Logo

6. Hukuk Dairesi2023/389 E. 2023/4037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından, davacı hacizden önceki tarihli takip ve haciz işlemlerine dayalı olarak düzenlenen sıra cetvelinde davacıya pay ayrılmamasına yapılan itirazın, davalı alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, icra takibine konu senedin danışıklı olarak düzenlendiği iddiasına karşı, dayandığı hukuki ilişkiyi kanıtlayamaması ve alacağın gerçek bir alacak olduğunun ispat edilememiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1088 E., 2022/1860 K.

DAVA TARİHİ : 30.05.2014

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/33 E., 2021/370 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı borçludan olan alacaklarının tahsili amacıyla takip yaparak borçlunun üçüncü kişi nezdindeki hak ve alacaklarına haciz koyduklarını, davalının da borçludan olan alacakları nedeniyle takip yaparak haciz uyguladığını, sıra cetvelinde kendilerine pay ayrılmayarak tüm payın davalıya düştüğünü ancak davalının alacağının muvazaalı olduğundan bahisle sıra cetvelinden çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;kendi alacaklarının kambiyo senedine dayalı olduğundan bahisle gerçek olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının icra takibine konu senedinin danışıklı olarak düzenlendiği, bunu aksini gösterir icra takibine sunulan belge dışında davalılar arasında alacak-borç ilişkisini kanıtlayacak bir belgenin sunulmadığını, taraflar arasında düzenlenen bono senedinin miktarı ve düzenleme ile vade tarihleri itibariyle davacının haczinin engellenmesine yönelik bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı bankaya sıra cetvelinin tebliği belgesinin bütün araştırmalara rağmen bulunamaması nedeniyle dava süresi yönünden davacı lehine yorum yapılmasını kabul etmediklerini, müvekkilinin alacağı muvaazalı olmayıp gerçek bir alacağa dayandığını, davacının alacağından önce doğduğunu ve kesinleştiğini öne sürerek verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki sebepleri ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 ve 371 nci maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142 nci maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere bononun haczi engellemeye dönük muvazaalı olarak düzenlendiği iddiasına karşılık alacağın gerçek bir alacak olduğu bir hukuki ilişkiye dayalı olarak düzenlenmiş ve doğmuş gerçek bir alacağın varlığının ispat edilememiş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.