"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1190 E., 2023/1220 K.
HÜKÜM : Davanın Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/47 E., 2023/171 K.
Taraflar arasında açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılamada;
1- İlk derece mahkemesince, davacının davalı kooperatifin üyesi iken 13.04.2015 tarihli ve 07 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiği ve ihraç kararına ilişkin ... 9. Noterliği'nin 13.04.2015 tarihli ve 10866 yevmiye numaralı ihtarnamesi 17.04.2015 tarihinde davacının bizzat kendisine tebligat yapıldığı, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 3 aylık hak düşürücü dava açma süresi 17.07.2015 tarihinde dolduğu, 20.07.2015 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı kanaatiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2-İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından; mahkemece her ne kadar yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca davanın 3 aylık hak düşürücü süresinin son günü olan 17.07.2015 tarihinden sonra 20.07.2015 tarihinde açılması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, 17.07.2015 Cuma gününün Ramazan Bayramı'nın ilk gününe yani resmi tatil gününe denk geldiği, bu halde mahkemece, davanın hak düşürücü süresi içinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek taraf delilleri değerlendirilmek suretiyle davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığı hususunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
3-İlk derece mahkemesince kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı kooperatifin üyesi iken 13/04/2015 tarihli ve 07 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edilmiş ve ihraç kararına ilişkin ... 9. Noterliği'nin 13/04/2015 tarihli ve 10866 yevmiye numaralı ihtarnamesi 17/04/2015 tarihinde davacının bizzat kendisine tebligat yapıldığı, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, mahkemece bilirkişilerden alınan rapora göre; kooperatife ait ticari defterler incelendiğinde, davacının toplam 12.535,00 TL üyelik aidat borcu olduğu, davacının aidata karşılık verdiğini iddia ettiği 15.000,00 TL bedelli senetlerin davalının 2010-2011-2012-2013-2014-2015 yılı yevmiye defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının senet almış olsa bile asıl borç ilişkisi çerçevesinde alacağını tahsil yoluna gidebileceğini, taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça davacı tarafından mevcut bir borcu için kambiyo taahhüdünde bulunulmasının temel borç ilişkisinin yenilendiği anlamına gelmeyeceğini, ancak temel ilişki (aidat borcu) çerçevesinde borçluya başvurulması halinde borçlunun senedin kendisine iade edilmesini talep edebileceği yönünde tespitte bulunulduğu, davalı kooperatif tarafından yapılan ihtarların usulüne uygun yapıldığı, davacı tarafından aidat borcunun ödenmemesine bağlı olarak davalı kooperatif tarafından verilen ihraç kararının da yerinde olduğu gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
4- İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince; mahkemece davalı kooperatife defterlerinin eksik sayfalarının sunulması için süre verildiğini, ancak davalı vekilinin bu sayfaların elinde olmadığını ifade ettiğini, sunulan makbuzun davalı kooperatifin 2012 yılı defteri kebirinde kayıtlı olduğunu, ancak ayrıntıları içeren ek sayfaların defterden çıkarıldığını, davalının bu deftere dayanamayacağını, davalı kooperatifin gönderdiği birinci ve ikinci ihtarnamelerde miktarların aynı olduğunu, ancak ikinci ihtarda ayrıntıların olmadığını ileri sürerek, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından; mahkemece davalı kooperatifin yasal defterlerinin eksik olan sayfalarının sunulması için mehil verilmiş olmasına rağmen bu hususun yerine getirilmediği, mahkemece ispat külfetinin kime ait olduğu hususunda yanlış değerlendirme yapılarak davacının davalı kooperatife aidat borcu olmadığını ispat etmesi yoluna gidildiği, oysa ki davalı kooperatifin davacı üyesinden alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, bu hususun da davalı defter ve kayıtları ile ispat edilemediği, hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması ile davanın kabulüne, davacı üyenin kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
5-Bu karara karşı davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.