Logo

6. Hukuk Dairesi2023/3273 E. 2025/261 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve temerrüt faizi istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve davalı idarenin usulüne uygun temerrüde düşürülmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/179 E., 2023/792 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/468 E., 2020/29 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ... ... 262 adet konut ve 16 derslik ilköğretim okulu, ticaret merkezi, cami, şadırvan ile ada içi alt yapı, genel alt yapı ile çevre düzenlemesi inşaatı yapımına ilişkin 12.04.2007 tarihli eser sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme şartlarına uygun şekilde üzerine düşen edimlerini yerine getirerek, 27.08.2008 tarihinde bu işle ilgili idarece geçici kabulü yapıldığını ve geçici kabulde 21.04.2009 ile 25.04.2009 tarihleri arasında yapılan inceleme sonucunda, geçici kabul heyeti tarafından tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin tamamlandığının tespit edildiğini, geçici kabulden sonrada idarenin sözleşmeye aykırı olarak geçte olsa 19.01.2011 tarihinde kesin kabulü onayladığını, davalının kesin kabulden sonra kesin hesabı gerek müşterek gerekse resen sözleşme uyarınca 6 ay içinde yapması gerekirken, kesin hesabı 16.04.2014 tarihinde onayladığını ve fatura kesimi için şifahen müvekkil şirkete 30.05.2014 tarihinde bildirimde bulunduğunu, müvekkilinin bu kesin hesap alacağına ilişkin mali ve hukuksal açıdan sıkıntı yaşamamak için 30.05.2014 tarihinde KDV dahil 544.576,60 TL bedelli faturayı keserek idareye teslim ettiğini, ancak idarenin, müvekkilinin nam ve hesabına bazı işlerin 3. kişilere yaptırıldığını, ancak rakamın tam olarak bilinmediğini, nam ve hesabına yaptırılan işlerin müvekkilin alacağının çok üzerinde olduğunu, hatta bu sebeple müvekkilinin sözleşme karşılığı idareye vermiş olduğu teminatın bile nakde çevrileceğinin beyan edildiğini, geçici kabulde tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin tamamlandığının idarece tutanak altına alınmasına rağmen sonradan müvekkilinin nam hesabına eksik ve kusurlu işlerin yaptırıldığı beyanının anlaşılamadığını, davalının bu güne kadar kesin hesabı bağlamadığı gibi müvekkilinin 189.658,99 TL parasını da 2009 yılından beri bloke tutarak müvekkilinin faiz kaybına sebebiyet verdiğini, mukayeseli keşif hazırlanırken fiziki olarak yapılan imalatların idareden talep edildiği halde bu miktarların da müvekkiline ödenmediğini, fiyat farklarının eksik hesaplandığını ileri sürerek, tüm bu zararların tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.02.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 815.526,18 TL’ye arttırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı yüklenicinin bakım ve düzeltme sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle YİGŞ'in 26. maddesi hükmü gereğince davacı yükleniciye ihtarname gönderildiğini, verilen sürede tamamlanmaması nedeniyle davacı yüklenicinin nam ve hesabına tamamlanmasının uygun görüldüğünü, geçici kabul sonrası oluşan eksik ve ayıplar yönünden davacı yüklenicinin nam ve hesabına komisyonca tamamlattırılması yönünde oluşturulan komisyonda görevlendirilmek üzere davacı yüklenicinin isim bildirdiğini, ancak çalışmalara katılmadığını, kurulan komisyonca tamamlanan tüm iş ve işlemlere ilişkin belgelerde davacı yüklenici şirketin temsilcisinin imzasının bulunduğunu, nam ve hesap komisyonu tarafından yapılan harcamalara ilişkin faturaların, banka dekontlarının ve diğer tüm belgelerin bulunduğunu, tüm iş ve işlemlerin taraflar arasındaki sözleşme ve eklerine uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının blokeye aldığı davacı yükleniciye iade edilmesi gereken miktarın 196.866,00 TL olduğu, sözleşmeden doğan alacağa temerrüt faizi yürütülmesi için davalının davacı tarafından usulüne uygun şekilde keşide edilmiş bir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, ancak somut olayda muhatap temerrüt ihtarı bulunmadığından işbu hesaplanan alacaklara dava tarihinden itibaren faiz tahakkuk ettirilmesi gerektiği, davalı tarafından belirlenen ayıplı ve eksik işler ile, davacının eksiklikleri gidermesinde gecikme nedeniyle verilen cezaları, yani kurulan komisyon tarafından yaptırılan işlerin bedeli işi kesin teminatı olan 923.940,00 TL bedelden düşüldükten sonra 619.660,18 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1-Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Belirsiz alacak davası olarak açılan işbu davada temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmelerine rağmen ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu,

b. Kabul edilen 196.866,00 TL yönünden en geç geçici kabul onay tarihiden itibaren 15 gün sonrası olan 20.05.2009 tarihinde müvekkile iade edilmesi gerektiğini, hukuka aykırı olarak edimini yerine getirmeyen davalının 20.05.2009 tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü ile 196.866,00 TL'ye bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğini,

c. Kesin hakediş raporunun en geç 05.07.2010 tarihinde onaylanması gerekirken davalı tarafından yaklaşık 4 yıl geciktirildiğini, davalının 619.660,18 TL yönünden 05.07.2010 tarihinde temerrüte düştüğünü, kesin bir günün belirlendiği durumlarda ihtara gerek olmaksızın temerrütün gerçekleşeceğini düzenleyen yasal düzenlemeler karşısında davalı idarenin 05.07.2010 tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü ile 619.660,18 TL'ye bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğini,

d. Ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili talep edildiği halde yasal faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu beyan etmektedir.

2-Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Temlik sözleşmesinin müvekkili idareden izin alınmadan yapıldığını, bu nedenle temlik alan davacının aktif husumetinin bulunmadığını,

b. Nam ve hesap komisyonunun eksik ve ayıplı işleri fahiş fiyatlarla yaptırmadığını, beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunmuş, davalı idarenin usulüne uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden buna yönelik temyiz sebebleri yerinde görülmemiştir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.