"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/189 E., 2023/203 K.- Birl. Dava 2016/1104 E.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
1. Mahkemece, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılan asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 25.01.2019 tarihli, 2018/3184 Esas, 2019/387 Karar sayılı kararıyla iddia ve savunma ile sınırlı olarak, sözleşme ve mevzuat hükümlerine göre tasfiye kesin hakedişinden kesildiği ileri sürülen fiyat farkı ve diğer 5 kalem kesinti ile ilgili, davacının hem miktar hem de bedel konusunda taleplerini aşmamak ve taleplerle ilgili davalının kabulünden az olmamak üzere ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 40. maddesine uygun biçimde 1D.01 poz numaralı imalât kalemi bakımından 5 no.lu ara hakedişe yüklenicinin usulüne uygun itirazı olup olmadığı da araştırılıp değerlendirilerek, hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, dava konusu olmayan hususları da inceleyerek tasfiye kesin hesabı yapan bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle söz konusu karar bozulmuştur.
2. Bozma kararından sonra, yargılama sırasında aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/1104 Esas sayılı dosyası işbu dosya ile birleştirilmiştir.
3. Mahkemece, asıl ve birleşen davalarda yapılan yargılama sonucunda, davaların kısmen kabulüne dair verilen karar asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
4. 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar" hükmüne yer verilmiştir.
5. Dosyaların birleşmesi halinde, ilk dosya Yargıtay incelemesinden geçtikten sonra henüz kanun yolları aşamasına gelmemiş yeni bir dosyanın bu dosya ile birleşmesi halinde, birleşen dosyanın istinaf yoluna tabi olacağı açıktır. Zira davalar birleşmekle bağımsızlıklarını korur, ayrı dosya olma özelliğini devam ettirirler.
6. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmektedir.
8. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.
9. Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl dava dosyasının “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.
10. Ne var ki, birleştirilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1104 Esas sayılı dava dosyanın karar tarihi 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra olup, bu dosyada verilen kararla ilgili daha önce Yargıtay denetimi de söz konusu olmadığından, bu kararın ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince bu davada verilen karara karşı sunulan temyiz başvuru dilekçesinin, istinaf başvuru dilekçesi olarak kabulü gerekir.
11. Bu durumda, anılan davaların birleştirilmeleriyle bağımsız dava olma özelliklerini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan, birleşen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1104 Esas sayılı dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesinin sağlanması için dosyanın mahal Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Birleşen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1104 Esas sayılı dava dosyasının kanun yolu incelemesinde istinafa tabi olduğu anlaşıldığından, dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi ve birleşen dosyanın istinaf incelemesi yapıldıktan sonra asıl ve (temyiz edilmesi halinde) birleşen dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 06.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.