Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2922 E. 2023/3811 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının sigorta şirketine açtığı tazminat davasında, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat vermemesi sebebiyle açılan muarazanın giderilmesi davasında, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı idare arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasında ön sorun olarak çözümlenebileceği, bu sebeple Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/397 E., 2022/546 K.

DAVA TARİHİ : 25.01.2021

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/35 E., 2021/374 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın Söke TCDD Gar Binaları ve organik ürünler ve el sanatları merkezinin restorasyonu ihalesini alan müvekkil şirketin, meydana gelen çökme sonucu; 12.04.2016-02.04.2016 vadeli 520091013398-9 poliçe numaralı inşaat sigorta poliçesine istinaden, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasıyla, HDI SİGORTA A.Ş'ne karşı tazminat davası açtığını, bu davada bilirkişi raporu alınıp ödenmesi gereken tazminat miktarının tespit edildiğini, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasına dayanak, 12.04.2016-02.04.2016 vadeli 520091013398-9 poliçe numaralı inşaat sigorta poliçesinde TCDD 3.Bölge Müdürlüğünün sigortalı olarak gösterildiğini, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasında, 14.12.2020 tarihli yazıyla sigortalanan yapının yeniden imal edilmesinde müvekkil şirkete ikinci bir ödemenin yapılmış olup olmadığı, yıkılan yapının kim tarafından yapıldığı, sigortalının davaya konu poliçe kapsamındaki tazminatın davacıya ödenmesine ilişkin muvafakatinin olup olmadığının sorulduğunu, davalının, poliçeye konu tazminatın müvekkil şirkete ödenmesine muvafakatinin olmadığını, çökmeden sonra yeniden imalatın müvekkil şirketçe yapıldığını, yıkım sonrası bu imalattan kaynaklı müvekkil şirkete mükerrer ödeme yapılmadığını cevap olarak bildirdiğini, davalının muvafakat vermemesinin hukuksuz ve hakkın kötüye kullanımı olduğunu, müvekkilinin bu hasardan kaynaklı 850.000,00.TL kadar zararının oluştuğunu, üstelendiği tüm edimleri eksiksiz yerine getiren müvekkiline karşı, davalının yarattığı muarazanın hukuken korunmasının mümkün olmadığını,...vs. ileri sürerek, davalı TCDD 3.Bölge Müdürlüğünün 14.12.2020 tarih ve E. 362594 sayılı cevabi yazısındaki "Poliçe kapsamındaki tazminatın davacı müvekkil şirkete ödenmesine ilişkin muvafakatımız yoktur" beyanındaki muarazanın varlığının tespit edilerek "davaya konu poliçe kapsamındaki tazminatın davacı müvekkili şirkete ödenmesine muvafakat verilmesi" şeklinde değiştirilerek muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili idare ile davacı arasında "Söke Garı havzasında bulunan binaların restorasyonu ve çevre düzenlemesinin yapılması" işi için 29.03.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu iş kapsamında restorasyon çalışmaları devam ederken, 8 no.lu hangar binasında yürütülen çalışmalar esnasında 18.04.2017 tarihinde ahşap çatıda çökme meydana geldiğini, rekonstrüksiyon imalatlarının davacı yüklenici tarafından yapıldığını ve çökme öncesi ve sonrası yapılan imalatlarda davacı yükleniciye mükerrer ödeme yapılmadığını, müzekkereyle sorulması üzerine bu hususun, 14.12.2020 tarihli yazıyla İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesine bildirildiğini, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca yüklenicinin inşaat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunduğunu, yüklenici tarafından başlangıç tarihi 12.04.2016, bitiş tarihi 02.04.2018 olan HDİ Sigorta A.Ş.ye ait 520091013398-9 no.lu "inşaat sigorta poliçesi" müvekkili idareye ibraz edildiğini, çatıda meydana gelen çökme sonucunda imalatın yeniden yapılmasından dolayı davacı yüklenicinin sigortadan talebinin haklı olup olmadığı, hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı, zarar miktarı vs. hususların İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirileceğini, sigorta ettirenin davacı yüklenici olması sebebiyle konunun müvekkil idareyle bir ilgisi bulunmadığını,...vs. savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde haksız yere yaratılan muarazanın giderilmesinde hukuki yararlarının bulunduğunu, davanın esastan incelenmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça Asliye Ticaret Mahkemesinde sigorta sözleşmesine dayalı olarak açılan davada sigorta lehtarı olan davalının, dava sonunda hükmolunacak sigorta tazminatının sigorta ettiren davacıya ödenmesine muvafakat etmemesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesine dayalı olarak İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasıyla açılan ve derdest olan davada HMK'nun 163 ve 164.maddeleri kapsamında "ön sorun" olarak incelenip çözümlenmesinin gerektiği, bu nedenle de, tamamen sigorta sözleşmesi ve sigorta hukuku kuralları çerçevesinde incelenmesi gereken bu olay nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, dava konusu durumun ön sorun olmadığını, sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasında dava dışı üçüncü kişi idarenin iradesinin ve beyanının tartışılamayacağını, TCDD'nin muvafakat vermemesinin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti için ayrı bir yargılamada tartışılması gerektiğini, yaratılan muarazanın haksızlığının ancak ayrı bir yargılama ile ortaya çıkacağını, muarazanın giderilmesinde hukuki yararları olduğunu belirterek mahkeme kararının bozularak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.