"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/387 E., 2022/227 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Karşı Davanın Reddine
Taraflar arasında görülen, sözleşmenin feshine dayalı maddi ve manevi tazminat talepli asıl ve karşı dava hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının usulen bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı asıl davada davacı vekili ve asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1-Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, davalı taraf ve dava dışı ... Vadisi Site Yönetimi arasında spor ve fitness hizmetlerinin verilmesi konulu, 11.09.2009 tarihinde 5 yıl süreli Hizmet Alım ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafça keşide edilen 21.09.2010 tarihli ihtarname ile işletme ruhsatının alınamaması nedeniyle sözleşmenin ifa edilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkili şirketin ilgili ruhsatın alınması için üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinin iddia edilerek taraflar arasındaki mevcut sözleşmeyi haksız feshettiğini, davalı yanın sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu büyük yatırıma rağmen, elde edeceği gelirden yoksun kaldığını, müvekkilce tüm edimlerin eksiksiz yerine getirildiğini, haksız feshe gerekçe gösterilen eksikliklerin de süresinde tamamlandığını ileri sürerek davalı tarafından feshedilen sözleşme uyarınca müvekkilinin elde etmeye hak kazandığı, davalı tarafından taahhüt edilen minimum yıllık tutar üzerinden hesaplanmış olan 2.464.110,00.-USD'nin derdest davada ıslah yolu ile dava değerini arttırma ve ıslah edilen miktara 14.09.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/A maddesi uyarınca faiz işletilmesini talep etme haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 10.000.-USD'lik kısmının 14.09.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/A maddesi uyarınca faizi ile birlikte, aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, sözleşmenin feshedilmesinden ve ilgili hizmetlerin gereği gibi sağlanamamasından kaynaklanan zararlar da dâhil olmak üzere 100.000.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin, müvekkili şirket tarafından gönderilen 21.09.2010 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini, işletmenin fesih tarihinden sonra tarafların karşılıklı mutabakatı ile, 19.10.2010 tarihinde davacı-karşı davada davalı şirket ve dava dışı ... Vadi Site Yönetimi tarafından, tüm teçhizat ve malzemeleri ile birlikte teslim alındığını, mahrum kalınan gelirlere ilişkin müvekkili şirket tarafından dava dışı yönetim aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe Site Yönetimi tarafından itiraz edildiğini, müvekkillerinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı şirketin, müvekkili şirket tarafından tesisin siteye kattığı değer sayesinde söz konusu sitedeki dairelerin satışını gerçekleştirebildiğini, gerek ... ve gerekse Site Yönetiminin, sözleşmenin imzalanması ve ... markası altında spor tesisinin faaliyette bulunması nedeniyle menfaat temin ettiğini ve sözleşmeden beklediği yararı sağlamadığını, müvekkili şirketin dava konusu tesisi tahliye ettikten sonra, kayıtlı üyelerinin spor salonu hizmetlerinden faydalanabilmesi ve hak kaybına uğramaması nedeniyle, dava dışı ... Spor Turizm San.ve Tic. Ltd.Şti. ile söz konusu şirketin işlettiği ... Spor Tesisinin kullanımı ile ilgili bir protokol imzalandığını, imzalanan bu protokol ile, dava dışı firmaya 50.000.-TL.lik ödemenin yapıldığını, diğer yandan davacı-karşı davalı ve site yönetimi tarafından, müşteri çevresine gönderilen yazı ile, açıkça haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle müvekkilinin sözleşme dönemi boyunca mahrum kaldığı gelirler ve yapılan yatırım tutarları da dâhil olmak üzere uğradığı kayıpları, dava dışı ... Spor Turizm San.ve Tic. Ltd.Şti ile ... Vadisi Evlerinde bulunan tesisin işletmesi ile ilgili olarak imzalanan protokol kapsamında, dava dışı ... Spor Turizm San.ve Tic. Ltd.Şti'ne ödenen toplam tutarı, müvekkili şirket tarafından tesisin davacı karşı davalıya tesliminden sonraki çeşitli masraf bedellerini karşılamak üzere, şimdilik 10.000.-TL maddi ve 10.000.-TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taşınmaz ruhsatının yangın merdiveninin yönetmeliğe uymadığından dolayı alınamadığını, öte yandan sözleşme imzalandığı sırada işletmeye açılması beklenen taşınmazın yapı kullanma izninin de bulunmadığını, bu sebeple iskân izni olmayan bir taşınmaza işletme ruhsatının alınamayacağını, itfaiye raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmediği takdirde, müvekkili şirketin söz konusu tesisteki faaliyetlerinden men edileceğinin davacıya bildirildiğini, davacının sözleşme konusu tesisi benzer bir sözleşme ile hâlihazırda üçüncü bir şahsın kullanımına tahsis ettiğini, aynı dönem için müvekkilinden haksız yere maddi tazminat talep ettiğini, davacı şirketin sözleşmesinin feshi nedeniyle elde etmeyi beklediği gelirden mahrum kalması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacı şirketin, dava konusu tesisin müvekkili şirket tarafından tahliye edilmesinin akabinde, söz konusu tesisi kendi uhdesinde işlettiğini ve tesisten gelir elde ettiğini, müvekkili ...'in somut dava bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2-Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.03.2013 tarihli 2011/288 E. 2013/59 K. sayılı kararı ile, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 05.10.2017 tarihli 2016/7528 E., 2017/2569 K. sayılı ilamı ile; karardan önce davalılardan ... Sportif Hizmet ve Turizm Tic. Ltd. Şirketinin tasfiye edilerek tüzel kişiliğinin sona erdirildiği ve sicilden terkin edildiği taraf teşkilinin sağlanabilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.09.2018 tarihli 2018/66 Esas 2018/787 Karar Sayılı kararı ile; davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafça davalı şirketin ihyasının gerçekleştirilmeyeceğinin beyan edildiği gerekçesiyle asıl davanın davalı ... Sportif Himet ve Turizm Tic Ltd Şti yönünden usulden reddine, davalı ... yönünden maddi tazminatın tahsil edildiği gerekçesiyle maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekilince ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 15. (Kapatılan) Hukuk Dairesi'nin 18.02.2021 tarihli 2021/1371 E., 2021/359 K. sayılı ilamı ile; HMK 297/1-c maddesine aykırı karar verildiği, öte yandan asıl davada maddi tazminat alacağının infaz edildiğinden bahisle konusuz kaldığından sözedilmişse de; bu ödemenin rızaen olmayıp, cebri icra tehdidi altında yapıldığı dosya kapsamından anlaşıldığı, asıl davada maddi tazminat davası yönünden davalı ... tarafından davanın kabulüne dair herhangi bir kabul beyanı bulunmadığı, bu durumda davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle karar re'sen bozulmuştur.
D. İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Davacı ...Ş. ile davalı ... Sportif Hizmet ve Turizm Tic. Ltd. Şti. ve dava dışı ... Vadisi Sitesi Yönetim Kurulu arasında 11.09.2009 tarihinde akdedilmiş olan Hizmet Alım İşletme Sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmede diğer davalı ...'in garantör olarak ad ve soyadının yazılı olduğu, davalının sözleşme konusu tesise iskân ruhsatı alınması için davacı ...'ın, 14.04.2010 tarihinde başvuru yaptığını iddia ettiği, ancak Büyükçekmece Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından davalı şirkete gönderilen 16.09.2010 tarihli yazıdan, söz konusu başvurunun 24.12.2009 tarihinde yapıldığının anlaşıldığı, mevcut yazıdan "İtfaiye raporunda belirtilen eksikler" ve "Belediyeye yatması gereken harçların 15 gün içerisinde tamamlanmasının gerektiğinin davalıya 16.09.2010 tarihli yazı ile bildirildiği, akabinde davalı tarafından gönderilen 21.09.2010 tarihli ihtarname ile, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, buna göre, verilen 15 günlük sürenin dolmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.4., 4.1.c, B maddeleri dikkate alındığında ve davalının "...İşletme planındaki hizmetleri yerine getirme hususunda uzmanlaşmış ve sektöründe sahip olduğu uluslararası markalaşma nedeniyle, tesisin dışarıya açılması konusunda pazarlama avantajına sahip, ayrıca minimum dış gelir sağlanmasını da garanti eden profesyonel bir firma..." olduğunun ifade edildiği, ayrıca davalının beyanlarından, kendisine ait ... markasının, sektöründe bilinen ve tanınan bir marka olduğu dikkate alındığında, bu deneyimlerle davalının, iskân ve işletme ruhsatı olmayan bir tesisi çalıştıramayacağını bilmesi gerektiği, davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, davacı şirketin haksız fesih nedeniyle maddi zararı doğduğu, ticari itibarının zedelendiği; karşı dava yönünden, feshin haklı olmadığı, Türk Ticaret Kanunu'nun 58. