Logo

6. Hukuk Dairesi2023/317 E. 2024/958 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının, aidat borcunun olmadığının tespiti, ihraç kararının ve dayanak ihtarnamelerin iptali istemiyle açtığı davada, davacının peşin ödemeli üye olup olmadığı ve buna bağlı olarak aidat borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, devraldığı üyeliklere ilişkin yüklenici şirketin kooperatife olan borcunun, davacı adına yapılan ödemeler ve devredilen diğer daire bedelleri ile ödenmiş olduğu, dolayısıyla davacının kooperatife aidat borcu bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hatalar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/424 E., 2022/925 K.-Birl. Dava 2008/7 E.- 2007/319 E.

HÜKÜM/KARAR : Asıl ve birleşen 2007/319 E. sayılı davanın kısmen kabulü, Birleşen 2008/7 E. sayılı davanın kabulü

Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen dosyalarda menfi tespit, ihraç kararının iptali, ihraca dayanak ihtarnamelerin geçersizliğinin tespiti ile yönetim kurulu kararlarının iptali davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen 2007/319 E. sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2008/7 E. sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleşen davada taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 21.09.2006 tarihinde kooperatifin üyesi olduğunu, üyeliğinin dava dışı yüklenici ... Ltd. Şti.'nin kooperatifle yaptığı inşaat sözleşmesi gereği uhdesinde bulunan D blok 4, 5 ve 6 no.lu dairelerin dava dışı ...'tan müvekkiline geçmesi suretiyle peşin ödemeli olarak yapıldığını, davalı tarafça gönderilen 19.07.2007 tarihli ihtarname ile müvekkilinin üç ortaklık payına karşılık 240.000,00 YTL tutarında aidat borcunun bulunduğunun bildirildiğini, ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, 19.07.2007 tarihli ihtarnamenin geçersiz olduğuna, dayanak 13.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen 2007/319 E. sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihraca dayanak yapılan 16.08.2007 tarihli ikinci ihtarnamenin ve aynı tarihli yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Birleşen 2008/7 E. sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyeliğinden ihracına ilişkin 25.09.2007 günlü kooperatif yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin 02.04.2006 tarihli genel kurulunda A, B, C, D bloklarındaki boş bulunan üyeliklere yazılı taahhütleri almak koşuluyla kur'aya tabi olmayan şartlı üye alınmasına karar verildiğini, bu genel kurul kararına istinaden 11.04.2006 tarihli yönetim kurulu kararı ile dava dışı ... Yapı Malzemeleri Ltd.Şti.'ye inşaat yapım sözleşmesine istinaden 80.000 TL olarak belirlenen daire bedeli karşılığı 32 dairenin şartlı üye olarak verildiğini, yüklenici şirket tarafından kooperatife hiçbir imalat yapılmadığından aradaki sözleşmenin feshedildiğini, akabinde dava dışı ... Yapı Malzemeleri San. Tic. A.Ş. ile benzer şartlarda sözleşme imzalandığını, daha sonra ... şirketi ile yapılan sözleşmenin de fesih edildiğini, anılan sözleşmelerdeki yükleniciler tarafından edimin yerine getirilmediği gibi satışın yasaya ve taraflar arasındaki sözleşmelere açıkça aykırı olduğunu, buna dayalı olarak bir hak iddia edilemeyeceğini, kooperatifin 21.09.2006 tarihli yönetim kurulu kararı ile D blok 4, 5, 6 no.lu daireleri davacının dava dışı üyeden devraldığını, ancak davacının bu daireler için hiçbir ödeme yapmadığını, bunun üzerine süresinde ve usule uygun ihtarlar gönderilerek üç hisseye tekabül eden üyelikten ihraç edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen 2007/319 E. sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

