"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahk. Sıf.)
SAYISI : 2021/37 E., 2021/872 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kooperatif aidat alacağına dayalı itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifte kat maliki olduğunu davalının 2008 yılından itibaren aidatlarını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesi gereğince davalının giderlere katılmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni olmadığı için gayrimenkulde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığından 634 sayılı Yasaya dayanılarak alacak talep edilemeyeceğini, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, talep edilen alacağın bir kısmının zamanaşımına uğradığını, 2008-2011 yılları arasında yapılan genel kurullarda hükümet komiserinin bulunmadığını, icra takibinde talep edilen borcun neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, hangi aylara ilişkin aidat olduğunun ve aylık tutarlarının da açıklanmadığını savunarak davanın reddini istemiş karşı dava ile davacı kooperatiften 1.414,09 TL alacağı ile şimdilik 500 TL havuzlu mimari proje bedeli ve tazminatının davalı kooperatiften tahsilini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Gelibolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.03.2016 tarih ve 2014/596 Esas 2016/165 Karar sayılı kararı ile davalının aidat borcu iddiaları ilişkin borcu olmadığını ispatlanamadığından yapılan takibin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 16.05.2019 tarih 2016/6161 E., 2019/2060 K. sayılı ilamı ile kooperatif ile ortağı arasındaki davaların, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi gereğince Ticaret Mahkemesinde görüleceği, davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden sonra 18.12.2014 tarihinde açıldığından 1163 sayılı Kanunun 99. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kooperatife ait defterlerde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının takip tarihi itibariyle ödemesi gereken ana para ve faiz toplamının 17.779,43-TL olduğunun tespit edildiği, her ne kadar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/596 E.-2016/165 K. Sayılı kararıyla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de, dava dilekçesinde bu yönde bir talep olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne , icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kooperatif tarafından inşa edilmeye çalışılan binaların hukuka aykırı işlemlerle inşaatına başlanması nedeniyle mezkur inşaatın belediye tarafından tesis edilen işlemle durdurulduğunu, mezkur idari işleme ilişkin belgelerin dosyada mübrez olduğunu, buna rağmen kaçak olarak inşaat devam edildiği, bu hali ile hukuka uygun bir yapının mevcut olmadığı ve nihayetinde de hukuka aykırı bir işten hukuki bir alacak temin edilemeyeceği, davacı tarafından talep edilen aidat alacaklarına dayanak gösterilen ve dosyada mübrez olan genel kurul kararlarının bakanlık temsilcisi bulundurma gibi emredici hükümlere aykırı olması nedeniyle geçerliliğinin bulunmadığını ileri sürerek kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki kooperatif aidat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre, usul ve kanuna uygun olup kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.