"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/88 E., 2013/395 K.
DAVA TARİHİ : 02.04.2010
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, tapu iptâli tescil, ipoteğin terkini ve alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı kooperatif yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı kooperatif arasında 13/12/1994 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre inşaatın 36 ayda bitirileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin tapu kaydına lehlerine 750 TL’lik ipotek tesis ettirdiklerini, 17 ağustos 1999 depreminde binaların teslim edilmeden yıkıldığını, tapu kaydı incelendiğinde davalı kooperatifin sözleşme konusu taşınmazı adına tescil ettirdiğinin anlaşıldığını, davalı kooperatifin sözleşme konusu taşınmazı dava dışı kişilere satmak istediğini beyan ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile taşınmazın adlarına tescilini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini, ipotek bedelinin rayiç bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini , davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı kooperatif davaya cevap vermemiş, HMK 128. maddesi gereği ileri sürülen maddi vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
Yerel mahkemece verilen ilk hükümde; taşınmazın 3. bir şahsa satıldığı, borçlar kanunu hükümleri gereğince davacıların davalıdan sözleşme konusu edimin aynen ifasını ve ya bu mümkün olmadığı takdirde tazminat isteme haklarına sahip oldukları, taşınmazın iyi niyetli 3. kişiye satılması nedeniyle tapunun iptaline yasal imkan bulunmadığı, kök kayıttaki hisseleri oranında taşınmazın değerini talep etme haklarının bulunduğu, bu itibarla terditli davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı kooperatif yetkilisince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2012/864 Esas, 2012/8048 Karar sayılı ve 24/12/2012 tarihli ilamı ile; davalı kooperatife çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu, mahkemece davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilip savunma imkânı tanındıktan sonra işin esası incelenip davanın sonuçlandırılması gerekirken geçersiz tebligata rağmen savunma hakkı kısıtlanarak davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece, ilk hükümdeki gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı kooperatif yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2014/183 Esas, 2014/3292 Karar sayılı ve 29/04/2014 tarihli kararı ile: davalı kooperatif adına gerekçeli kararın tebliğ edildiği ve temyiz dilekçesi sunan temsilci ..., temyiz dilekçesinde davalı kooperatifin sicilden terkin edildiğini ve temsil yetkisi bulunmadığını beyan ettiği, dosya içerisindeki 16/07/2013 tarihli Ticaret Sicil Memurluğu yazı cevabından, davalı kooperatifin feshedildiğinin bildirildiğinin görüldüğü, Ticaret Sicil Memurluğu'ndan davalı kooperatifin sicilden terkin edilip edilmediği son tasfiye memurlarının isim ve adresleri, temsil yetkilerinin kapsamı, kooperatifin en son sicil adresi sorularak, tasfiye devam ediyorsa (ya da kooperatif sicilden terkin edilmiş ise davacı tarafa kooperatifin ihyası için dava açmak üzere süre verilip, ihyası halinde kooperatif tasfiye haline geri döneceğinden) en son görevde olan tasfiye memurlarının isim ve adresleri sorularak, hükmü temyiz eden ...'nın tasfiye memurlarından biri olduğunun bildirilmesi halinde gerekçeli karar, Dairemizin işbu geri çevirme kararı ile ... tarafından sunulan temyiz dilekçesinin ''tasfiye halinde davalı kooperatif tüzel kişiliğine'' tebliğe çıkarılması, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 20 ve 21. madde hükümleri uyarınca tasfiye memurlarından ya da koşulları oluştuğunda memur veya müstahdemlerinden birine kooperatif adına tebliği ile işlemeye başlayan temyiz süresinin beklenmesi, kararı münferiden temsile yetkili olanlardan birinin ya da müştereken temsile yetkili olanların tamamının birlikte kaleme almaları gereken dilekçe ile kararı temyiz etmeleri halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi, kararı temyiz etmemeleri ve temyize muvafakat edip etmedikleri hususunda temyiz süresi içinde imzalı yazılı dilekçe vermeleri halinde usulüne uygun kimlik tespiti de yapılarak bu hususun bir tutanakla belirlenmesi, bu dilekçenin eklenmesi, temyiz dilekçesinin ya da temyiz dilekçesini benimsediklerini yazılı olarak beyan etmeleri halinde bu dilekçenin kararı temyiz etmeyen davacılar vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi, Hükmü temyiz eden ...'nın tasfiye memurlarından biri olmadığının anlaşılması halinde ise, gerekçeli kararın yukarıda açıklanan usulle " tasfiye halinde kooperatif tüzel kişiliğine tebliği" ve temyiz süresinin beklemesi, hükmün temyiz edilmesi halinde temyiz dilekçesinin davacılar vekiline tebliği ile, temyize cevap süresinin beklenmesi, Sakarya 1 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/279 Esas sayılı dosyasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılarak, aksi halde dosya aslının, sonuçlanmamış ise dava ve cevap dilekçesinin onaylı örneklerinin gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin (kapatılan) 2014/183 Esas, 2014/3292 Karar sayılı ve 29/04/2014 tarihli geri çevirme kararından sonra davacı vekiline, davalı kooperatifin ihyası için süre verilmiştir. Davacı vekili , davalı koopetarifin ihyası için 25/05/2016 tarihinde Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/324 Esas sayılı ihya davası açmış, yerel mahkemece davanın kabulüne, davalı kooperatifin ihyasına dair verilen 2017/294 Karar sayılı ve 11/05/2017 tarihli karar, 23/06/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen kararda tasfiye memuru olarak ... atanmıştır.
Yerel mahkemece , ihya davası bekletici mesele yapılmış ve ihya davasında verilen kararın 23/06/2021 tarihinde kesinleşmesi üzerine, 29/04/014 tarihli geri çevirme kararında belirtilen işlemler yapılmadan dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dairemiz, 2021/5370 Esas, 2021/1476 Karar sayılı ve 15/11/2021 tarihli kararı ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin (kapatılan) 2014/183 Esas, 2014/3292 Karar sayılı ve 29/04/2014 tarihli geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmış olduğundan ikinci kez geri çevirme kararı verilmiştir.
Dairemiz, 2021/5370 Esas, 2021/1476 Karar sayılı ve 15/11/2021 tarihli ikinci geri çevirme kararı sonrasında, ihya kararında tasfiye memuru olarak belirtilen ...’a gerekçeli karar ve geri çevirme kararları 04/11/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak tasfiye memurunca bir temyiz dilekçesi verilmediği gibi ...’nın verdiği temyiz dilekçesine muvafakat verildiğine ilişkin yazılı bir beyan da sunulmamıştır. Bu durumda ortada usulüne uygun, geçerli bir temyiz dilekçesi olmadığından, kararın temyiz edilmemiş olduğu anlaşıldığından dosyanın gerekli işlemler yapmak üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ortada usulüne uygun, geçerli bir temyiz dilekçesi olmadığından, kararın temyiz edilmemiş olduğu, dosyanın gerekli işlemler yapmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 20/02/2023 gününde oy birliği ile karar verilmiştir.