3. Birleşen 2008/7 E. sayılı davada davalı kooperatif temcilsici; davacının kooperatif üyesi olduğunu, ancak hiçbir ödemede bulunmadığını, bu nedenle kendisine Kooperatifler Kanunu gereğince ihtarname gönderdiklerini, bu ihtarnamelere rağmen borç ödenmediği için ihraç kararı verildiğini, ihraç kararının usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.05.2014 tarihli ve 2013/89 E., 2014/157 K. sayılı kararı ile; davacının üyeliği devraldığı ... Yapı Malzemeleri Ltd.Şti. ile yapılan sözleşmenin feshedildiği, yüklenici şirkete halef olarak inşaatı devam ettiren ... Yapı Malzemeleri San. Tic. A.Ş. de kooperatiften bir alacağı olmadığının Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/154 E. sayılı dosyasında verilen karar ve dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu nedenle davacının peşin ödemeli ortak olmadığı ve kooperatife her bir üyeliğe isabet eden 80.000,00 TL borçlunun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen 2007/319 E. sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2008/7 E. sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 08.02.2017 tarihli ve 2016/2230 E., 2017/286 K. sayılı ilamı ile; davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine, davacı vekilinin birleşen davalardaki tüm, asıl davada sair temyiz itirazlarının reddiyle davacının peşin-sabit ödemeli üye olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, sözleşmesi fesh edilen yüklenici şirket olan ... Yapı Malzemeleri Ltd. Şti.'ne isabet eden bağımsız bölümlere ilişkin ne miktarda kooperatife üyelik işleminin sağlandığı, yüklenici şirket tarafından davalı kooperatifin faydasına ne miktar iş yapıldığı tespit edilip yükleniciye isabet eden ve kooperatifçe devredilen üyelikler karşılığı yeterli imalat yapıldığı belirlenirse, yapılan üyelik devirlerinin bu imalatlar karşılığı olduğu kabul edilip bu üyeliklerden birini devralmış olduğunun belirlenmesi halinde davacının peşin ödemeli ortak olduğu sonucuna varılması gerektiği, yüklenici ... Yapı Malzemeleri Ltd. Şti. tarafından yeterli imalat yapılmadığının belirlenmesi hâlinde ise, davacının normal kooperatif üyesi olarak değerlendirilmesi ve şimdiki gibi menfi tespit isteminin reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma kararına karşı asıl davada davalı kooperatif vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 30.05.2019 tarihli ve 2017/1530 E., 2019/2498 K. sayılı ilamı ile; her ne kadar bozma ilamında; dava dışı yüklenici şirket tarafından yeterli imalat yapılmadığının belirlenmesi durumunda davacının normal kooperatif üyesi olarak değerlendirilmesi ve şimdiki gibi menfi tespit isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, mahkemece menfi tespit talebi yönünden yapılması gereken bozma içeriğinde bahsi geçen bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek davacı borç miktarı nispetinde dava değeri de dikkate alınarak hüküm kurulması olup bozma ilamından şimdiki gibi menfi tespit isteminin reddine karar verilmesine ilişkin kısım çıkarılarak bozma gerekçelerinin kısmen değiştirilmesine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı sonrasından alınan bilirkişi kök ve ek raporları hükme esas alınarak davacının üyeliği devraldığı yüklenici ... Yapı Malzemeleri Ltd.Şti. nin yaptığı toplam imalat değerinin 835.852,50 TL olduğu, davalı kooperatifçe yüklenici borcuna karşılık davacı adına 666.787,43 TL ödeme yapıldığı, yine davacının onayı ile 4 dairenin ... A.Ş. ve ... A.Ş. ye verildiği, verilen bu dairelerin o tarihteki bedeli 80.000,00 TL x 4 = 320.000,00 TL ile davacı adına yapılan 666.787,43 TL toplandığında toplam 986.787,43 TL ödeme yapılmış olduğu, dolayısıyla kooperatifin ... Yapı Malzemeleri Ltd.Şti. 'ne bir borcunun bulunmadığı, ... Yapı Malzemeleri Ltd. Şti. ne tarafından araya başka devirler girmek suretiyle neticeten davacıya devredilen 3 hisse bedelinin kooperatife hiç ödenmediği ve genel kurul ve yönetim kurulu kararı ile her bir üyeliğe isabet eden borcun 80.000 TL olduğu gerekçesiyle davacının asıl davasının kısmen kabulü ile menfi tespit talebinin reddine, davacının üyelikten ihracına ilişkin çekilen 19.07.2007 tarihli ihtarnamenin geçersiz olduğunun tespitine, 13.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, birleştirilen davalarda verilen kararlar ise bozma konusu yapılmayarak, kesinleştiğinden aynen tekrar edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asıl ve birleşen 2007/319 E. sayılı davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen 2007/319 E. sayılı dosya yönünden ihtarname geçersiz ise yönetim kurulu kararının da iptali gerektiğini, mahkemece davacının ... Yapı Malzemeleri Ltd. Şti. ve ... Yapı Malzemeleri San. Ve Tic. A.