"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/780 E., 2023/960 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2012/330 E., 2019/1127 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat... ile davalı vekili Avukat ...’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalının düzenlediği ihaleyi kazandığını, taraflar arasında 23.06.2005 tarihinde sözleşme imzalandığını, "Doğu Karadeniz Doğal Gaz Boru Hattı Faz-3 Yapım İşi"nin müteahhitliğini üstlendiğini, işin geçici kabulünün 12.06.2008 tarihinde yapıldığını, belirlenen eksikliklerin giderilmesi üzerine 14.07.2008 tarihinde geçici kabulün onaylandığını, Ağustos 2008’de işletmeye alınarak Rize'ye doğalgaz arzının sağlandığını, 27.12.2010 tarihinde de bahse konu işin kesin kabulünün yapıldığını, yine davalı tarafından 29.06.2011 tarihinde kesin icmal tablosu tanzim edilerek onaylandığını, ancak davalının hakediş alacağını kesin hakedişin onay tarihinden sonra 30 gün içinde tahakkuka bağlaması gerekirken, kesin hakediş ödemesini yapmadığını, kesin teminat mektubunu ve nakdi teminat mektuplarını iade etmediği gibi, kesin hakedişe ilişkin toplam 328.014,04 USD tutarında iki adet fatura gönderdiğini ileri sürerek, kesin hakediş bedeli olan 328.014,04 USD'nin, teminat mektuplarının iade edilmemesi nedeniyle ödenen 48.502,04 TL banka komisyon giderlerinin, 199.572,50 USD tutarındaki kesin teminat mektubunun ve 581.291,00 USD tutarındaki nakdi teminat mektuplarının iadesini, müvekkilinin uğradığı manevi zararlar nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın da davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili tarafından kesin hakediş ödemesinin yapılmaması ve teminatların iade edilmemesinin nedeninin kesin kabulden önce boru hattında meydana gelen buzlanmadan kaynaklı olarak oluşan tıkanıklıklar ve bu tıkanıklıkların giderilmesi için müvekkili kuruluş tarafından sarf edilen bedellerin, bu olay nedeniyle müvekkili kuruluşun uğradığı zarar ve ziyanın yüklenici tarafından karşılanması zorunluluğu olduğunu, 2008 yılının Ağustos ayında işletmeye alınan boru hattında, 05.01.2009 tarihi itibariyle yaklaşık 19 bar basınç kaybı oluşmaya başladığını, Rize'de gaz arzı sıkıntısı başladığını, bu durumun davacıya bildirildiğini, müvekkili kuruluş nezdinde ortaya çıkan toplam zararın 1.139.194,77 TL olduğunu, bu nedenle davacının kesin hakediş bedelinin ödenmediğini ve teminatlarının iade edilmediğini, müvekkilinin ortaya çıkan giderim maliyetinin yükleniciden tahsiline yönelik işlemler sonuçlandırılana kadar sözleşmenin 11.4 ve Yapım işleri Genel Şartnamesi'nin 46. maddesi çerçevesinde davacının teminatlarının bir kısmını iade etmemesi ve kesin hakediş alacağını emanette tutmasının mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının zarara uğradığı, bu zarar miktarının da 1.139.194,77 TL olduğu, davacının 328.014,04 USD kesin hakediş alacağı, nakdi teminat olarak alınan teminat mektubunun 224.790,04 USD'lik kısmının, kesin teminat olarak alınan teminat mektubundan da 67.371,90 USD'lik kısmının dava tarihi itibariyle belirlenen kurdan nakde çevrilmesi halinde bunların karşılığının 1.121.402,20 TL olduğu, davalının davacıdan bakiye 17.792,57 TL alacağı olduğu, davalının kesin teminat mektubundan iade edilmeyen 11.000,00 USD'lik kısmı Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden risk nedeniyle tutmakta haklı olduğu, davacının hakediş alacağı ve nakde çevrilen teminatlardan dolayı herhangi bir alacağının bulunmadığı, dava tarihi itibariyle toplam 477.701,95 USD'lik teminat mektuplarının davalı tarafından haksız olarak iade edilmediği, fakat daha sonra bu tutardaki teminat mektuplarının bankaya iade edildiği, her ne kadar hükümde davalı nezdinde bulunan bu tutardaki mektupların davacıya iadesine karar verilmiş ise de, bu hükmün dava tarihi itibariyle tarafların haklılığının belirlenmesi için yazıldığı, aslında söz konusu teminat mektuplarının iade edildiği, davacı her ne kadar söz konusu teminat mektuplarının iade edilmemesi ve hakediş alacağının ödenmemesi nedeniyle manevi olarak zarara uğradığını