"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/143 E., 2022/1259 K.
ASIL DAVADA DAVACI-BİRLEŞEN DAVADA
ASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVA TARİHİ : 26.05.2016
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/447 E., 2020/544 K., Bir. 2017/464 E.
1- İlk derece mahkemesince, asıl davada itirazın iptali, birleşen davada 3. kişi alacak davasında tarafların imzasını taşıyan ve en son tarihli olan ve hukuki ilişkinin tasfiyesi amacını taşıyan, bağımsız bölümlerin devirlerinin yapıldığı 04.06.2014 tarihli sözleşmenin uygulanması gerektiği, ihtilafın çözümüne esas kabul edilen 04.06.2014 tarihli sözleşmede bu teminatlara hiç yer verilmediği, 3. kişi Ramazan Güzel tarafından yapılan tapu devirlerinin davalı-birleşen davacı beyanı ve talebi doğrultusunda yapıldığı, kaldı ki bir müteahhitin teminat olarak verdiği üç adet bağımsız bölümü aynen yahut bedeli ile geri almaksızın kendi edimini yerine getirerek yapıların bulunduğu taşınmazı devretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin asıl ve birleşen dosyada verilen kararlara yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının, birleşen dosyada verilen karar yönünden ortadan kaldırılmasına, birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
3.1. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz talebi yönünden; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dosya içeriğine göre asıl davada temyize konu edilen toplam miktar 97.470,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
3.2. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz talebi yönünden; Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından birleşen davada davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, (3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.