"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03.10.2024
SAYISI : 2023/605 E., 2024/842 K.
DAVACI : Seyit Mehmet Kalem vekili Avukat ...
DAVALI : S.S. Işık Kent Siteleri Konut Yapı Kooperatifi vekili Avukat ...
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin önceki arsa sahibinden temlik aldığı bir daire karşılığı arsa sahibi olarak çekilişe girmeye hak kazandığını, kur'a çekilişinde A blok, zemin kat, 2 no.lu dairenin müvekkiline isabet ettiğini, kur'a çekiminin müvekkiline bildirilmediğini, çekilişten önce şerefiye projesi yapılmadığını, 108 bağımsız bölüm için kur'a çekildiğini, kooperatif başkanın 8 daire alacağını A bloka isabet ettiğini, çektiğini, yüklenicinin alacağı olan 24 dairenin ise B bloka isabet ettiğini, müvekkilinin katılmadığı çekilişe katılmış gibi gösterildiğini, kur'ayı kimin çektiğinin belli olmadığını ileri sürerek kur'a çekimine ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ile kura çekimine yönelik tespit tutanağının ve kura çekiminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kooperatif cevap dilekçesinde; çekiliş noter tarafından gerçekleştiğinden herhangi bir şaibenin söz konusu olmadığını, davacının kura çekilişinden haberdar olduğu halde çekilişe gelmediğini, kura çekilişine kimlerin katıldığının belli olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların hiçbirisinin kanunen iptali gerektirecek hususlardan olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli kararı ile; kura çekimine ilişkin davalı kooperatifin yönetim kurulu kararının emredici kanun hükümlerine, 1163 sayılı Kanun ve TTK hükümlerine ile kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarına aykırılık teşkil etmediği, kura çekimi öncesi inşaatların tamamlandığı, projeye ve imara aykırılık iddiası bulunmadığı, arsa payı üyelik nedeniyle şerefiye projesinin yapılmasına gerek olmadığı, eşitlik ilkesinin zedelenmediği, dolayısıyla kararın batıl olmadığı, söz konusu yönetim kurulu kararı doğrultusunda yapılan kura çekimine davacının çağrılmadığı ve bu nedenle davacının kura çekimine katılmadığı, ancak bu eksikliğin kur'a çekiminin iptalini gerektirmediği, davacı yerine noter tarafından yapılan çekiliş ile davacının dairesini aldığı, kur'a çekiminde hile veya usulsüzlük bulunmadığı, tüm üyelere dairelerinin dağıtıldığı, eksik daire alan üye olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli kararı ile; davalı kooperatife karşı açılan davada dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK'nın 355 nci maddesinin birinci fıkrası gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli kararının süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 62 nci maddesine göre konutların kur'a ile dağıtılacağı, kur'anın yeri ve zamanının en az 15 gün önce taahhütlü mektupla veya imza karşılığı ortaklara bildirilmesi gerektiği, davalı kooperatifin 02.12.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile 07.06.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan karar doğrultusunda arsa sahiplerine A ve B blok olarak yer alan konutların kur'asını blok bazında ayrı ayrı çekerek tapuların hak sahiplerine verilmesine, bu doğrultuda 25.12.2016 itibarıyla hak sahiplerine kur'a çektirilmesine, kur'a çekimine hak sahiplerinin bizzat katılmaları, katılmayanların yerine noterden verecekleri vekaletname ile vekillerinin, kendisi veya vekili gelmeyenlerin yerine ise noterin kur'a çekmesine karar verildiği, kur'a çekimine ilişkin kararın davacı tarafa tebliğ edilmediği ve kur'aya çağrılmadığı, kur'a tespit tutanağına göre davacı adına noter tarafından kur'a çekildiği ve davacıya A blok zemin kat 2 no.lu dairenin isabet ettiği, davacı tarafça dava dilekçesinde kur'a çekimininin iptali sonucunu doğuracak şekilde kur'a çekimine yönelik bütün işlemler aleyhine dava açıldığı, diğer bir ifade ile davacının dava açmaktaki saikinin davalı kooperatifin kur'a çekimine ilişkin karar değil kura çekimine çağrılmadığından kura çekimi işleminin iptali isteği olduğu, bu tespitten hareketle davacıya kooperatif ana sözleşmesinin 62 nci maddesinde yer alan yer ve zamanın bildirildiği kur'a çekilişi ile ilgili bir davet yapılmadığı, bu haliyle anılan madde hükmüne aykırı davranılmış olduğu, davacının kendi çekeceği kur'a ile ile dairesini belirleme hakkının engellendiği, bu nedenlerle dava konusu kura çekilişinin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının daire çekilişi noter aracılığıyla gerçekleştirilmiş olduğundan herhangi bir şaibenin söz konusu olmadığını, davacının çekilişten haberdar olmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkilin gerek kuraya hazırlık işlerini gerekse de kura işlemlerini sözleşme şartlarına ve yönetim kurulu kararına uygun olarak gerçekleştirdiğini, kooperatif yönetim kurulu kararlarının butlanına ilişkin 1163 sayılı Yasa'da doğrudan bir hüküm olmadığını, kura çekimine ilişkin olarak alınan kararda ortaklar arasında eşitliği bozacak bir düzenlemenin olmadığını, kararda kooperatifin temel yapısına ve amacına uymayan, sermayenin korunmasına aykırı veya diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin bir düzenleme de bulunmadığını, TBK'nın 27. maddesi bakımından kararın kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olmadığını veya konusunun imkânsız olmadığını, davacının kura çekimine katılamamasının var olan hakkını ortadan kaldırmadığını veya kısıtlamadığını, davacı yerine noter tarafından yapılan çekiliş ile davacının dairesini aldığını beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile kura çekimine yönelik tespit tutanağının ve kura çekiminin iptali istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.