"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/510 E., 2024/1822 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/6 E., 2024/46 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir 7. İş Mahkemesi'nin 2018/248 E., 2021/358 K. sayılı ilamına dayanılarak başlatılan icra takibinin İİK'nın 43/2. maddesi uyarınca iflas yolu ile adi takibe dönüştürüldüğünü, iflas yolu ile takibe karşı davalının itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iflas koşullarının oluşmadığını, iflas emrinin vekile değil borçlu asile tebliğ edilmesi gerekmesine rağmen bu hususun yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı borçlunun takibe dayanak yapılan İzmir 5. İcra Dairesi'nin 2022/169 Esas sayılı icra takip dosyasına 18.01.2024 tarihinde 154.557,64 TL ödediği, dava konusunun ortadan kalktığı, borcun tamamının ödenmesi nedeniyle iflas talebi konusuz kaldığından iflas talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; iflas koşullarının oluşmadığını, iflas emrinin vekile değil borçlu asile tebliğ edilmesinin gerekmesine rağmen bu hususun yerine getirilmediğini, davanın esasa girmeden reddine karar verilmesi gerekmektiğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.