Logo

6. Hukuk Dairesi2023/3281 E. 2024/4727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yüklenici tarafından açılan iş bedelinin tahsili davası ile iş sahibi tarafından açılan gecikme tazminatı ve fazla masrafların tahsili karşı davasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmeye konu villanın yapı sınıfı nitelendirmesine ilişkin davalı vekilinin itirazlarının giderilmesi için ek bilirkişi raporu alınması gerektiği ve işin gecikmesinde tarafların kusur durumunun değerlendirilerek cezai şartın belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/595 E., 2023/520 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/126 E., 2019/867 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili ile davalı-karşı davacı Elsint Savunma ve Teknoloji Sanayi Ticaret A.Ş. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı-karşı davacı vekili Avukat ....., şirket yetkilisi ... ... ile davacı-karşı davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 06.03.2015 tarihli sözleşme ile davalıya ait villanın iç mimari projesinin hazırlanması ve hazırlanan proje doğrultusunda dekorasyonunun sağlanması işini üstlendiğini, işin yapılıp teslim edilmesine rağmen bakiye 80.000 USD'lik iş bedelinin ödenmediğini belirterek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı iş sahibi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı yüklenicinin işleri süresinde tamamlamadığını, 08.06.2016 tarihinde işveren firma yetkililerine hakaret ederek işyerini terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; karşı davasında ise davalı yüklenicinin işi süresinde ve gereği gibi tamamlamaması nedeniyle fazla masraf yapmak zorunda kaldığını belirterek personel gideri olarak 207.656,11 TL, güvenlik gideri olarak 14.067,00 TL, iş güvenliği gideri olarak 2.200,00 TL, elektrik, su, doğalgaz gideri olarak 35.864,51 TL, akaryakıt gideri olarak 3.659,00 TL, araç kiralama gideri olarak 27.605,174 TL, haberleşme gideri olarak 289,94 TL, konut kirası olarak 110.880,00 TL olmak üzere toplam 402.252,71 TL’nin tahsili ile gecikme süresinin 30 günü aşması nedeniyle sözleşmenin 1.3 maddesi gereğince sözleşme bedeli olan 130.000.00 USD'nin %10'u 13.000,00 USD karşılığı 49.609,30 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı yüklenicinin iç mimari proje hizmetleri konusundaki sözleşmedeki edimini yerine getirdiği, yerinde yapılan tespit ile iç mimari projenin örtüştüğü, işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapıldığının gözlemlendiği, ancak sözleşme uyarınca davacının aynı zamanda yerinde yapılan uygulamaları kontrol etme edimini de üstlendiği, her iki tarafın da beyanına göre davacının Haziran 2016 tarihinden itibaren tarafların birbirleri ile tartışması sebebiyle ayakta durmakta olan sözleşme sorumluluğunu, yani yerinde uygulamaları kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmediği, uygulama ve kontrol edimlerini eksik ifa etmesi sebebi ile bilirkişilerin raporlarındaki bu husustaki değerlendirmenin ve hesaplamanın mahkemece de kabul edildiği davacı tarafından eksik ifa edilen kontrol etme ediminin yerine getirilmemesine ilişkin değerin 19.538 USD olduğu, bunun davacı alacağı olan 80.000 USD'den düşüldüğünde davacının asıl davada kalan alacağının 60.462 USD olacağı ve bunun sözleşmeye göre aylık %2 faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği; karşı davada ise, sözleşme süresinin evin yükleniciye teslimi ve avans ödemesini takiben başlayacağının düzenlendiği, avans ödemesinin 05.03.2015 tarihinde yapıldığı ve bu tarihte evin yükleniciye teslim edildiği, 6 aylık sürenin ise 05.09.2015 tarihinde dolduğu, yüklenicinin 6 aylık süre içinde sözleşmede belirtilen işleri tamamlamadığı, sözleşmenin 1.3.e. maddesine göre yüklenicinin işin süresinde tamamlaması halinde günlük binde 3 gecikme cezası ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, ancak gecikme süresinin 30 günü ve toplam proje bedelinin %10'nunu geçemeyeceği, proje bedelinin 130.000 USD olduğundan gecikme cezasının en fazla 13.000 USD olabileceği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekili