"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl davada kooperatif üyeliğinin tespiti, birleşen davada tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davalı S.S. ... ... Konut ... Kooperatifi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davalı S.S. ... ... Konut ... Kooperatifi vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 23.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili Avukat ... Dede geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili, ... Öğretim Üyeleri için kurulmuş bulunan davalı kooperatif tarafından ...'de öğretim üyesi olarak çalışan müvekkiline, davalı kooperatifin Demirciköy bölümünde bulunan, bahçeli natamam evin toplam 80.000 ... bedelle satışı hususunda bilgi verildiğini ve müvekkilinin yarısı peşin, yarısı daha sonra ödenmek üzere 14 bağımsız numaralı taşınmazın satışı hususuna kooperatif yönetimi ile konut satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödediğini, sözleşme konusu yapının kaba inşaat halinde müvekkiline teslim edildiğini ve müvekkilinin tarafından yaklaşık 100.000 ... doları masraf yapılarak oturulmaya başlandığını ve hala sözleşme konusu konutta ailesiyle yaşadığını, kooperatif yönetiminin müvekkiline sözleşme eki taahhütnameyi imzalamak ile kooperatif üyesi olacağını belirttiğini, taahhütname ile kooperatife üye olma iradesini gösterdiğini, müvekkili tarafından davalı kooperatife, 29.05.2014 tarihinde ihtarname ile, müvekkilinin kooperatife borcu kalmadığını, kat irtifak/kat mülkiyeti tapularının müvekkili adına düzenlenmesini ihtar ve talep ettiğini, cevabı ihtarnamede, müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığı, satış vaadi sözleşmesinin feshedilmiş olduğu hususunun ihtar edilerek talebinin reddedildiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile 14 no.lu bağımsız bölümün adına tahsis ve tescilini, olmazsa taşınmaz rayiç değerinin tahsilini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili, asıl dava dilekçesinde açıkladığı nedenlerle ve ön ödemeli konut satış sözleşmesi TKHK m 40/1 de düzenlenmiş olup uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinde görüleceğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu iptali ve tesciline mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatiften gayrimenkul satın alan 400’ü aşkın kişiyi kooperatif üyesi kaydedemeyeceklerini, kooperatif uhdesinde bulunan gayrimenkulün ihtiyaç fazlası olması sebebiyle genel kurul kararıyla satılarak elde edilecek gelirler ile ... bulunan halen kooperatif üyelerine tahsis ve tescil edilmiş bulunan üye konutlarının imalatında kullanıldığını, bahse konu gayrimenkulün bulunduğu sitenin davalı kooperatif ile herhangi bir alakası olmadığını, davacının ödemelerini senelerce aksatması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; bahse konu gayrımenkulün bulunduğu site ile kooperatifin uzaktan yakından herhangi bir alakası olmadığını, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilerek dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı kooperatiften 80.000 USD'ye taşınmaz satın aldığı, satış bedelinin bir kısmını peşin olarak ödediği, kalan kısmını da 45.000 USD bedelli 7 adet senet verdiği ve bu senetlerin de bir kısmının süresinde, bir kısmının da süresinden sonra ödendiği, davacının davalı kooperatife yaptığı toplam ödemenin 93.110 USD olduğu, davalı kooperatifin ana sözleşmesinde kooperatif üyelerine üyelik yoluyla yada satış yoluyla gayrimenkul edindirmenin kooperatifin konusunu oluşturduğu, her ne kadar davalı tarafça taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshedildiği ileri sürülmüş ise de davacının kooperatif ortaklığından çıkarıldığına yönelik usulüne uygun alınmış karar bulunmadığı, tarafların konut satışına ilişkin edimlerini karşılıklı olarak yerine getirdikleri, gerek davacının kooperatif üyeliğinden çıkartılmamış olması, gerekse davalı tarafça sözleşmenin feshedildiğini iddia ettiği tarihten sonra davacı tarafça yapılmış olan ödemeleri itirazsız olarak alması da dikkate alındığında, davacı ve davalının sözleşme uyarınca karşılıklı yüklendikleri tüm edimleri yerine getirdikleri, sadece davalı kooperatifin tapuyu devretme yükümlülüğünü yerine getirmediği, taşınmazın fiilen de davacıya teslim edildiği, bu itibarla taraflarca tüm edimler yerine getirildikten sonra davalının sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmesinin TMK’nın 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar birleşen dosyada aynı iddialarla sonradan dava açılmış olduğundan birleşen davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının Kooperatif üyesi olabilmesi için yönetim kurulu kararı gerektiğini, dosya içerisinde mevcut davacının herhangi bir şekilde kooperatife üye olarak kayıt edildiğine ilişkin veya Kooperatif üye kayıt defterinde davacının ismi bulunmadığını, davacının kooperatif defter ve belgelerine göre herhangi bir aidat ödemediğini, hazirun cetvellerinde hiç bir şekilde yer almadığını, davacının sözleşmede kararlaştırılan sürelerde ve tarihlerde ödeme yapmadığını ve edimini yerine getirmediğini, tüm ödemeleri senelere yayarak yaptığını, Kooperatif Genel Kurullarınca alınan kararlara göre bahse konu kaba inşaat bedelleri genel kurullarca yeniden belirlendiğinden davacı ile yapılan sözleşme şartlarının da değiştiğini, bu durumda yeni gelişen genel kurullarca alınan kararlara davacının da katlanmak zorunda olduğunu, yapılan sözleşme ile alınan genel kurul kararları arasındaki farkların ödenmesini gerektiğini, davacının bu farkı ödemediği bu nedenle ediminin yerine getirmediğinden ve ayrıca ortada geçerli bir satış vaadi sözleşmemesi olmaması nedeniyle "herkes aldığını geri verir" ilkesi gereğince davacının gayrımenkulü iade etmek suretiyle ... olduğu parayı ve aldığı gayrımenkule yaptığı zaruri giderleri talep edebilecekken taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediği sürece, tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, fark bedellerine ilişkin genel kurulda alınan kararların davacıyı bağlamayacağı, dosya kapsamı itibariyle sözleşmenin feshedildiğine ve sözleşmenin 8. maddesi uyarınca ödemelerin iade edildiğini ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, kaldı ki, 2007 yılında davacıya çıkartılan ihtarnamede bakiye borcun 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiş ise de davacı tarafça 2013 yılına kadar banka kanalı ile yapılan ödemeler davalı tarafça kabul edilmiş olduğundan sözleşme yürürlükte olduğu ,her ne kadar resmi şekil şartına uyulmadan yapılmış olması nedeniyle şeklen geçersiz olan bir taşınmaz satışı söz konusu ise de, sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerin taraflarca yerine getirildiği, davacının sözleşme bedelinin tamamını ödediği, taşınmazın kaba inşaat halinde davacıya teslim edildiği, taşınmazın davacı tarafça tamamlandıktan sonra davacının ailesi ile birlikte uzun zamandır taşınmazda ikamet ettiği gözetilerek sözleşmenin sonradan geçersiz olduğunu ileri sürmek TMK 2. maddesi ile bağdaşmadığı, kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu hususta açık bir karar olmasa bile kooperatifin bu kişi ile üyesi sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin vermesi, tahliye etmemesi, ecri misil istememesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebileceği, sonuç olarak, kooperatif ortaklara ait Uskumruköy'deki inşaatların yapımında finansman ihtiyacının karşılaması amacıyla, herhangi bir kooperatif üyesine tahsis edilmeyen, ihtiyaç fazlası taşınmazın davacıya satışı ve tahsisi üzerine davacının zımnen kooperatif üyeline kabul edildiği, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacının tüm edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacı beyanı ile davacının kooperatife üye kabul edildiğini, konut satış vaadi protokolü ve taahhütnamenin kooperatife üyelik için yeterli olmadığını, bu belgelerde hiçbir şekilde kooperatif üyeliğinden bahsedilmediğini, davacının kooperatif yükümlülüğüne ilişkin üyelik edimlerini yerine getirdiğini ileri sürmediğini, zımni üyeliğe kabul edilmediğini,yönetim kurulu kararının kooperatif üyeliğine ilişkin olmadığını, ödediği bedelin site yönetimi giderleri olduğunu, kooperatife üye olmadığından üyelikten çıkarılma prosedürünün uygulanmayacağını, davacının edimlerini sözleşmede belirtilen sürede ve tarihlerde ödemediğini, genel kurulda kaba inşaat bedellerinin yeniden belirlendiğini buna davacının katlanmak zorunda olduğunu, yerine getirmediği edimlerin karşılığını beklemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada kooperatif üyeliğinin tespiti ile tapu iptal tescil olmazsa tazminat, birleşen davada tapu iptal tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.