Logo

6. Hukuk Dairesi2023/331 E. 2024/76 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesine dayalı kefaletten dolayı açılan menfi tespit davasında, davanın açılmasından sonra icra takibinin ortadan kalkması nedeniyle davanın hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldığı tarihte icra takibinin derdest olması nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu, davanın açılmasından sonra takibin ortadan kalkmasının davanın reddini gerektirmediği ve davalı tarafça dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının yerinde olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında açılan GKS’ye dayanan kefaletten dolayı menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 09/05/2006 tarih ve 431 no.lu Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak dava dışı ... isimli kişiye kredi kullandırdığını, sözleşmede ... ile davacı ...'ın da kefil sıfatıyla adlarının yazılı bulunduğunu, sözleşmeye dayalı olarak ... 1. İcra Müdürlüğünün 2010/685 Esas sayılı dosyasından kefiller aleyhine icra takibine geçildiğini, davacı vekili işbu takibe karşı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/276 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını ve davasının kabul edildiğini, kararın 27/10/2014 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen karar gereği davacının borçlu olarak yer aldığı 2010/685 Esas sayılı icra dosyasının iptal olduğunu, davalı kooperatifin aynı hukuki nedenle bu seferde ... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/2740 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını beyanla takipten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ...'in ilk yapılan takipten önce vefat etmesi, mirasçılara yönelik başlatılan takibin iptal edilmesi üzerine, taraflarına veraset ilamı ve belgeler de eklenmek sureti ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla vefat eden kefil ...'in mirasçılarına yönelik işbu davaya konu icra takibini başlattıklarını, davacının herhangi bir davaya gerek duymadan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/276 Esas ve 2013/196 Karar sayılı ilamı ile davaya konu icra dosyasına sunarak ortadan kaldırabileceğini, nitekim söz konusu ilam sunularak davacı hakkındaki takibin ortadan kaldırıldığını, bu nedenle öncelikle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine aksi kanaatte icra takibinin davacı yönünden kaldırılması sebebiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu ... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/2740 Esas sayılı dosyası ile ... 1. İcra Müdürlüğünün 2010/685 Esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine yapılan takiplerin aynı nedene dayandığı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/276 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen ve 27/10/2014 tarihinde kesinleşen ilam uyarınca davacı ... ...'ın ... 1. İcra Müdürlüğünün 2010/685 Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine yönelik karar verildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/276 Esas ve 2013/196 Karar sayılı ilamı ile eldeki davanın konusu olan takibin konusuz kaldığı gerekçesiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, açılan davada İİK'nın 72/IV-V maddesindeki tazminat şartları oluşmadığından davacı ve davalı tarafın tazminat talebinin reddine, davalı tarafça dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi 6. maddesi uyarınca yarı oranında nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kesinleşen ilamı icra dosyasına sunarak takibin ortadan kaldırılmasını sağlayabileceğini, nitekim dava konusu takibin ilgili ilam sunularak davacı yönünden kaldırılması taleplerinin kabul edildiğini, bu nedenle eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını ancak öncelikle karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek ise de; yargılama gideri ve fahiş nitelikli vekalet ücretinden davacının sorumlu olması ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu ... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/2740 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin geçersizliği kesinleşen ilam ile sabit olan kefalet nedenine dayandığı ve takibin dava tarihi itibariyle derdest olduğu anlaşıldığı, bu halde cebri icra tehdidi altında bulunan davacının maddi anlamda kesin hüküm teşkil edecek nitelikteki eldeki menfi tespit davasını açmakta güncel hukuki yararı bulunduğu, öte yandan dava açıldıktan sonra dava konusu takip davalı vekilinin talebi üzerine ortadan kaldırıldığı, bu halde mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair verdiği kararın yerinde olduğu, HMK 331/1. maddesi uyarınca dava açıldığı tarihte derdest takibin varlığı karşısında davacının haklı olduğu anlaşıldığı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine ve Tarifenin 13. maddesinin birinci fıkrasına göre eldeki davada hükmedilecek vekâlet ücretinin nispi vekâlet ücreti olduğu, mahkemece dava değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin yarısı oranındaki vekalet ücreti takdirine yönelik kararının da isabetli olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleri ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, GKS’ye dayanan kefaletten dolayı menfi tespit davasıdır.

2. İlgili Hukuk

HMK 331-1. maddesi, Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi’nin 6. ve 13. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.