Logo

6. Hukuk Dairesi2023/3213 E. 2023/3279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta, sözleşmenin tarafı olmayan bir üçüncü kişinin (davacının), nama ifaya izin verilmesi talebinde bulunup bulunamayacağı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, nama ifaya izin isteme hakkının sözleşmenin tarafı olan arsa sahiplerine ait olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan davacının bu hakkı kullanmasının mümkün olmadığı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/892 E., 2023/700 K.

DAVA TARİHİ : 15.04.2019

HÜKÜM/KARAR : Esasdan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/163 E., 2022/16 K.

Taraflar arasındaki eser sözleşmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esasdan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye düşen 5 no.lu bağımsız bölümü haricen satın aldığını ve malik sıfatıyla halen kullandığını, buna ilişkin açtığı tapu iptal tescil davasının derdest olduğunu, davalılardan İbrahim ile Zeynep’in taraf oldukları Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2012/559 esas sayılı nama ifa davası neticesinde nama ifanın tamamlanması için toplam arazi ve inşaat üzerinden belirlendiğini, satılan her bağımsız bölüm için ve ortak alan için ortak alandan her bağımsız bölüme düşen pay için tespitin yapılması gerektiğini, 5 no.lu bağımsız bölüm açısından temlik hükümlerine göre müvekkile düşmesi durumunda ortaya çıkacak bedelin belirlenmesi için bu davayı açtıklarını, Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/559 esas sayılı dosyasında dava konusu alacak tutarı olan 326.543,39 TL’yi davanın tarafı olmadıklarından, sadece 5 no.lu bağımsız bölüme ait hak sahipliği iddiaları ve buna ilişkin ortak alanlardaki sahiplikleri göz önüne alınarak borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5 no.lu bağımsız bölüm karşılığında ifa izin bedelinin 27.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu bağımsız bölümü kullanımına muvafakat ettikleri iddiasının gerçek dışı olduğunu, Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile ifa izni kararı verildiğini, davayı kabul etmemekle birlikte harici satış sözleşmesinin üstünden 11 yıl geçtiği için öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, yine ayrıca husumet itirazları olduğunu, 5 no.lu bağımsız bölümünün 1/4 hissesinin davalı ... adına kayıtlı olup dava tarihi itibariyle malik olmadığından tamamı kabul edilmediği taktirde 3/4 hisse yönünden ... yönünden husumetten reddine, yüklenici edimini gereği gibi ifa etmediğinden müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde nama ifayı isteme hakkı arsa sahibine ait olduğundan sözleşmenin tarafı olmayan davacının nama ifaya izin talebinde aktif husumeti bulunmadığı, diğer taraftan yasal olarak nama ifaya izin isteme hakkı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tarafı olan arsa sahiplerine ait olup sözleşmenin tarafı olmadıklarından davacı tarafın TBK 113. maddesinden yararlanarak böyle bir dava açma aktif husumet ehliyetleri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tamamlama ödemesinin hissesi oranında ortaya çıkması için iş bu davanın açıldığını, davalı ...'na karşı inşaatın tamamını bitirme yükümlüsünün müvekkili olmadığını, site olarak yapılan inşaatın hissesi oranında tamamlama yönünden muhatap olduğunu, bağımsız bölüm maliklerinin mahkeme kararına göre yol duvar ortak aydınlatma peyzaj gibi eksik işleri tamamlaması gereken davalı ...'nın bunları yerine getirmediği bahisle de dava açıldığı ve bu dava inceleme konusu yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, mahallinde keşif yapılmadığı, değer tespiti oluşturulmadığını, taraf teşkil oluşturulmadan karar verildiğini, ...'nın davalı eşinin mirasçısı olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan ve Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/559 esasında görülen ihtilaf ile ilgili olarak davacının, sözleşme taraflarına ait bir hak olan nama ifaya izin talebi konusunda dava hak ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, nama ifaya izin verilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa sahibi ile yüklenici arasında yapılmış bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde; yüklenicinin şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin, nama ifa talep edip edemeyecekleri hususu davanın esasını oluşturmaktadır. Nama ifa; eseri yüklenicinin nam ve hesabına,iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka bir yükleniciye tamamlattırması demektir. Yüklenicinin eseri tamamlama olasılığı zayıf ve eserde tamamlanabilecek durumda ise, sözleşmenin tarafı olan iş sahibi, TBK 113, (BK 97) maddesi uyarınca nama ifaya izin isteyebilir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere yasal olarak nama ifaya izin isteme hakkı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine ait olup, sözleşmenin tarafı olmayan davacının TBK 113, BK 97 maddelerinden yararlanarak, böyle bir davayı açmaya aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.