Logo

6. Hukuk Dairesi2023/388 E. 2024/3159 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesine dayalı iş bedeli ve kâr kaybı alacağı davasında, Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen, ilk hükümde davalılar lehine kesinleşen kâr kaybı miktarının aşılarak hüküm kurulup kurulamayacağı ve iflas masasına kayıt istemiyle açılan davada nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma ilamında, kâr kaybı alacağı yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, mahkemenin bu hakkı ihlal ederek ilk kararda belirlenen miktarın üzerinde kâr kaybı alacağına hükmettiği ve iflas masasına kayıt davasında maktu harç ve vekalet ücreti yerine nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/549 E., 2022/772 K.

İlk derece mahkemesince eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin ve kâr kaybının tahsili istemli davada, 120.000,00 TL iş bedeli ile 4.000,00 TL kâr kaybı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin 14.10.2015 tarihli, 2014/6559 Esas, 2015/5004 Karar sayılı ilamı ile, hükme dayanak bilirkişi raporunda projelerin sözleşmeye, fen ve teknik kurallar ile amacına uygun hazırlanıp hazırlanmadıkları hususuna yer verilmediği gibi statik proje nedeniyle doğan uyuşmazlık bakımından uzman bilirkişi görüşü alınmaksızın sonuca gidilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Bozmaya uyulduktan sonra ilk derece mahkemesince, sözleşmenin tek taraflı feshinde davacıya yüklenebilecek kusur bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL iş bedeli ile 20.000,00 TL kâr kaybı alacağının, tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı ...'nden avans faizi ile tahsiline, davalı müflis ... İnşaat Tesisat Makina Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nin iflas masasına iflas tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.

1-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin ve kâr kaybının tahsili istemine ilişkindir.

Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli kazanılmış hak kurumu HMK'da düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı). Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.

Mahkemece verilen kararın Yargıtay bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar, lehine oldukları taraf yararına bir usuli kazanılmış hak teşkil eder.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece verilen 17.07.2014 tarihli ilk kararda, 4.000,00 TL kâr kaybı bedelinin davalılardan tahsiline dair hüküm kurulmuş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.

Bu durumda mahkemece; davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakka riayet edilerek, kâr kaybı alacağı bakımından ilk kararda belirlenen tutarı aşmamak kaydıyla hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden davalılar yararına bozulması gerekirmiştir.

3-Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu nedenlerle, bu davalarda maktu harç alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Somut olayda mahkemece, dava değeri üzerinden nispi esaslara göre belirlenmiş peşin harç miktarının ve vekalet ücretinin davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.