Logo

6. Hukuk Dairesi2023/53 E. 2023/3785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı kooperatife üyeliğinin tespiti istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süre sessiz kalması, aidat ödememesi ve kooperatife başvurmaması, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği şeklinde değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2031 E., 2022/1788 K.

DAVA TARİHİ : 07.02.2017

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/102 E., 2019/433 K.

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin 15.09.1989 tarihinden bu yana üyesi olduğunu, muavin defter kayıtlarında da yaptığı ödemelerin belgelerle sabit olduğunu, davalı kooperatif yöneticilerinin kooperatif genel kurullarını, özellikle 2000 yılından sonra düzenli bir şekilde yapmadıklarını, düzenli çalışmayan kooperatif yönetimleri, genel kurullar ve kooperatif faaliyetleri ile ilgili müvekkiline uzun zamandan bu yana yazılı ya da sözlü bilgi verilmediğini, müvekkilinin yaptığı araştırmada kooperatif yönetiminin kooperatifi yasalara uygun bir şekilde yönetmediğinin anlaşıldığını, müvekkilinin Ankara 32. Noterliğinin 26.12.2016 tarih ve 28972 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı kooperatife olan borç durumu ve inşaatın seviyesini öğrenmek üzere ihtarname gönderdiğini, davalı kooperatif yönetiminin verdiği 04.01.2017 tarihli cevapta her hangi bir üyelik kaydına dair belgeye ulaşamadıklarını, üye olup olmadığının belli olmadığını, ayrıca müvekkili ile ilgili bir ihraç kararı dahi alınmış olabileceğini ancak buna dair de ellerinde belge olmadığını bildirdiklerini, yine söz konusu yazıda kooperatif yönetiminin 2000 yılı ve sonrasını esas aldıklarını da beyan ettiklerini, ancak müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, davalı kooperatif tarafından düzenlenen üye kayıt formu, ödeme belgeleri, muavin kayıtları ve diğer belgelerle bu durumun sabit olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine, davalı kooperatife üye diğer üyelerin ödemiş olduğu ancak müvekkilinin kooperatife ulaşamadığı dönem işleyen birikmiş aidat borçlarının miktarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kooperatif yetkilileri; davacının taraflarına göndermiş olduğu iki ihtarnamede kendi adına ve ayrıca babası Ömer Deniz adına ait kooperatif üyelikleri ile borç tutarlarını sorgulayan yazıları gönderdiğini, ellerinde bulunan tüm belgeleri incelemelerine rağmen iddia edilen kooperatif ortaklığına dair hiçbir kayıt bulunamadığını, kooperatifin 1988 yılında kurulduğunu, davacının 28 yıl boyunca kooperatife başvurmadığını, hakkında hiçbir belge ve kayıt bulunmayan davacının kooperatif hesaplarında bulunmayan ödemelerine ilişkin olarak ödeme makbuzlarını dosyaya sunması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı kooperatife üye olduğu, mevcut olan kooperatif kayıtlarında davacının 1997 yılında üye olarak kayıtlarda yer aldığı, 2000 yılında davacının üye kaydının yanında "ihraç" şerhinin bulunduğu, davacının en son üyelik aidatını 1992 yılında ödediği, bu tarihten davalı kooperatife gönderdiği 26/12/2016 tarihli noter ihtarnamesine kadar davacının sessiz kaldığı, davalı kooperatife başvurmadığı, herhangi bir ödeme yapmadığı, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesinin üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, yani üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği anlamına geldiği, bu durumda aradan geçen süre dikkate alındığında davacının ihraç kararını benimsediğinin kabulü gerektiği, bu durumda davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, iyiniyet tartışmasının davalı taraf beyanında bulunmaksızın mahkemece hüküm dayanağı yapıldığını, tanık delillerinin değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun subjektif olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1015 E. sayılı dava dosyasının incelenmediğini, delil listelerinde yer aldığından incelenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı kooperatifin davalıyı Genel Kurula davet etmediğini, davacının ihracına dair yapılmış hiçbir bildirimin olmadığını, değişen hesap bilgilerinin davacıya bildirilmediğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek, re'sen dikkate alınacak nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 10. ve 16. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.