Logo

6. Hukuk Dairesi2023/400 E. 2024/1227 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacak ve karşı alacak taleplerinin dayandığı hukuki sebeplerin geçerliliği ve zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari defterlerinde davalıya borçlu göründüğü, davalıya sözleşme bedelini aşan ödeme yapıldığı, fazla iş iddiasının ispatlanamadığı, karşı davanın ise belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı ve kısmi dava olarak açılabileceği, ıslahla artırılan miktarın zamanaşımına uğradığı, hükmedilen bedelin ise davalının sorumluluğunda olup davacı tarafından ödendiği gerekçeleriyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2506 E., 2022/1824 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/103 E., 2022/479 K.

Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada alacak isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanını kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 30.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı karşı davalı vekili Avukat ... ile yine duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı karşı davada davacı vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1- İlk derece mahkemesince asıl davada davacının alacağının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davada ıslahla arttırılan miktar bakımından alacağın zamanaşımına uğradığı ve feshedilen sözleşmeye dayalı gecikme cezası istenemeyeceğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2- İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl dava bakımından davacı, karşı dava bakımından taraflar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı asıl dava bakımından davacı, karşı dava bakımından taraflar vekillerince süresinde duruşmalı olarak temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, keza; asıl davada davacının ticari defterlerinde davalıya borçlu olarak göründüğü, davacıya sözleşme bedelini aşan bir ödeme yapıldığı ve fazla iş iddiasının usulüne uygun deliller ile ispatlanamadığı anlaşıldığından asıl davada davacı vekilinin, temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Karşı dava bakımından ise, karşı davacının dava dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olduğuna dair bir beyan bulunmadığı, bulunsa dahi alacağın miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğundan HMK'nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılamayacağı, ancak belli bir miktar gösterilerek talepte bulunulduğundan davacının davasının HMK 109. maddesinde ifade edilen kısmi dava niteliğinde olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 10.07.2013 gün 2012/6728 Esas 2013/4521 Karar sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2016 gün 2014/15 Karar 2014/439 Esas, 2016/207 Karar sayılı ilamları). Buna göre; karşı davada, davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu, ıslahla artırılan miktar bakımından davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu, karşı davada hükmedilen bedelin ise, davalının sorumluluğunda olup da davacı tarafından ödenen bedeller olduğu anlaşıldığından taraflar vekillerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl davada davacı vekilinin, karşı davada taraflar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirine verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30/04/2024 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.