Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2284 E. 2023/2763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı taşeron vekili tarafından, davalı yükleniciye karşı, sözleşme dışı iş bedeli ve hakediş kesintilerinin iadesi talebiyle açılan alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/406 E., 2022/295 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/268 E., 2019/970 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taşeron vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Gazi Üniversitesi Dekanlık ve Öğretim Elemanları ile Derslikler ve Laboratuvar Binaları yapım işini üstlendiğini, taraflar arasında bahse konu iş kapsamındaki mekanik tesisat ve VRF sistemi projesinin anahtar teslimi yapımına ilişkin olarak taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki işleri ve idare tarafından talep edilen ilave işleri tamamladığını, ancak müvekkilinin sözleşme dışı yaptığı VRF ve klima sistemleri güç artırım işinin bedelinin ödenmediğini, ayrıca işin teslim edilmesine rağmen hakedişlerden kesilen %3 nakit teminat kesintilerinin müvekkiline iade edilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak sözleşme dışı işler bedeli ile teminat kesintileri nedeniyle 10.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme dışı iş yapılmadığını, işin geç teslim edilmesi nedeniyle geçici kabulün yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalının yükleniminde olan işin 09.02.2015 tarihinde tamamlandığı, geçici kabul tutanağının 18.09.2015 tarihinde onaylandığı, tutanağın onaylandığı tarih dikkate alındığında davacının sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirdiği, tüm işin kesin kabulünün yapıldığına ilişkin belgenin bulunmadığı, ancak sözleşmenin 16. maddesi uyarınca, davacı taşeronun yaptığı işlerin geçici kabulünün, geçici kabul tutanağının onay tarihi olan 18.09.2015 tarihi itibariyle yapıldığı, bir yıllık garanti süresinin de 18.09.2016 tarihinde dolduğu, bahse konu imalatlara ilişkin olarak bu süreç içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, buna göre davalı tarafından kesin kabulün yapılabileceği ve hakedişlerden kesilen %3 teminatın yarısının, işveren tarafından işin geçici kabulünün yapıldığı gerekçesiyle iadesi gerekeceği, kalan yarısının da garanti süresi dolduğu dikkate alınarak iadesinin istenilebileceği, davacının ara hakedişlerinden kesilen %3 teminat tutarı 62.033,57 TL'nin iadesi şartlarının oluştuğu, davacının toplam 245.553,31 TL alacağını davalıdan isteyebileceği, davacı vekiline 14.05.2019 tarihli duruşmada ıslah dilekçesini vermek üzere bir haftalık süre verildiği, ancak söz konusu süre içerisinde ıslah dilekçesi verilmeyerek 22.10.2019 tarihli duruşmada ıslah için yeniden süre talep edildiği, HMK 181. maddesinde "kısmen ıslaha başvuran tarafa ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içerisinde ıslah edilen işlem yapılmazsa ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir." hükümlerine yer verildiği, yasadan kaynaklı bir haftalık süre kesin süre olduğundan davacı vekilinin ikinci kez ıslah dilekçesi sunmak üzere süre talebinde bulunmasının yerinde görülmediği ve dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı yüklenici vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı yüklenici vekili istinaf başvurusunda özetle; zamanaşımı süresinin dolduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğu, işin süresinde teslim edilmediği, iş artışlarının başka firmalara yaptırıldığı, VRF için dava dışı idarenin proje harici bir imalatı davalıya yaptırmadığı ve ödeme de yapmadığı, hakedişlerin itirazsız imzalandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; sözleşmeye konu işin dava dışı idarece geçici kabulünün 18/09/2015 tarihinde onaylandığı ve davanın 11/04/2017 tarihinde açıldığı, bu nedenle dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşıldığı, davada talep edilen ve hüküm altına alınan miktara göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı yüklenici vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödenmeyen sözleşme dışı iş bedeli ve hakedişlerden kesilen nakdi teminat bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Borçlar Kanunu'nun 470 inci, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun HMK 181 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 2020/406 Esas, 2022/295 Karar ve 16.03.202 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.