cezai şart niteliğinde olduğu ve TBK'nın 179/2. maddesi uyarınca iş sahibinin asıl borcun ifası ile birlikte cezai şartı da isteyebileceği, davalı-karşı davacı tarafından açılan davada proje bedelinin %10'u olan 13.000 USD'nin TL karşılığı olan 49.609,30 TL cezai şart talebinde bulunulduğu, bu itibarla davalı-karşı davacının 49.609,30 TL cezai şart isteminde bulunabileceği, cezai şart dışındaki zarar taleplerinin ise söz konusu bu zararların projenin gecikmesiyle oluştuğu yönünde doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunmadığı, bu giderlerin tamamına yakınının zaten yapılması gereken giderler olduğu, ayrıca sözleşmede oluşabilecek bu tür zararlar için gecikmeden kaynaklı bir cezai şart öngörüldüğünden cezai şart yönünden karşı davanın kabulü gerektiği, diğer tazminat taleplerine ilişkin alacağın ise cezai şart ile giderilebilecek zararlar olduğu, cezai şart kabul edildiğinden yeniden tazminat isteminde bulunulamayacağı gibi istenilen zarar kalemleri ile gecikme arasında uygun illiyet bağının da bulunmadığı gerekçeleriyle; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 60.462,00 USD'nin 26.11.2017 tarihinden itibaren yıllık %24 (aylık %2) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine; karşı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 49.609,30 TL'nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı-karşı davalı Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili ile davalı-karşı davacı Elsint Savunma ve Teknoloji Sanayi Ticaret A.Ş. vekilince duruşma istemli temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davaya ilişkin davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Taraflar arasında imzalanan 06.03.2015 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici davalıya ait villanın iç mimari projesinin hazırlanması ve hazırlanan proje doğrultusunda dekorasyonunun sağlanması işini 130.000.00 USD karşılığında üstlenmiş, davalı tarafça 50.000 USD avans ödemesi yapılmış, asıl davada bakiye 80.000 USD’nin tahsili talep edilmiştir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacı yüklenicinin uygulama ve kontrollük edimlerini eksik ifa ettiği, bunun için iş bedelinden kesinti yapılması gerektiği belirtilerek hesaplama yapılmış, ancak sözleşmeye konu villa 5D Grubu yapı olarak nitelendirilmiş ise de, asıl davada davalı vekilinin sözleşmeye konu villa için yapılan bu nitelendirmeye dair gerekçeli teknik itirazları giderilmeden mahkemece karar verildiği anlaşılmıştır.

İş bu nedenle asıl davaya ilişkin olarak mahkemece yapılması gereken iş; davalı vekilinin sözleşmeye konu villanın yapı sınıfı nitelendirmesine ilişkin gerekçeli teknik itirazlarının giderilmesi için hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor almak ve oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olmalıdır.

3-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre karşı davaya ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

4- Davalı vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza TBK'nın 179/2. maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, iş teslim alınırken davacı iş sahibince ihtirazî kayıt ileri sürülmediği gibi, sözleşmede iş bedelinin vadeli olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, ancak davacı iş sahibinin söz konusu vadelerde borcunu ifa etmediğinden karşı taraf yüklenicinin de süresinde borcunu ifa etmesini bekleyemeyeceği, ayrıca davacı iş sahibinin iş akışını geç onayladığı, bu nedenle işin gecikmesinde tarafların ortak kusurlu olduğu anlaşıldığından davacının cezai şart hakkı düşmüş olup, bu nedenle karşı davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, asıl davaya ilişkin davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca karşı davaya ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca asıl davada davalı, 4. bent uyarınca karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/126 Esas, 2019/867 Karar, 13.11.2019 tarihli kararının taraflar lehine BOZULMASINA, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirlerine verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.