Ş. daireyi devraldığını kabul edildiğini, yüklenici şirketlerin davalı kooperatiften alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, davalı kooperatifin yüklenici ... Yapı Malzemeleri San. Ve Tic. A.Ş. ile yaptığı mutabakatta yüklenici şirketin alacaklı olduğu, müvekkil davacının üzerinde bulunan daire bedellerinin yüklenici alacağından düşüldüğünü, mahkemece bu tespitlere rağmen davacının halefi olduğu yüklenici şirketlerin davalı kooperatiften alacağı kalmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinin reddine karar verdiğini, yüklenicinin kooperatiften alacağının olmadığı varsayılsa dahi müvekkil borç olmadığını bilerek söz konusu taşınmazları devralarak kooperatif üyesi olduğundan tamamen iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, davalı kooperatifin dava konusu aidat bedelini yükleniciden talep etmesi gerektiğini, söz konusu borçtan ... Yapı Malzemeleri Ltd.Şti. nin sorumlu olduğunu, yüklenici şirkete bedelsiz olarak verilen hisseleri müvekkilin bedelsiz ve borçsuz devraldığını, beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; önceki kararın menfi tespit istemi ile ilgili eksik inceleme yapıldığı yönünde bozulduğunu, bu durumda davacı için ön görülen 1.500,00 TL avukatlık ücretinin de kesinleştiğini ve davalı yönünden de müktesap hak oluşturduğunu, karar tarihindeki tarifeye göre davacı vekiline 9.200,00 TL vekalet ücretinin takdiri yersiz olduğunu, birleşen davalar yönünden Yargıtay'ın bozmasının olmadığını, bu davalar yönünden kararın kesinleşmiş olması nedeni ile yeniden karar ittihazına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, asıl davada menfi tespit talebi dışındaki talepler yönünden verilen kararlar aleyhine bir bozma olmadığından bu hususlar ile ilgili karar ittihazına yer olmadığına karar verilmesi, bunlar ile her iki taraf lehine hükmedilen 1.500'er TL lik vekalet ücretinin değerlendirilmesi gerektiğini, menfi tespit istemi yönünden bozma sonrası yeniden değerlendirme yapılıp karar verildiğinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 9.200 TL maktu vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca kabule göre asıl davada iki ayrı talebin reddi yönünden iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, asıl dosyada 3 ayrı taleple ilgili değerlendirme yapılarak sadece ihtarnamenin geçersiz olduğunun tespitine, diğer iki talebin reddine karar verildiği halde davacının yaptığı toplam 2.184,50 TL yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verildiğini, yapılan incelemeler tamamen menfi tespit isteği ile ilgili olduğundan davacının bu konuda yaptığı giderin kendi üzerine bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davalarda menfi tespit, ihraç kararının iptali, ihraca dayanak ihtarnamelerin geçersizliğinin tespiti ile yönetim kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.2. Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise, yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden tüm, davalı vekilinin birleşen davalar yönünden tüm, asıl dava yönünden aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.3. Asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkemece menfi tespit talebi yönünden dava reddedildiğine göre davalı taraf lehine dava değeri 240.000,00 TL üzerinden karar tarihi itibarıyla hesap edilen 36.600,00 TL nispi vekalet ücreti takdiri ile asıl davadaki taleplere ilişkin tarafların haklılık durumu gözetilerek, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden tüm, davalı vekilinin birleşen davalar yönünden tüm, asıl dava yönünden diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın asıl dava yönünden temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 inci bendinin 7 nci ve 9 uncu paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine,

7 nci paragraf olarak "Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 9 müzekkere ücreti 32 TL, 19 davetiye ücreti 129 TL, 2 bilirkişi ücreti 600 TL olmak üzere toplam 761,00 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 15 elektronik tebligat gideri 84,50 TL, 1 tebligat gideri 19 TL ve 3 bilirkişi gideri 1320 TL olmak üzere toplam 1423,50 TL yargılama giderinden ibaret bozma öncesi ve bozma sonrası 2184,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"

9 uncu paragraf olarak "Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ne göre takdir ve tayin olunan 36.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"

paragraflarının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcın temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davacıya yükletilmesine,

İstek hâlinde peşin alınan harçların ilgililerine iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.