte toplam 101.255,20 Euronun tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin 5. maddesinde, yapılan rezervasyonun iptali halinde tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacağının yazılı olduğunu, sözleşmenin taraflarının tacir olduğunu, davacıdan 14.964 Euro net bakiye alacakları olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin 5.maddesinde yapılan rezervasyonun iptali halinde; tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacağı, davacı taraf ülkede meydana gelen bir kısım terörü hadiseleri üzerine ... Dış İşleri Bakanlığının "Türkiye'ye seyahat yapılmasının tehlikeli olacağı" yönündeki uyarısı üzerine rezervasyonun iptal edilmek zorunda kalındığını ileri sürmüşse münferit sayıdaki olay karşısında ülkede olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı vb bir durum söz konusu olmadığı, sözleşmeyle kararlaştırılan organizasyonun büyüklüğü ve kapsamı da dikkate alındığında davacının bu nedenle anılan dönem için gelen teklifleri geri çevirmek durumunda kalacak olması karşısında taraflarca ceza koşulu öngörülmesi ve bu itibarla sözleşmeyle öngörülen ceza koşulunun da yerinde olduğu sözleşme hükmünün geçerli olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; iptal nedeninin sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen mücbir sebebe dayandığının belirtilmesine rağmen Mahkemece göz ardı edildiğini, müvekkilinin, sözleşmeyi feshetmesinin önceden sezilemeyen, beklenilmeyen bir duruma dayandığını, sözleşme içerisinde mücbir sebep olarak sayılan hallerin sadece örnek teşkil etmekte olup tahdidi olmadığını, cezai şartın miktarının asıl edim ile eşdeğer olması nedeniyle müvekkilinin iktisadi açıdan mahvına yol açacak nitelikte olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığı ve bu sebeple hakkaniyete ve adalete uygun ölçüde indirilmesi veya kaldırılması gerektiğinin izah edildiğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tacir sıfatını haiz olan davacının, cezai şart miktarının tenkisini talep edemeyeceği, davacının cezai şartın kabul edildiği tarihteki iktisadî durumu üzerinde bilirkişilerce inceleme yapılması ile tespit edilebileceği, Mahkemece tarafların ticari defter ve dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de inceleme için tayin edilen günde davacı vekili, müvekkilinin ödemeleri ile ilgili olan kısmın orjinalini ve ... mali müşavir yazısını, tercümesini yaptırarak dosyaya sunduğunu beyan etmiş ise de cezai şartın fahiş olduğu iddiasına karşın müvekkili şirkete ait ticari defter, kayıt ve belgeleri ibraz edemediği, ayrıca kaldı ki dava dilekçesinde ticari defter ve belgelere delil olarak da dayanılmadığı, cezai şartın ahlaka ve adaba aykırı olup olmadığının ve dolayısıyla tenkisinin gerekip gerekmediğinin tespiti yönünden bir incelemenin yapılması mümkün olmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebepleri ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tacirler arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci

fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 17.100 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.