Logo

6. Hukuk Dairesi2023/3272 E. 2024/3613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği ile fesih nedeniyle zararın talep edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığı ve sözleşmenin fesihle değil ifa ile sona erdiği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının icra inkâr tazminatı yönünden düzeltilerek onanmasına, bölge adliye mahkemesinin diğer konulardaki kararının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/982 E., 2023/828 K.

KARAR: Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/332 E., 2021/572 K.

1- İlk derece mahkemesince, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve alacak davalarında, davacı taşeronun hak edişinden fazla kesinti yapıldığı, feshin sözleşmedeki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmediği gerekçeleriyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

2- İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı asıl davada davalı-karşı davada davacı-birleşen davada davalılar vekilince süresinde duruşmalı temyiz isteminde bulunulmuş ise de; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın miktar itibariyle duruşma sınırının altında kaldığından temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

4-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl davada davalı karşı davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5-Asıl davada davalılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz isteminin kabulü ile itirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.

Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.HGK'nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı). Somut olay incelendiğinde, davacının talep ettiği alacağın mahkemece yapılan hesaplama sonucunda belirlendiği ve likit alacaktan söz edilemeyeceği, bu durumda mahkemece asıl davada icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

6-Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine, taraflar arası sözleşme ilişkisinin kesin hak ediş ve fesih tarihi incelendiğinde, fesih ile değil ifa ile son bulduğu anlaşıldığından fesihten kaynaklı zararın talep edilemeyeceği anlaşıldığından karşı davada davacılar vekilinin karşı dava yönünden temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

7- HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen ve miktar ve değeri 238.730,00 Türk Lirasını aşmayan kararlara karşı temyiz kanun yolu kapalı olduğundan ve somut olayda birleşen davayı temyiz eden tarafın temyize konu yaptığı miktar 230.265,50 Türk Lirası olduğundan birleşen davada davalılar vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1. Yukarıda (4) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. (5) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının "Hüküm" bölümünün "1-b" numaralı bentdeki cümlenin karardan çıkartılarak yerine ''yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat isteminin reddine'' cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. (6) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararına ilişkin karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA,

4. (7) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.