iddia edip manevi tazminat talep etmiş ise de, manevi tazminat şartlarının davacı lehine oluşmadığından davacının manevi tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile hakediş alacağı ile teminatların nakde çevrilmesinden kaynaklanan alacak talebinin reddine, davalının nezdinde bulunan 477.701,95 USD'lik teminat mektubunun davacıya iadesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşme kapsamında işin tamamlanarak teslim edildiği, geçici kabulün 15.02.2008 tarihi itibar tarihi kabul edilerek yapıldığı, tutanağın 14.07.2008 tarihinde onaylandığı, kesin kabulün ise 15.02.2010 tarihi itibar tarihi kabul edilerek yapıldığı, tutanağın 27.12.2010 tarihinde onaylandığı, geçici kabul tarihinden sonra 2008-2009 kış döneminde, boru hattında meydana gelen donma olayları nedeniyle gaz arzında sorunlar yaşandığı, bu sorunların giderilmesi için iş sahibi BOTAŞ tarafından boru hattına metanol enjekte işlemleri yapıldığı, bu işlemler yapılırken iletim şebekesinden zorunlu olarak atmosfere gaz boşalması nedeniyle gaz kayıpları olduğu, yine yaşanan tıkanıklık nedeniyle Rize iline gaz arzı sağlanamadığından HABAŞ şirketinden gaz satın alınarak Rize RM/A istasyonunun dağıtım hattına enjekte edildiği, davalı tarafından yapılan masraflar ve işletme giderleri toplamının, 1.139.174,77 TL olduğu, davacının yükleniminde bulunan Faz-3 boru hattında ve bir başka yüklenicinin yükleniminde bulunan Faz-1 boru hattında meydana gelen donma sebebiyle tıkanma olaylarının; davacının, kendi yükleniminde bulunan Faz-3 boru hattında heyelan nedeniyle yapmış olduğu deplase işlemi sonrasında usulüne uygun olarak kurutma işlemini yapmamasından kaynaklandığının tespit ve mütalaa edildiği, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda belirtilen hükümleri ile yine sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 24.,25.ve 26.maddelerine göre davacı yüklenicinin iş bu masraf ve işletme giderlerinden sorumlu olduğu, davacı yüklenicinin kesin hakediş alacağı 328.014,04 USD, davalı iş sahibinin uhdesinde bulunan teminat mektupları bedeli 939.436,00 USD olduğu, yargılama sırasında davalı iş sahibince, talep edilen nakdi teminat mektuplarından 274.790,04 USD tutarındaki kısmının 12.03.2013 tarihinde, 67.371,51 USD tutarındaki kısmının ise 29.09.2016 tarihinde nakde çevrildiği, bu kısım yönünden davanın istirdat talebine dönüştüğü, davalı iş sahibinin boru hattındaki donma sebebiyle yaşanan tıkanmalar nedeniyle oluşan toplam zararı 1.139.194,77 TL olup, bu zararın 597.280,77 TL'lik kısmı yüklenicinin kesin hakediş alacağından, 406.442,87 TL'lik kısmı ise teminat mektuplarının bir kısmının nakde çevrilmesi suretiyle karşılandığı, davalı iş sahibinin halen karşılanması gereken bakiye zararının 135.471,13 TL olduğu, davalı iş sahibi tarafından 29.09.2016 tarihinde davacı yüklenicinin teminat mektuplarından 202.505,28 TL karşılığı 67.471,51 USD'lik teminat mektubunun daha nakde çevrildiği, her ne kadar davalı tarafından, 67.471,51 USD'lik teminat mektubunun, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında yapması gerekip de yapmadığı, ancak bedelini düzenlenen hakedişlerde tahsil ettiği kurutma işlemi nedeniyle nakde çevrildiği savunulmuş ise de, davalı iş sahibi kurutma işleminin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle boru hattında oluşan tıkanmaları gidermek üzere yapmış olduğu işlemlerle, eksik kalan kurutma işlemini de tamamladığı, sonraki süreçte boru hattında bir daha da donma ve bu nedenle tıkanma olayı yaşanmadığı,bu durumda, kurutma işleminin, davacı yüklenici adına davalı iş sahibi tarafından bu şekilde tamamlandığı ve yapılan işlerin bedelinin de iş bu davada mahsup edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, artık kurutma işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığından bahisle ikinci kez mahsup işlemi yapılamayacağı, davalı iş sahibinin bu gerekçe ile teminat mektubunu nakde çevirmesinin yerinde görülmediği, bununla birlikte 67.471,51 USD'lik teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle davacı yüklenici, yapılan giderler nedeniyle