"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1514 E., 2024/511 K.
FER'Î MÜDAHİL : ...
İHBAR OLUNAN : ... Turizm Eğitim ve Yatırım İnşaat Ticaret Sanayi Limited Şirketi
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/831 E., 2023/534 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteminin miktar itibariyle reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı arsa sahipleri ile yine dava dışı yüklenici ... Turizm Eğitim ve Yatırım Tic. San. Ltd. Şti. arasında ... 2. Noterliği'nin 20.03.2006 tarihli ve 8812 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, daha sonra müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarla birlikte taşınmazı arsa sahiplerinden devralarak sözleşmenin tarafı haline geldiğini, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/362 E., 2012/446 Karar sayılı ilamı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, daha sonra müvekkilinin inşaatın tamamlanması için 26.04.2014 tarihinde ...-... Yapı İnşaat ile sözleşme imzaladığını belirterek; ilk yüklenici ... Turizm Eğitim ve Yatırım Tic. San. Ltd. Şti’ye avans niteliğinde verilen ve davalıya satılan 1007 ada, 10 parsel, 3. blok, B giriş, 14 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının taraflarla herhangi bir akdi ilişkisi olmadığını, öncelikle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını, tapu siciline güvenen iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan davalının kazanımının korunması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, imar işlem dosyası uyarınca fesih kararı sonrasında ... firmasının yüklenici olarak gözükmeye devam ettiği, yeni yüklenici olduğu iddia edilen ...'ın resmi kayıtlarda yüklenici olarak yer almadığı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/548 E. ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/85 Esas sayılı dosyalarında ... firmasının yetkilisi ...'ın tanık olarak dinlenildiği, buna göre fesih kararının kesinleşmesinden sonra aynı yüklenici ... firması ile inşaatın devamına yönelik protokol imzalandığı, bu hususun sunmuş olduğu beyan dilekçesi ile davacının da kabulünde olduğu, ...'ın ... firmasının bir dönem taşeronu olduğu, bu bakımından arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki durumu bilebilecek kişilerden olduğu, ... ile resmi bir şekilde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı, hal böyleyken fesih kararının kesinleşmesinden sonra inşaatın ... firması adına ... tarafından devam ettirildiği, fesih muvazaalı olduğuna göre ... firması ile olan sözleşmenin ayakta olduğu, bu nedenle yeniden bir fesih gerektiği, ne var ki yeni feshe ilişkin evrak yahut mahkeme kararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun gerekçeye yönelik olarak kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına; dava dışı yüklenici ile davacı arsa sahibi arasındaki sözleşme fiilen devam ettirilmiş olmakla sözleşme feshedilmediğinden ayakta olup, bu durumda feshe bağlı sonuç olan tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği halde muvazaa sebebine dayalı olarak karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, gerekçesiyle yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
Davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki sözleşmenin hala ayakta olduğuna ilişkin kanaatin yanlış olduğunu, imar işlem dosyasında sözleşmenin fesihli olduğu bilgisinin yer aldığını, sözleşmenin feshi tarihinden sonra eski yüklenicinin imar işlem dosyasında hiçbir işlem yapmamış olduğunu, imar işlem dosyasında yeni yükleniciyle (... Yapı İnş.) yapılan barter sözleşmesinin mevcut olduğunu, ... firmasının dava konusu proje ile ilgili imalat yapmadığını gösteren BA/BS formlarının dikkate alınmadığını, ... firması ile davacı arasında imzalanmış olan protokolün ... firmasının işin devamına yönelik vermiş olduğu tek taraflı taahhüt olup, bu taahhüdün de yerine getirilmediğini, 2013-2014 yıllarında ... firmasının inşaatı tamamlama taahhüdü vermesi üzerine firmaya avans niteliğinde kat irtifaklarının devredildiğini ama anılan firmanın inşaatı tamamlamadığını, bir kısım kat irtifakı devirlerinin feshin muvazaalı olduğunu göstermeyeceğini, ... firmasının taahhüdüne dayalı protokollerin yeni bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerektiğini, buna göre feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin eki niteliğinde değerlendirilecekse eski yüklenicinin davaya dahil edilerek tekrar sözleşmenin geçmişe etkili feshine karar verilmesi gerektiğini, feshin kesinleşmesinden sonra projenin yapımına ... firmasından bağımsız olarak ... ... Yapı İnşaat firması ile devam edildiğinin tanık beyanları ile de sabit olduğunu, sözleşmenin feshinden sonra hangi firma tarafından inşaatın yapımına devam edildiği hususunda kolluk araştırması yapılması gerektiğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Dava dışı önceki arsa sahipleri ...ve ... tarafından, edimin ifasında temerrüde düştüğü iddiasıyla, yüklenici ... şirketi aleyhine, sözleşmenin feshi ve el atmanın önlenmesi istemiyle, 18.04.2007 tarihinde, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/362 E. sayılı dosyasında dava açılmıştır. Yargılama sırasında, sözleşmeye konu parsellerden 1007 ada 2 no'lu parsel davacı ... Konut Yapı Kooperatifine, 1647 ada, 2 no'lu parsel ise ... Konut Yapı Kooperatifi'ne devredildiğinden, davaya sözleşmenin tarafı haline gelen bu kooperatifler tarafından devam edilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, yüklenici ... şirketinin edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. Bu karar, temyiz harç ve masrafları yatırılmadığından, temyiz edilmeksizin 23.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı arsa sahibi kooperatif tarafından, sözleşmenin feshi davası açılmış olmasına ve hukuki bir zorunluluğu bulunmamasına rağmen, 2009 yılından itibaren yüklenici ... şirketine tapuda bağımsız bölüm devirleri yapılmaya başlandığı, fesih kararının 23.10.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra da 2015 yılına kadar bu devirlerin devam ettiği, yüklenici şirketin de devraldığı bağımsız bölümleri tapuda üçüncü kişilere devrettiği anlaşılmıştır.
Tüm bu tapu devirleri fesih davasına ve kesinleşmiş fesih kararına rağmen, arsa sahibi kooperatifler ile yüklenici ... şirketi arasındaki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisinin devam ettiğini, tarafların gerçek iradelerinin sözleşmenin feshi yönünde olmadığını, sözleşmeyi devam ettirme iradelerini sürdürdüklerini, sonuç olarak, feshin muvazaalı olduğunu göstermektedir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.