Logo

6. Hukuk Dairesi2024/503 E. 2025/1084 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı alt yüklenici tarafından, davacıya olan borcundan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki alt yüklenicilik sözleşmesi ve teknik şartname hükümleri uyarınca, hakediş kesintilerine sebep olan hususların davalı alt yüklenicinin sorumluluğunda olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ve itirazın iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1167 E., 2023/1295 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/615 E., 2020/637 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının "SGK Batıkent Veri Merkezi Taşınma Projesi" kapsamında, müvekkili şirketin alt yüklenicisi olarak sözleşmede belirtilen ürün ve hizmetlerin temin ve teslimini üstlendiğini, asıl işveren SGK'nın, davalıdan kaynaklanan nedenlerle, müvekkilinin hakedişinden toplam 708.807,52 TL kesinti yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bu kesintiden sorumlu olan davalının, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında öncelikle bir iş ortaklığı sözleşmesi yapıldığını ve SGK ihalesine iş ortaklığı olarak girildiğini, daha sonra yapılan alt yüklenicilik sözleşmesi ile davacının işin bir kısmını müvekkiline devrettiğini, iş ortaklığı sözleşmesinde tahkim şartı bulunduğunu, davacı tarafından atanan proje yöneticisinin, personel takip çizelgelerini aylık olarak İdareye sunması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sistem izleme kalemi ile ilgili hakedişten yapılan kesintinin, İdarenin alt yapısından kaynaklandığını, davacının hakedişlerden yapılan kesintilere ihtirazi kayıt koyması gerektiğini, hakedişlerden yapılan kesintinin haksız olduğunu, İdarenin sözleşmeye aykırı olarak ceza uygulamadan önce ihtar göndermediğini savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında iş ortaklığı bulunsa da uyuşmazlığın alt yüklenicilik sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 34.1. maddesinde, alt yüklenicinin, kendisinden kaynaklı olarak İdarenin uyguladığı her türlü gecikme cezası ve kesintiyi ödemekle yükümlüğü olduğunun düzenlendiği, dava dışı İdarenin, davacının hakedişlerinden yaptığı ceza kesintilerinin, davalının sorumluluğunda olan iş kalemleri ile ilgili olduğu, davalının takibe yönelik itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

“Davalı vekili temyiz dilekçesinde:

a. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçe bulunmadığını,

b. Ceza kesintilerine neden olan hususlarda müvekkilinin bir kusuru olmadığını, davacı tarafından atanan proje yöneticisinin aylık bazda vermesi gereken personel takip çizelgelerini zamanında İdareye vermemesi nedeniyle ceza kesildiğini, bilirkişinin bu yönden inceleme yapmadığını, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini,

c. İş ortaklığı kapsamında, davacının ortaklığı temsil ile yükümlü olduğunu, dava dışı İdareye gerekli itiraz ve bildirimleri yapmadığını, hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzaladığını, İdarenin önceden ihtar göndermeden ceza kesemeyeceğini,

d.Alacağın likit olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceğini beyan etmektedir."

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Taraflar arasında, SGK ihalesinden önce bir iş ortaklığı anlaşması yapılmış ise de işin ifası ile ilgili olarak özel bir şekilde alt yüklenicilik sözleşmesi düzenlendiği ve tarafların iç ilişkide birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerinin bu sözleşme ile özel olarak tanzim edildiği, bu durumda dava konusu uyuşmazlığa öncelikli olarak alt yüklenicilik sözleşmesinin hükümlerinin uygulanması gerektiği, alt yüklenicilik sözleşmesinin Teknik Şartnamesinin Ek-G bölümünde belirtildiği üzere, aylık personel takip çizelgelerini kurum onayına sunmak, proje yöneticisinin görevi olup, yapılan iş kapsamında proje yöneticiliğinin davalı alt yüklenicinin sorumluluğu altında olduğu ve yine dava dışı SGK tarafından hakediş kesintileri yapılmasına sebep olan iş kalemlerinin, alt yüklenicilik sözleşmesi uyarınca davalının sorumluluğunda olan iş kalemlerine ilişkin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmuştur.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dairemizdeki duruşmada vekille temsil edilen davacı yararına takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.