Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2153 E. 2023/2381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının edimini yerine getirdiği, işletmenin devrinden sonra borcun ödenmediği ve davalının devraldığı işletmenin borcundan sorumlu olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1045 E., 2022/51 K.

...

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/220 E., 2019/136 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmek ve incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gün ve saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı Elektrik Üretim A.Ş. arasında 08.11.2013 tarihinde, ... Termik Santralinin 4 ve 5 inci ünitelerinde türbin izleme ve veri kayıt sistemi temini, montojı ve devreye alınması işini konu alan sözleşme düzenlendiğini, işin geçici ve kesin kabullerinin yapıldığını, dava dışı idare tarafından, gelinen aşama itibariyle, iş bedelinin %70’nin ödendiğini, işletmenin özelleştirilmesi nedeniyle geriye kalan %30’luk bedelden davalının sorumlu olduğunu, bu kapsamdaki alacağın tahsili için girişilen icra takibinde davalının borcun 30.223 Euro’luk kısmına itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmeye konu imalatın, işletmenin müvekkiline devrinden önce tesliminin ve montojının tamamlandığını, bu nedenle borcun devirden önce doğduğunu, işletmenin devri öncesi doğan ve ödenmesi gereken borçlarından dolayı müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, öte yandan işin tesliminde gecikme yaşandığını, bu nedenle sözleşme uyarınca davacıya gecikme cezası uyguladıklarını ve mahsup yaptıktan sonra kalan tutarı icra dosyasına ödediklerini, davacının alacağını Türk Lirası cinsinden faturaya bağladıktan sonra döviz cinsinden takip yapamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği, taraflar arasında düzenlenen 03.11.2015 tarihli geçici kabul tutanağına göre işe 22.05.2014 tarihinde başlandığı ve 29.09.2018 tarihinde bitirildiği, işletmenin 22.06.2015 tarihinde davalıya devredildiği, bu durumda santrali devralan davalının ödenmeyen borçtan sorumlu olduğu, 4. ünitenin geçici kabulünün yapıldığı tarih itibariyle temerrüt oluştuğu, davacının bu tarihten itibaren temerrüt faizi isteyebileceği, sonuç olarak davacı alacağının 27.980,00 Euro asıl ve 2.243,00 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.223,00 Euro olarak hesap edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; takibe konu borcun işletmenin devrinden önce doğduğunu, bu nedenle borçtan önceki işleten dava dışı EÜAŞ’nin sorumlu olduğunu, teslimin ve montajın işletmenin devrinden önce gerçekleştiğini, davacı süresinde edimlerini yerine getirmediğinden gecikme cezası tatbik edildiğini, geçici kabul tutanağında 4 adet eksik iş belirlendiğini, davacının garanti sorumluluğunun devam ettiğini, geçici kabul tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; alacağın yargılamayı gerektirmediğini, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle teslim sırasında gecikme cezasına ilişkin ihtirazi kayıt konulmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; geçici kabul tutanağında eksik işlerin belirtildiğini ve sözleşmede, gecikme cezasının ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın ödemelerden kesilebileceğinin düzenlendiğini, bu nedenle istinaf dairesinin gecikme cezası için ihtirazi kayıt konulmadığına dair gerekçesinin isabetli olmadığını, faiz başlangıcının hatalı olduğunu, faiz oranının yüksek olduğunu, takip konusu borçtan dava dışı önceki işleten EÜAŞ’nin sorumlu olduğunu, zira işletmenin devir tarihinden önce montojın ve teslimin gerçekleştiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz başvuru dilekçesinde; alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz incelemesi hakkında yapılan incelemede;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366/1 inci maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 348/1 inci maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, temyiz kanun yoluna başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile vereceği cevap dilekçesi ile temyiz kanun yoluna başvurabilir. Katılma yolu ile temyiz süresi iki haftadır. Temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verebilecektir.

Somut olayda, davalı tarafın temyiz başvuru dilekçesi, davacı vekiline 28.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili iki haftalık süreyi geçirdikten sonra 20.03.2022 tarihinde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Bu nedenle katılma yoluyla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesinin süreden reddine,

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.