Logo

6. Hukuk Dairesi2023/391 E. 2023/1554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin kira borçlarını ödememesi nedeniyle açılan davada, davalı şirketin İİK'nın 179. maddesi uyarınca iflasına karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin kira borcunu ödediğine dair bir delil sunamaması ve borca batık durumda olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davalı şirketin iflasına karar veren direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/733 E., 2022/613 K.

vekili Avukat ...

Şirketi

TASFİYE MEMURLARI : 1- ... 2- ... 3- ...

DAVA TARİHİ : 04.01.2012

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen iflas davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 08.01.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline ait rıhtım binasının zemin katında bulunan 22 no.lu taşınmazın davalıya kiraya verildiğini, toplam 182.592 USD kira bedelinin tahsili için, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, yapılan tüm işlemlere rağmen kira alacağının tahsil edilemediğini, davalının borçlarını ödemeden kiralananı tahliye ettiğini, icra takiplerinden olumlu netice alınamamasının, aradan geçen uzun yıllara rağmen borçların ödenmemesinin, adreste bulunamamasının, kayıtlardaki adresinde tanıyan olmamasının doğrudan iflas sebeplerinin gerekçesi olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin malum adresinin bilinmemesi, aciz içerisinde bulunması, alacaklılarından mal varlığını kaçırması, borçlarını uzun süre ödememesi, ödemeye niyetli olmaması, herhangi bir teminat göstermemesi nedenleri ile İİK'nın 177/1, 177/2 ve 179. maddeleri uyarınca davalının doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.02.2014 tarihli ve 2012/5 Esas, 2014/6 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki kira ilişkisinde, kira bedellerinin tahsili amacıyla davacı tarafından davalı şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takiplerinin iflas yolu ile takibe çevrilmediği, İİK.'nın 177. vd. maddeleri uyarınca doğrudan doğruya iflas davasının ya borçlunun esasen borcunu ödemeyeceğinin açık seçik olması, böylece iflas emri gönderilmesinin hiçbir yararının olmaması ya da borçlunun içinde bulunduğu durum itibariyle kendisine iflas emrinin gönderilmesinin alacaklının alacağını tahsil olanağını tehlikeye düşürmesi nedenlerinden kaynaklandığı, yasanın açıkça öngördüğü haller dışındaki sebeplerden dolayı doğrudan doğruya iflas davası açılamayacağı, icra dosyasında ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edilmediği, zabıta ile adres ve mal araştırması yapılmadığı, ticaret sicil memurluğunun bildirdiği şube adresine ödeme emrinin gönderilmediği, İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2003/7567 Esas sayılı dosyasında, borçlu şirketin merkez adresine gönderilen ödeme emrinin bila döndüğü, TK.'nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği, borçlu şirketin adresinde menkul haczi için Şişli Nöbetçi İcra Müdürlüğüne yazılan haciz talimatının dosyaya intikal etmediği, gayrimenkul haczi için tapu sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının dosyaya gelmediği, bu itibarla borçlu hakkında yapılacak iflas takibinin sonuçsuz kalacağını gösterecek işlemlerin yapılmadığı ve tamamlanmadığının anlaşıldığı, davalı borçlu hakkında doğrudan doğruya iflas koşullarının gerçekleştiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle İİK.'nın 179. maddesi uyarınca doğrudan doğruya iflas koşullarının gerçekleştiği kanıtlanamadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dava dilekçesinin konu bölümündeki "borçlunun aciz içerisinde olması" ibaresi, İİK'nın 178. maddesinde sadece borçlunun müracaatıyla başvurulabilen doğrudan iflas sebepleri arasında sayılmış olup, somut olayda alacaklı tarafından borçlunun iflasının istenmiş olduğu gözetildiğinde bu ibarenin, dava dilekçesinin sonuç bölümündeki İİK'nın 179. madde hükmüne dayalı istemin dayanağı olarak kullanıldığının kabulü gerekir. Bu durumda, davacının İİK'nın 179. maddesine de dayandığının kabulü gerekeceği, davacının bu madde hükmüne de dayandığı kabul edilmiş ise de bu madde hükmü uyarınca bir inceleme yapılmadığı, hükmün gerekçe kısmında İİK'nın 177. maddesindeki doğrudan iflas koşulları tartışılarak, bu koşulların bulunmadığı belirtilmesine rağmen, gerekçede tartışılan bu madde hükmüne hüküm fıkrasında yer verilmemesi suretiyle ve ayrıca mahkemece herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı ve gerekçede tartışılmadığı halde, İİK'nın 179. maddesindeki koşulların gerçekleştiğinin kanıtlanamadığının hüküm fıkrasında belirtilmesi suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturulması doğru olmadığı, İİK'nın 179. maddeleri uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerektiği, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığı, İİK'nın 177/4. bent, 2. cümlesi hükmü gereğince mahkemece meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, davalı ... temsile yetkili kişi veya kişilerin çağrılması, gelmeleri halinde dinlenmeleri gerekirken, anılan emredici hükme uyulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulmasında da isabet görülmediği belirtilerek bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen 1998 tarihli kira sözleşmeleri ile davacıya ait taşınmazın davalıya kiraya verildiği, kira bedellerinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığı, davalı tarafından borcun ödendiğine dair delil sunulmadığı, davacı tarafın talebi üzerine karşılıklı olarak anlaşılarak boşaltıldığı ve kira borcunun olmadığına ilişkin savunma yapılmış ise de, buna ilişkin bir belge sunulmadığı, davalı şirketin borca batık durumda olduğu gerekçesi ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde; 1998-2000 yılları arasında kalan kira alacağı olmadığını, bu döneme ilişkin karşılıklı anlaşılarak ibraname düzenlendiğini, ancak söz konusu belgenin ellerinde olmadığını, üzerinden geçen zaman nedeni ile arşivde de yer almadığını ancak İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğüne kapanış işlemleri için gönderildiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını bu konuda hüküm olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK’nın 179. maddesi uyarınca iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 179. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, süresinde zamanaşımı definde bulunulmadığı, davalı tarafın savunmasında ileri sürdüğü ibranamenin dosyaya sunulmadığı, davalının kira borcunu ödediğini ispat edemediği dikkate alındığında kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.