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği, zira bu talebe ilişkin dosyada herhangi bir açıklamaya ve hesaplamaya rastlanmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalı ... Sportif Hizmet Ve Turizm Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın HMK'nın 114/1d bendindeki dava şartı yerine getirilmediğinden bu davalı yönünden dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine, 10.000.-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren yürütülecek yıllık USD faizi ile birlikte B.K 83 madde gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı olarak davalı ...'ten alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 03.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 100.000-TL'lik manevi tazminatın 10.000-TL'sine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı şirketin itibarlı ve marka değeri yüksek bir şirket olduğunu, davalı karşı davacının sözleşmeyi haksız feshiyle davacı şirketin ticari itibarının üçüncü kişiler nezdinde olumsuz zedelendiğini, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek, asıl davada kararın manevi tazminat yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2. Asıl davada davalı karşı davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının talebinin kısmen kabulüne karar verilip maddi zarar kaleminden 10.000 USD, manevi zarar kaleminden 10.000-TL’nin müvekkil davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiğini, hükmolunan maddi zarar ödendiğinden bu husus belirtilerek yeniden hüküm kurulmadığını, müvekkil davalı ...’in manevi zarardan sorumlu olduğu yolunda hüküm kurulmuş ise de müvekkilin manevi zarardan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, müvekkili ...'in sözleşmedeki garantör sorumluluğunun maddi zararla sınırlı olduğunu, davacının da esasen bir manevi zararının da bulunmadığını, müvekkilin sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiş olmasına karşın fesih tarihine kadar üyelik sözleşmesi imzaladığı müşterilerin mağdur olmaması için dava dışı ... Spor Tesisi ile müşterilerin anılan tesisten faydalanması için sözleşme imzaladığını, sözleşme gereği adı geçen firmaya 50.000-TL hizmet bedeli ödendiğini, işletme için yapılan ve belgelendirilen harcamaların dikkate alınmadığını, karşı davada davalının, tesisteki eksiklikleri (iskan ruhsatı yokluğu gibi) müvekkilden gizleyerek müvekkilin sözleşme akdetmesine neden olduğunu, davalının, müvekkil şirketin tüm müşterilerine gönderdiği bir mektup ile müvekkili karalayıcı, küçük düşürücü, yanlış ve yanıltıcı beyanlarda bulunarak müvekkilin marka itibarını zedelediğini belirterek asıl ve karşı davadaki kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, sözleşmenin feshine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 nci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Asıl davada davacı vekilinin ve asıl davada davalı vekilinin, asıl karara karşı yaptığı temyiz itirazları bakımından:
2.1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı tarafından talep edilen müspet zarar miktarı göz önüne alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, asıl davada davacının kar mahrumiyetinin hesaplanmasında kesinti yöntemi uygulanmamışsa da ileride açılabilecek davada bu hususta yeniden inceleme yapılacağının tabii olmasına göre, asıl davada davacı vekilinin tüm, asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.2. Asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazları bakımından:
Somut olayda asıl davada davacı vekili tarafından, davalının sözleşmeyi haksız feshinden ötürü ilgili hizmetlerin gereği gibi sağlanmamasından dolayı, büyük bir itibar kaybı yaşadığı ve marka değerinin düşmesi nedeniyle manevi tazminat talep edilmiş ve mahkemece asıl davada davacı için 10.000-TL manevi tazminata karar verilmiştir. Dosya kapsamından davalının, davacının kişilik haklarına saldırdığı hususu ispatlanamadığından, manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3. Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından karşı davada davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (2.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin tüm ve asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Yukarıda (2.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı - karşı davada davacı ... vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3. Yukarıda (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı dava kararına ilişkin karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcın asıl davada davacıdan alınmasına, fazla yatırılan temyiz peşin harcın istek halinde karşı davada davacıya iadesine, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.