"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1170 E., 2021/1832 K.
DAVA TARİHİ : 22.05.2018
HÜKÜM/KARAR : Yeniden esas hakkında hüküm ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/212 E., 2020/17 K.
Taraflar arasında kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, gerekli tüm ödemeleri yaptığını, kendisine genel kurul toplantılarına dair bilgi verilmediğini, tesadüfen üyelikten çıkarıldığını öğrendiğini, ihraca ilişkin herhangi bir kararın kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığına dair noter aracılığı ile gönderilmesi gereken yönetim kurulu kararının davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu hali ile kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesi gereğince davacı taraf hakkında yapılan ortaklıktan çıkarma işleminde anılan maddede yer alan şekil şartının yerine getirilmediği gerekçeleriyle davanın kabulü ile 12.05.1999 tarihli yönetim kurulu ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının daha önce kooperatifte yönetim kurulu üyeliği yaptığından yükümlülüklerini yerine getirmediğinde sonuçlarını öngörebileceğini, açılan davanın TMK'nın 2 ve 3 ncü maddelerinde düzenlenen dürüstlük ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacının ihraç istemini inşaatların tamamlanmasından yıllar geçtikten sonra haksız kazanç sağlamak için ileri sürdüğünü, kooperatifin aradan geçen zamanda belge saklama yükümlülüğünün ortadan kalktığını, 20 yıldır aidat ödemeyen davacının haksız kazanç peşinde olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 14.09.2021 tarihli, 2021/1046 E., 2021/59 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatife ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına geldiği, böyle bir ortağın açtığı davanın TMK'nın 2 nci maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğünün ilke olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı hakkında 1999 yılında ihraç kararı verildiği, davacının ihraç kararından 20 yıl sonra ihraç kararının iptali için dava açtığı, davacı tarafça ihraçtan sonra kooperatif faaliyetlerine katıldığına dair herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi davacı tarafın da bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, 20 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra açılan dava kapsamında ileri sürülen talebin TMK'nın 2 nci maddesinde düzenleme altına alınan dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesince davalı tarafça ileri sürülmeyen hususların incelendiğini, kamu düzenine ilişkin olmayan hususlarda taraf yerine geçilerek değerlendirildiğini, emsal gösterilen Yargıtay ilâmının somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın gönderdiği ihtarnamelere ilişkin herhangi bir tebliğ şerhi sunamadıklarını, genel kurullara ilişkin de tebligat yapmadıklarını, ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, davalı kooperatifin yasa ile yüklenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirip getirmediği araştırılmadan bu husustaki deliller değerlendirilmeden sadece aradan geçen zaman dikkate alınarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çıkarılma kararının usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini, ortakların üyelikten çıkarılması ile ilgili nedenler ve usullerin ortaklık sözleşmesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda gösterildiğini, müvekkilin temelde var olan davalı kooperatifin bu kararının hukuka uygun olup olmadığının denetimini yaptırma ve hukuka aykırı olduğunu iddia edip dava açmasının hak arama ve adil yargılanma hakkı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16 ncı maddesi, Kooperatif Anasözleşmesinin 14 ncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...