"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/488 E., 2024/306 K.
KARAR : Kabul
1- İlk derece mahkemesince, itirazın iptali istemli davada davacı tarafından yükümlendiği iş kapsamında düzenlenen fizibilite raporunun sözleşmeyle kararlaştırılan içerikleri taşımadığı, raporun yetersiz ve yanlış olduğu, davacının danışmanlık sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmediği, sunulan raporun kreditör banka nezdinde güvenilirliği ve inandırıcılığının olmadığı, davacı tarafın yapılan işe, görülen hizmete göre kısmi de olsa ücret talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararına karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 30.05.2022 gün ve 2021/2572 E. ve 2022/2911 K. sayılı ilamıyla her iki rapor arasında davacının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirip getirmediği noktasında davacının düzenlediği raporların sözleşmeye uygun olup olmadığı yönlerinde açık çelişki bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, söz konusu kararın bozulmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4- İlk derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının sözleşmeye uygun nihai raporu dava dışı bankaya teslim ettiği, sözleşme uyarınca taahhüdünü yerine getirerek ücrete hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
5- Davacı vekilinin vekalet ücretinin tashihine ilişkin talebi üzerine 19.07.2024 tarihli ek kararla, hükmün tashihi veya tavzihi yoluyla taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
5- İlk derece mahkemesinin bozma üzerine verdiği davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince esas ve ek karar yönünden süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
5.1. İlk derece mahkemesinin ek kararına karşı davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hükmün Tashihi” başlığını taşıyan 304 ncü maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine düzeltilebileceği belirtilmiş, “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305 nci maddesinde, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince verilen ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ek karara ilişkin temyizi sebepleri yerinde görülmemiştir.
5.2. İlk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği kararına karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verildiği, harçlandırılan dava değeri üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (5.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz istemlerinin reddi ile 19.07.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA, (5.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin 07.05.2024 tarihli 2022/488 E., 2024/306 K. sayılı kararına ilişkin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, temyiz harcı davacı tarafından ek karar yönünden peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, esas dava yönünden fazla yatırılan temyiz harcın istek halinde davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.