davalı iş sahibine 135.471,13 TL borçlu olup, bu miktar dışında kalan 22.301,60 USD'lik kısım yönünden teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği, 22.301,60 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği, davacının bir diğer talebinin, haksız olarak iade edilmeyen teminat mektupları yönünden ödenen teminat mektubu banka komisyon bedellerine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda belirtilen hükümleri kapsamında nakdi teminat mektuplarının kesin hesap aşamasında, kesin teminat mektubunun ise kesin kabulden sonra iade edilmesi gerektiği, bununla birlikte geçici kabul ile kesin kabul arasındaki garanti süresi içerisinde, yüklenicinin kurutma işlemini usulüne uygun olarak yapmaması nedeniyle boru hattında donma ve bu nedenle tıkanma olayları meydana geldiği, bu tıkanmaların yüklenici tarafından giderilmediği, boru hattındaki tıkanmaların davalı iş sahibi tarafından giderildiği, sözleşme ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri kapsamında yapmış olduğu masraf ve giderleri davacı yüklenicinin iş bedelinden ve teminat mektuplarından mahsup etmekte haklı olduğu, tıkanma olaylarının 2008-2009 yılları kış aylarında yaşandığı, zararın oluştuğu bu süreçte davalının yaptığı harcamaları ve oluşan zararını bilecek durumda olduğu, buna rağmen dava açılana kadar elinde bulundurduğu teminat mektuplarını iade etmediği, yüklenici tarafından, iş sahibine gönderilen 24.01.2011 tarihli yazı ile teminat mektuplarının iadesinin talep edildiği, bu tarih itibariyle iş sahibinin teminat mektuplarının iadesi yönünden temerrüde düştüğü, bu tarihten sonra davacı tarafından ödenen teminat mektubu banka komisyon bedellerinden davalının sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, bununla birlikte, davalı iş sahibinin ancak yargılama sırasında davacıya iade edilen, yani yedinde tutmakta haklı olmadığı banka teminat mektuplarının komisyon bedelleri yönünden sorumlu tutulabileceği, davacının manevi tazminat talebinin ise, taraflar arasındaki akdi ilişkinin niteliği ve davaya konu olaylar kapsamında manevi tazminat talep şartları oluşmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile, 22.301,60 USD alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafça yargılama sırasında davacıya iade edilen banka teminat mektupları yönünden 22.673,16 TL teminat mektubu banka komisyon bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama sırasında iade edilen teminat mektupları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının fazlaya ilişkin ve manevi tazminata yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davalı iş sahibinin, müvekkil şirketin 328.014,04 USD tutarındaki hakediş ödemesini sözleşmenin 12.2 maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 40. maddesine aykırı olarak ödemediğini,
b. Davalı iş sahibinin iddia ettiği sözde zarar kalemlerinin müvekkili şirketin kesin hesap icmal tablosu yapılmadan önceki tarihte oluşmuş giderler olduğunu,
c. Davalı iş sahibinin sözde zararını oluşturan kalemlerin tek tek incelenerek gerçeklik payının araştırılması gerektiğini,
d. Kurutma işleminin sözleşme ve şartnamelere uygun yapıldığını,
e. Manevi tazminat yönünden kararın hatalı olduğunu,
f. Davalı iş sahibinin kusur sorumluluğu ve kapsamının değerlendirilmediğini beyan etmektedir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Kurutma işleminin yapılmadığını,
b.Davacı yüklenicinin imal ettiği hatta meydana gelen ve sorumluluğu kendisine ait buzlanma probleminin giderimine ilişkin maliyet ve zararı karşılamaya yönelik yükümlülüğünü ifa etmekten imtina ettiğini,
c. Davacı yüklenicinin teminat mektuplarının iadesi talebi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
d. Müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektubunun iadesi, yargılama aşamasında nakde çevrilen miktarın istirdatı, alacak, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin, taraflardan karşılıklı tahsili ile birbirlerine ödenmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraflara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.