Logo

6. Hukuk Dairesi2025/193 E. 2025/661 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, mülkiyeti eşine ait olan bahçenin ürününü kooperatife teslim etmeyi reddetmesi üzerine kooperatif genel kurulunca ortaklıktan çıkarılma kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, davacının eşine ait taşınmazı ÇKS sisteminden çıkardığı tarih itibariyle bu taşınmazın ürününü kooperatife teslim yükümlülüğünün ortadan kalktığı ve bu nedenle ortaklıktan çıkarılma kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun davayı kabul kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/465 E., 2024/932 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından tapuda müvekkiline ait olmayan tasarruf yetkisi eşine ait olan bahçenin ürününün de teslim edilmesi gerektiği, eğer bu bahçenin ürünü teslim edilmez ise kendi sahibi olduğu bahçenin ürününün de alınmayacağı ve ortaklıktan çıkartılacağının müvekkiline 13.11.2017 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, müvekkilinin eşine ait olan bahçenin ürününü eşi ile arasında olan kira sözleşmesinin sona ermesi, eşinin kendi malı üzerinde yönetim ve tasarruf hakkına sahip olması nedeniyle bu yıl ve sonraki yıllarda teslim edemeyeceğini, bu nedenle Çiftçi Kayıt Sistemi'nde eşine ait olan kaydını kendi üzerinden sildirdiğini, bu durumun 10.11.2017 tarihli ihtarname ile bildirdiğini, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davalı kooperatifin 09.02.2018 tarihli Genel Kurulu'nun müvekkilinin kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kağıt üstünde eşinden kiraladığı aile bahçesinde ürettiği değeri yüksek olan mandalinayı kooperatife vermekten imtina ettiğini, ürünü daha yüksek fiyatlardan kooperatif dışı tüccarlara sattığını, davacının kendisine ait olan mandalina bahçesinden elde edilen ürünün eşinin bahçesinden çıkan ürüne kıyasla daha düşük kalitede olup daha ucuza satıldığını, çıkarma kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli kararı ile davacının ortaklıktan çıkartılmasına sebebiyet verecek nitelikte ortaklık yükümlülüklerine aykırı herhangi bir davranışının bulunmadığı, davacının ortaklıktan çıkartılmasına ilişkin genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatifin 09.02.2018 tarihli Genel Kurulu'nun 8. maddesi ile alınan davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesi'nin 28.11.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nce, Kooperatif Ana Sözleşmesi'nin 21 nci maddesi uyarınca davacının Çiftçi Kayıt Sistemindeki adına kayıtlı taşınmazlardaki bahçe ürününü kooperatife teslim yükümlülüğünün bulunduğu, 273 ada, 50 parseldeki taşınmaza ilişkin kaydın ÇKS sisteminden ne zaman çıkarıldığının dosyadaki belgelerden tespitinin mümkün olmadığı, davacı hakkında verilen ihraç kararından önce mülkiyeti eşine ait taşınmazın ÇKS sisteminden çıkarılması halinde bu taşınmazdaki ürünü kooperatife teslim etmemesinin ana sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyeceği, davacının eşine ait taşınmazı ÇKS sisteminden çıkarttığı tarihin ilgili kurumdan sorularak tespit edilmesinden sonra sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; 2017 yılı üretim sezonuna ilişkin kooperatif tarafından alınan ÇKS belgesinde 273 ada, 50 parsel sayılı taşınmaz kaydının bulunduğunu, bu belgenin doğruluğunun kontrol ettirilmediğini, davacının 2017 yılı için 273 ada, 50 parsel sayılı taşınmaza ilişkin sorumluluğunun devam edip etmediği yönünde tespit yapılmadığını, 13.06.2017 tarihli, 273 ada, 50 parseldeki araziyi işlediğini ve üretim yaptığını beyan ettiği belgenin Ziraat Odası Çiftçilik Belgesi bulunmasına rağmen bu belgeye itibar edilmeme nedeninin kararda gerekçelendirilmediğini, kooperatif tarafından davacının tasarruf ve yetkisinde olan tüm parsellere ürün bakımı vs konularında kooperatifçe gider yapıldığını, haricen satıp kooperatife vermediği 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarında kooperatif desteklerinden faydalandığını, kooperatifin tüm bakım ve giderleri yapacağı bunun karşılığında ise ürün teslim alamayacağı yönündeki tespitin hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif üyeliğinden ihraca ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.