"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/845 E., 2024/267 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararı asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince duruşmalı, davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde asıl ve birleşen davada davacılar ... vd. vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/845 Esas (bozma öncesi 2013/104 E.) sayılı dosyasında; gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve davacı arsa sahiplerinin bu sözleşme kapsamında davalı yüklenici kooperatife devrettiği ve daha sonra diğer davalı ...’e satılan taşınmaz hissesinin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili isteminde, birleşen Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dosyasında da; yine gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur.
Dosyaların birleştirilmesinden önce; Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/104 Esas, 2016/613 Karar ve 22.12.2016 tarihli kararı ile sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ve dava konusu taşınmaz hissesinin tapu kaydının iptâliyle davacılar adına tesciline dair verilen kararın davalı ... vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 23.10.2017 gün 2017/1605 Esas, 2017/2829 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı yasal süresi içerisinde davalı ... vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi'nin 07.11.2018 gün, 2018/3685 Esas, 2018/4320 Karar sayılı ilamı ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce yazılan 31.05.2018 tarihli ve 17070 sayılı yazıda, davalı kooperatifin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicil kaydının 26.09.2013 tarihinde resen silindiğinin bildirildiği, bu durumda mahkemece davacı arsa sahiplerine uygun süre verilip davalı kooperatifin ihyası için dava açması sağlanıp, ihyası sağlandıktan sonra ihya edilen kooperatife dava dilekçesi ve Yargıtay bozma ve onama ilamları tebliğ edilip taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesinin zorunlu olduğu, taraf teşkili tamamlanmadan davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı,mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken terkin hususu gözden kaçırılarak onandığı belirtilerek, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile onama ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme ilamının ardından yargılamaya Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/845 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiş ve yukarıda bahsi geçen Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dosyasından verilen birleştirme kararı neticesinde, davaların birleştirilerek görülmesi yoluna gidildiği anlaşılmıştır.
Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/845 Esas, 2024/267 Karar ve 26.06.2024 tarihli kararı ile asıl davada,"Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile fesih konusunda karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, birleşen davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile"karar verilmiştir.
Bu karara karşı, asıl ve birleşen davada davalı olan ... vekili ve .........Kent Konut Yapı Kooperatifini temsilen tasfiye memuru temyiz isteminde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar" hükmüne yer verilmiştir.
Dosyalardan biri Yargıtay incelemesinden geçtikten sonra henüz kanun yolları aşamasına gelmemiş yeni bir dosya ile birleşmesi halinde, daha önce herhangi bir kanun yolundan geçmemiş dosyanın istinaf yoluna tabi olacağı açıktır. Zira davalar birleşmekle bağımsızlıklarını korur, ayrı dosya olma özelliğini devam ettirirler.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında; Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda; 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, bahse konu dosyaların temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
Buna karşılık; 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilmiş olup daha önce temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddelerindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bu dosyaların bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.
Somut olayda, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl dava dosyasının “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.
Ne var ki, birleşen Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dava dosyasının karar tarihi 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra olup, bu dosyada verilen kararla ilgili daha önce Yargıtay denetimi de söz konusu olmadığından, bu kararın ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Birleşen Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı davasında verilen karara karşı ... vekili ve .........Kent Konut Yapı Kooperatifi'ni temsilen tasfiye memuru tarafından sunulan temyiz başvuru dilekçelerinin, istinaf başvuru dilekçesi olarak kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, anılan davanın bağımsız dava olma özelliğini kaybetmediği gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu gerekçesiyle, istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesinin sağlanması, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak istinaf incelemesi neticesinde verilecek karara karşı yasal temyiz ve temyize cevap süreleri beklenerek, temyiz edilmesi halinde buna ilişkin evrakların da eklenmesi suretiyle dosyanın kül halinde Dairemize gönderilmesi; dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Birleşen Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın; kanun yolu incelemesi bakımından istinafa tabi olduğu anlaşıldığından, dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesinin sağlanması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine İADESİNE, 04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle tarihinde oy birliğiyle karar verildi.