"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/168 E., 2021/273 K.
DAVA TARİHİ : 07.08.2006
HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kooperatif arasında, İskenderun 2. Noterliğinin 03.06.1996 tarih 10827 yevmiye no.lu ve ek 30.12.1996 tarih 33875 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelere göre maliki bulunduğu İskenderun Madenli köyü 316 parselde payı karşılığında inşaat yapılarak 2 adet dubleks daire verilmesinin kararlaştırıldığını, yapılan ifraz ve tevhitler sonucunda oluşan 1987, 1988, 1989 1991, 1992 parsellerde tarafların paydaş olduklarını, 1994 parselin müstakilen davalıya kaldığını, sözleşmeye göre inşaatın 25.05.1999 tarihinde anahtar teslimi yapılması, gecikme halinde her daire için aylık 250 TL kira tazminatı ödenmesi gerektiğinden, 86 ay geçmesine rağmen teslim edilmeyen daireleri için 43.000,00 TL nin teslimi gereken 25.05.1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
BİRLEŞEN AYNI MAHKEMENİN 2021/110 ESAS SAYILI DOSYASINDA DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin dava konusu parselde toplam 265/1120 hisse maliki olduğunu, 316 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın diğer tapu malikleri ile kat karşılığında inşaat yapılması için değişik tarihlerde muhtelif sözleşmeler yaptığını, sözleşmeye göre 316 parselin tevhit ve ifrazından sonra oluşan 1987 parsel sayılı imar adası dahilinde yapılmasına karar verilen toplam 24 adet konuttan 47 no.lu dairenin davacıya tahsis edildiğini, ayrıca davacıya 1984 parsel no.lu imar adasında bulunan 8 no.lu konutun tahsis edildiğini, müvekkili kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin akdedildiği tarihten itibaren davalılara ait taşınmazlar üzerine asgari olarak 15.000 TL den fazla tevhit, ifraz, proje yapımı, inşaat ruhsat harçları, alt yapı hafriyat, çevre düzenlemesi, imar yolları yapımı, imar adalarında yapılan inşaat bedelleri vs. harcamalar yaptığını, müvekkili kooperatifin kendisine tahsis edilen 76 adet konuta eşit sayıda üye kayıt işlemlerini tamamlayamadığı için mevcut üyelerden toplayabildiği üye aidat ve katılım payı ile imalat işlerini yürütürken öncelikle arsa sahiplerine tahsis edilmiş 37 adet konutun inşaatını tamamlamaya gayret ettiğini, ancak davalı üyelerin kooperatifin inşaat alanına gelerek üye adaylarını menfi yönde etkileyerek kooperatifin bu inşaatları tamamlamadan inşaat yerini terk edip gideceğini söyleyerek kooperatife üye olmalarını engellediklerini, davalı ...'ın İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/214 esasına kayden müvekkili kooperatif aleyhine Ceza-i Şart Tazminatı davası ikame ettiğini ve gıyapta yürütülen dava sonunda 43.000 TL ceza-i şart tazminatının müvekkili kooperatiften tahsiline karar verildiğini belirterek davalı ...'ın feshedilen Kat karşılğı inşaat sözleşmesinin feshine dayalı olarak İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden almış olduğu karar ile hükmolunmuş gecikme cezalarından dolayı davacı müvekkili kooperatifin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II.ASIL DAVA CEVAP
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN AYNI MAHKEMENİN 2021/110 ESAS SAYILI DOSYASINDA CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.07.2007 tarihli ve 2006/214 Esas, 2007/1072 Karar sayılı kararı ile yüklenicinin edimini yerine getirmediği, inşaatın halen bitirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2019/2385 Esas, 2019/3619 Karar sayılı kararıyla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ve ona bağlı olarak gecikme tazminatı isteminin geçerli olabilmesi için, tüm paydaşların sözleşmeye katılmış olması gerektiği, mahkemece bu hususun öncelikle araştırılarak, tüm maliklerce sözleşme imzalanmış olması halinde davanın esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede, tüm dava dışı parsel malikleri ile ayrı ayrı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığı, tüm paydaşların sözleşmelere katıldığı, diğer paydaşlarla imzalanan sözleşmelerin dosya arasına alındığı, diğer arsa parsel maliklerince açılan gecikme cezası davalarının kesinleştiği, davalı yüklenicinin belirtilen sürede taşınmazı zamanında bitirme ve teslim etme edinimini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise; menfi tespit davalarının gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava olduğu, eldeki davada tespiti istenen borcun kaynağının iş bu dosyada asıl davada hüküm altına alınan cezai şart alacağı olduğu, birleşen dava davacısının menfi tespit davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı kooperatif vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ve birleşen dosya davacı vekili temyiz dilekçesinde; tüm arsa sahipleri aleyhine ikame ettikleri kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin haklı nedenlere dayalı olarak geçmişe dönük feshedilmiş olması nedeniyle kooperatif tarafından yapılan tüm harcamaların ve mahrum kalınan karın tahsili davası ile birlikte, davalı ... aleyhine İskenderun 3 Asliye Hukuk Mahkemesinden alınmış gecikme cezalarına ilişkin gerekçeli kararına dayalı olarak İskenderun İcra Müdürlüğünün 2016/83358 E. Sayılı takip dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti davası açtıklarını, mahkemece bu talepleri tefrik ederek iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, davalı kooperatifin halen İskenderun 3 Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde derdest olan 2017/822 E. Sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile yapılan tüm imalat bedellerinin ve mahrum kalınan karın tahsili istemi ile açılan davanın sonucunun beklenmesine karar verilmesi gerektiğini, TBK 125/Son maddesinde düzenlenen amir hüküm uyarınca kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük feshi nedeni ile müvekkili kooperatifin daha önce arsa sahiplerine ödemiş olduğu gecikme tazminatlarını istirdat etmesi ve henüz ödenmemiş gecikme ceza tazminatlarını da ödeme yükümlülüğünün kalmaması nedeni ile halen derdest olan işin geç tesliminden doğacak olan gecikme tazminatlarını ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkmış olması nedeni ile davacı arsa sahibinin haksız davasının reddine ve halen derdest olan icra takibinden dolayı borçlu olmadığımızın tespitine ilişkin davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, arsa sahibinin yükleniciden gecikme tazminatı istemine, birleşen davada ise yüklenici kooperatifin açtığı menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355-371 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.1. Mahkemece asıl dava yönünden; bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede, tüm dava dışı parsel malikleri ile ayrı ayrı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığı, tüm paydaşların sözleşmelere katıldığı, diğer paydaşlarla imzalanan sözleşmelerin dosya arasına alındığı anlaşılmış, asıl dava yönünden verilen karar yerindedir.
2.2.Birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise; asıl ve birleşen her iki davanın da dayanağı aynı icra takibine ilişkindir. Bu durumda asıl davada arsa sahibinin, itirazın iptali davası açmasından sonra, yüklenicinin işbu davada menfi tespit talebinde bulunmasında hukuki yararı yoktur. Çünkü borçlu, itirazın iptali davasına karşı vereceği cevap dilekçesinde borçlu olmadığı savunmasını ileri sürebilir; açılmış ve görülmekte olan bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.