Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3120 E. 2023/4132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ödenmesi talebi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının hakedişten yaptığı kesintilerin haklı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının yaptığı yargılama gideri kesintisinin hesaplanmasında ve davacıdan tahsilinde hata yapıldığı, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/277 E., 2021/249 K.

DAVA TARİHİ : 08.05.2015

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 04.08.2011 tarihli sözleşme ile, 3 adet doğalgaz dolum istasyonu yapım işinin kararlaştırıldığını, iş teslim edildiği halde hakedişinden haksız şekilde kesinti yapıldığını ileri sürerek, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; CNG dolum istasyonları bakım ihalesi kapsamında davacı tarafından yapılması gereken elektrik tesisatının bakımlarının yapılmaması sonucu reaktif tüketim bedeli oluştuğu ve bu tüketim bedelinin müvekkili tarafından ödenip, davacının ihale şartlarına uymaması nedeniyle oluşan zararın sözleşme doğrultusunda davacı hakedişinden kesilerek tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli ve 2015/259 Esas, 2015/833 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı/yüklenici şirket tarafından davalı/iş sahibine iş bedeli karşılığı düzenlenen 2 fatura bedelinden/iş bedelinden reaktif bedel kesintisi ve SGK pirim borcu kesintisinin haklı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, davalının davacının bilgisi ve haberi olmadan ve davaya konu bu sözleşmenin hükümleri içerisinde de bulunmayan ve mahkeme kararı ile kesinleşmeyen bazı alacaklarını, davacının hak edişinden kesmesinin sözleşme kapsamına göre uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 69.765,80 TL asıl alacak, 1.083,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 70.849,56 TL üzerinden iptaline, İİK. 67/2 maddesi uyarınca %20 icra inkar tazminatı tutarı 14.169,91 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2- Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 05.02.2018 tarih ve 2016/3686 Esas, 2018/353 Karar sayılı kararı ile, mahkemece, davalı iş sahibinin bakım sözleşmesinden kaynaklandığını iddia ettiği para alacağını davacının dolum tesisinden kalan para alacağından takas etme hakkına sahip olduğu, takas edilen alacağın ilâma bağlanması şart olmadığı gibi, ihtilaflı olması da takasa engel teşkil etmeyeceği, davalı davacının hakedişinden bu nedenle kesinti yaptığını ifade ederek takas beyanını ileri sürdüğünden davalının takas ettiğini ileri sürdüğü alacağı ile ilgili gösterdiği delilleri toplanıp gerekirse doğalgaz dolum tesisi ve bakımı ile reaktif üretim bedeli konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan davalının bakım sözleşmesi gereği davacıdan kaynaklanan nedenlerle fazladan reaktif üretim bedeli ödeyip ödemediği, miktarı ve bunu davacıdan istemekte haklı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi ve icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı kapsamında davalının bakım sözleşmesi gereği davacıdan kaynaklanan nedenlerle fazladan reaktif üretim bedeli ödeyip ödemediği, ödemiş ise davacıdan istemekte haklı olup olmadığı noktasında bilirkişi kurulundan rapor alınmış olup, hükme elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacı yüklenicinin teknik şartnamede belirtilen 15 günlük sürede bakım onarımı yapmayarak kusurlu olduğu, davalı idarenin sözleşmede kendisine verilen takip ve kontrol görevini gerçekleştirmediği, dava konusu reaktif enerji bedelinin oluşumunda her iki tarafında eşit şekilde kusur ve ihmallerinin olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın 61.521,88 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda kusur oranının yanlış belirlendiğini, zararın oluşmasında yüklenicinin kusurlu olduğunu, yargılama giderlerinin hatalı şekilde hesaplandığını belirterek, kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Borçlar Kanununun 470. ve devamı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 427 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2. maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428. maddesi ile 439/2. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma ilamına uyularak bozma kararı gereğince hüküm verilmesine bozma ile usulü kazanılmış hak teşkil eden hususların yeninden incelenmesinin mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.3. 6100 sayılı HMK’nın 326/2. maddesine göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Davalı tarafça yapıldığı tespit edilen 2.250,00 TL yargılama giderinin davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 382,15 TL kısmının davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.

Bu nedenle kararın bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7 nci maddesi hükmü gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının 3.3. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının “7” no.lu bendinin üçüncü satırında yer alan “davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına” kelimelerinin çıkartılmasına, yerine “davalı tarafça yapıldığı tespit edilen 2.250,00 TL yargılama giderinin davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 382,15 TL kısmının davacıdan tahsiline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına” kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.