"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1636 E., 2022/1949 K.
DAHİLİ DAVALI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 21.09.2017
HÜKÜM : Davanın Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/442E., 2019/496K.
1- İlk Derece Mahkemesince; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi ve müspet zarar tazmini talebine ilişkin davada, davalılara ait 2 parsel üzerine yapılacak bina yönünden inşaat ruhsatı alınmasının ve inşaatın buna göre tamamlanmasının imkansız olduğu, bu imkansızlık durumunun oluşmasında davacı yüklenicinin de, davalı arsa sahiplerinin de kusurlarının bulunmadığı, her ne kadar arsa sahiplerinden dahili davalı ...'ın tek mirasçısı ... vekili 05.07.2019 tarihli dilekçesiyle sözleşmenin feshine muvafakat etmediklerini bildirerek, davanın reddini talep etmiş ise de, sözleşmenin sadece bu arsa sahibinin talebiyle yukarıda açıklanan maddi vakıalar çerçevesinde ayakta tutulmasının her iki taraf için de zarar doğuracağı, davaya konu 2 parsel sayılı taşınmaza vaki tecavüzün bulunması ve bu tecavüzün başlangıçta verilen ruhsata göre inşa edilen bir bina tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkate alındığında sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle geçersiz olduğunun kabulünün yerinde olacağı, bu nedenle davacı yüklenicinin kâr mahrumiyeti talep etmesine imkan bulunmadığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar çerçevesinde sözleşme masrafı 1.571,00 TL ile aplikasyon krokisi bedeli olan 246,00 TL toplamı 1.817,00 TL'yi davalılardan talep edebileceği, diğer harcamalara ilişkin davacı tarafça ibraz edilen belgelerin davalıları bağlayıcı nitelikte olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.817,00 TL'nin 3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesine göre uygulanacak avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince; yüklenicinin TBK 485/1 maddesi uyarınca karşılanması gereken menfi zararının kapsamına giren dava konusu taşınmazda yapılan projelerin hizmet bedeli olan ve 03.03.2014 tarihli makbuz ile ödendiği anlaşılan 6.000,00 TL, dava konusu taşınmaz için harita işlemleri, aplikasyon ve imar durumu için 30.09.2014 tarihinde ödenen 5.000,00 TL, noter masrafı olarak 21.02.2014 tarihinde ödenen 54,97 TL ve 1.215,92 TL olmak üzere toplam 12.270,89 TL'nin davalı arsa sahiplerinden tahsiline karar verilmesi gerekirken, sadece sözleşme masrafı 1.571,00 TL ile aplikasyon krokisi bedeli 246,00 TL toplamı 1.817,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi hatalı olduğu, davacı tarafından ayrıca 300,12 TL noter masrafının ve 10.000,00 TL komisyon bedelinin tahsili de talep edilmiş ise de, 21.02.2014 tarihli 300,12 TL bedelli noter makbuzunun arsa sahibi ... adına düzenlenmiş olması ve 10.000,00 TL komisyon bedeli ödendiğine ilişkin ... imzalı adi yazılı belgede de ödemenin yüklenici tarafından gerçekleştirildiği sabit olmadığından yüklenicinin bu alacak kalemleri yönünden istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02.12.2019 tarih 2017/442 E.-2019/496 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 12.270,89 TL'nin 3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesine göre uygulanacak avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine dair karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı süresinde davacı vekilince ve davalı ... vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
a)Davacı vekilinin temyiz talepleri yönünden; kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, gözetildiğinde temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
b)Davalı ... vekilinin temyiz talepleri yönünden; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir..
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen davacı lehine hükmolunan toplam miktar 12.270,89 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
SONUÇ:
1-Yukarıda (3-a) bendinde açıklanan nedenlerle; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,
2- (3-b) bendinde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
Temyiz peşin harcın istek halinde ...'a iadesine,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine 16.09.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.