"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1984 E., 2022/154 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/484 E., 2021/224 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 4.maddesi uyarınca sözleşmenin yüklenici ... tarafından 11.05.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat devir sözleşmesi ile müvekkili kooperatife devredildiğini, müvekkilinin sözleşmenin devredilmesinden sonra ruhsat alarak inşaata başladığını, inşaatın devamı sırasında müvekkili ile davalının da aralarında bulunduğu yer sahipleri arasında 04.08.2012 tarihli tamamlama sözleşmesi imzalandığını, 22.06.2013 tarihli ünvan değişikliği uyarınca müvekkili kooperatif isminin S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi adını aldığını, tapuda davalı adına kayıtlı 1 parselde bulunan D blok, 9 nolu bağımsız bölümün sözleşme gereği müvekkiline bırakılması gerektiğini, müvekkilinin ifa nedeniyle davalıya bir borcu bulunmadığını, inşaatın % 95 oranında bittiğini, bu nedenle de sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığını ileri sürerek, D blok 9 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, tescil isteminin reddi halinde bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen 04.08.2012 tarihli ve davaya dayanak edilen tamamlama sözleşmesinden önce, 9 nolu bağımsız bölümün dava dışı ... 'e 08.09.2011 tarihinde satıldığı, tamamlama sözleşmesinin IV numaralı maddesinde yüklenicinin, sözleşme tarihinden önce oluşan her türlü borç için mal sahiplerini gayrıkabili rücu olarak ibra edeceğinin ve her türlü dava - talep haklarından sözleşme tarihi itibariyle feragat edeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin tanzim edildiğine dair bir ihtilaf bulunmadığı, yerleşik içtihatlar uyarınca yüklenicinin arsa sahibinden tescil talebinde bulunabilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tamamlamış olması gerektiği, tanzim edilen ana sözleşmenin 22. maddesi uyarınca sosyal ve spor tesisleri ile çevre düzenlemesi projesinin uygun olarak tamamlanmadığı ve 3346 ada, 1 parsel ile 3347 ada, 1 nolu parsel sayılı taşınmazlar üzerinden mimari projede gözüken ancak halihazırda tenis kortu, amfi, voleybol ve basketbol sahası, çocuk parkı gibi eksik hususların bulunduğu, bu nedenle de davacının üzerine düşen edimlerini tam anlamıyla yerine getirmediği, davacının tamamlama sözleşmesinin IV numaralı maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı yanın uhdesine düşen taşınmazları teslim aldığı, bu taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunduğu, davalının hem yapılan teslimi kabul etmesi hem de inşaatın tamamlanmadığından bahisle müvekkili üyesine devri gereken bağımsız bölümün devrini gerçekleştirmediği kabul edilerek davanın reddine ilişkin hüküm tesis edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik iş bulunmadığı, inşaat işlerinin % 95 oranında tamamlandığını, %25 hissenin teminat olarak tutulacağı düzenlemesinin inşaatın yüklenici tarafından bizzat yapılması halinde kooperatife devredilmemesi halinde geçerli olduğunu, eksik iş karşılığı 3 dairenin daha arsa sahiplerine bırakıldığı, her üyesine eşit işlem yapmak durumunda olan kooperatife karşı % 25 oranında teminat dairesinin tutulamayacağını, inşaatın tamamlanması adına üyelerden aidat toplandığı, toplanan aidatlar ile yapılacak ödemeler belirlendiği, bütçe oluşturulduğu, yüklenici sözleşmeleri akdedildiğinin dosyaya alınan Ticaret sicil kayıtları ile Genel kurul kararları ile de sabit olduğunu, tamamlama sözleşmesinde yer alan ibranamenin şekli ve kapsamı yerel mahkemece detayı ile incelenmediğini, hükme esas alınan ibranameye ilişkin hangi borcu kapsadığı, ibra sözleşmesinin geçerlilik şekli, borcun doğup doğmadığı, sözleşmeyi imzalayan üyenin böyle bir yetkisinin olup olmadığı dahi incelenmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılması, davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenicinin sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun eksiksiz ifada bulunması, edimleri tam olarak yerine getirmesi ile arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerin ve ortak alanların inşaatını tamamlayıp iskan alması gerekir iken yapı kullanma izninin alınmadığı, çevre düzenlemesi, sosyal donatı ve spor alanlarının yapılmadığı, sözleşmede kararlaştırılan 60/112 paylı 3 adet dükkan ediminin yerine getirilmediği, arsa sahiplerine bırakılacak dairelerin inşaat işlerinin eksik bırakıldığı, davalıların gecikmeden kaynaklanan tazminatlarının karşılanmadığı, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan son % 25 oranındaki teminat dairelerinin tapusunun tesciline hak kazanmadığı, karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, bir tarafın diğer taraftan edimini yerine getirmesini isteyebilmesi için, öncelikle kendi edimini ifa etmiş olması gerektiği, ancak yüklenicinin ifayı tamamladıktan sonra her zaman tapu iptal ve tescil talebinin tabi bulunmasına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, TBK’nın 97. ve 470 vd. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmeyen yüklenici davacı, arsa malik davalıdan tapu iptal tescil isteminde bulunamayacağından kararda isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet
ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.