"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davacı şirketin asıl yüklenicisi olduğu "... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Laboratuvar Araştırma Merkezi Yapım İşi" ile ilgili bir kısım işlerin davalı tarafından yerine getirilmesini konu alan 24/01/2014 tarihli sözleşme imzalandığını, davalının ... programına uymayıp işleri yarım bıraktığını, yükümlülüklerini ifa etmediğini, hatalı imalatlar yaptığını, işi geciktirdiğini, bunun üzerine 10.04.2015 tarihli ihtarla sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/16 D.... sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı imalatın bulunduğunun tespit edildiğini belirterek, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla halen var olan eksik ve ayıplar ile müvekkili tarafından giderilen eksik işler nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL, sözleşmenin yerine getirileceği inancı ile başka bir sözleşme yapma fırsatı kaçırıldığı için oluşan 75.000,00 TL'lik zararlarına karşılık şimdilik 15.000,00 TL, işlerin süresinde yapılmamış olması nedeni ile gecikme cezası alacakları olan 457.564,00 TL için şimdilik 15.000,00 TL gecikme cezası ve sözleşme giderleri, mahkeme tespit gider masrafları için şimdilik 2.500,00 TL olmak üzere toplam 47.500,00 TL'nin sözleşmenin fesih tarihi olan 10.04.2015 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini eksiksiz ve süresinde tamamlayıp işi davacıya teslim ettiğini, davacının iddia ettiği gibi hatalı imalatların ve işin geciktirilmesinin söz konusu olmadığını, davacının ödemeleri düzgün şekilde yapmadığını, davalının üstlendiği işlerin yerine getirilmesinin davacı ya da diğer taşeronlar tarafından yapılacak işlerle bağlantılı olduğunu, davacının veya davalı dışındaki diğer taşeronların sorumluluğunda olan işlerin süresinde yerine getirilememesi nedeniyle davalı tarafından üstlenilen işlerin davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle aksadığını, bunun sorumluluğunun davacı tarafa ait olduğunu, tespit dosyasındaki hesaplamanın gerçeği yansıtmadığını, yapılacak işlerin sözleşmede açıkça düzenlendiğini, yaptığı imalat ve oranının tabloda gösterildiğini, eksik ... olarak bedeli talep edilen bazı imalatların sözleşme dışındaki imalat olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme kapsamı dışında ilave ... olarak 1.250 kg ağırlığında sac ve profil imalatı baca şapkaları yaptığını ve bu nedenle 7.500 TL+ KDV alacağının da olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının asıl yüklenicisi olduğu işin, asıl işvereni olan ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğüne davacının düzenlediği sözleşmede belirtilen süre içerisinde teslim edilmiş olması nedeni ile herhangi bir gecikmenin bulunmadığı, üstelik asıl işveren rektörlük tarafından davacı için gecikmeden kaynaklanan ceza faturası düzenlenip tahsilatının yapılmadığı, sonuç olarak davalının imalat ve montajını yaptığı işlerden kaynaklanan nedenlerle asıl işveren tarafından davacıya gecikme cezası kesilmediği ayrıca davacının üstlendiği işlerde gecikme var ise bunun davalıdan kaynaklanmadığının ve davacının gecikme cezası nedeni ile talep ettiği miktarın davalıdan tahsilinin mümkün olmadığı, davacı her ne kadar fesih işleminin haklı nedene dayandığını, başka bir yüklenici ile daha uygun şartlarda sözleşme yapmak fırsatını kaçırdığını belirtip bu nedenle oluşan zararının kısmen davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, davalının sözleşme hükümlerine uygun biçimde ve süresinde imalat ve montaj işini gerçekleştirdiği, davacının fesih işleminin haklı nedene dayanmadığı kabul edildiği için kaçırılmış fırsatın varlığından söz edilemeyeceği gibi davacının bir diğer talebi olan sözleşme giderlerinin de davalıdan aynı nedenlerle talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda fesih işleminin sözleşmedeki 28/a bendine dayanarak gerçekleştirilmesi gerektiğine dair bilirkişi beyanının esas alındığını, sözleşmenin 28. maddesinde fesih koşullarının düzenlendiğini ve madde hükümlerinin mahkemece dar yorumlandığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davalının sözleşmede düzenlenen tarihte edimini yerine getirmemesinde davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, söz konusu hükmü kanıtlar nitelikte hiçbir delil sunulmadığını, tanık beyanlarının esas alındığını ancak tanık beyanlarının güvenilir olmadığını, işin aksamasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bilirkişi raporunda feshin haklı olmadığı bildirilmiş ise de, sözleşmenin feshine ilişkin a bendinde 2 farklı durumdan söz edildiğini, bunlardan birinin sözleşme şartlarına taşeronun riayet etmemesi, diğerinin ise yapılan yazılı uyarıların dikkate almaması olduğunu, aynı zamanda işin protesto çekmeye hüküm almaya hiçbir kanuni uygulamaya tabi olmaksızın işveren tarafından tek taraflı feshedilebileceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu madde yorumlanırken sözleşme eki şartlara riayet etmemenin ve şantiye şefinin uyarılarını dikkate almamanın da bir haklı fesih nedeni olarak kabul edilmesi gerektiğini, davalının her aşamada mail ve sözlü iletişim yolları ile uyarıldığını, karara esas alınan 04.04.2018 tarihli bilirkişi raporunun kendi sınırlarını aşan cinsten ve kabul edilemez şekilde hukuka aykırı beyanlar içeren bir rapor olduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/16 D. ... dosyasının incelenmediğini, tespit dosyasında tespit edilen hususlar ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda belirtilen açıklamalarda açıkça çelişkiler bulunması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini, tespit dosyasında eksik ve ayıplı ... bulunduğunun tespit edildiğini ve toplam bedelinin 278.327,72 TL olduğunun bildirildiğini, 15/11/2014 tarihli taahhütnamenin hiç değerlendirilmediğini, sözleşme şartlarına riayet etmeyen davalının sözleşmedeki ceza-i şartları kabul edip tekrar ek süre istemekle birlikte yeni bir cezai şart anlaşması yaptığını, ancak davalının bu taahhütnameye de uymayarak işi tamamlamadığını, hatalı imalatları düzeltmediğini, hal böyle iken taşeronun kusuru bulunmadığı, feshin haksız olduğu ve gecikme cezası uygulamasının hukuka aykırı olduğu şeklindeki gerekçeli kararın hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunda davalının yaptığı işte eksik ve ayıplı ... bulunduğunun belirtilmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini, davanın kabul edilmesi gerekirken reddedildiğini, eksik inceleme ve kusur durumu araştırılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sözleşmenin feshinde, davacı yüklenicinin, fesihten önce davalıya süre vererek yazılı olarak uyarıda bulunmadığı gibi işin gecikmesinin davalı dışında davacının yaptığı veya yaptırdığı diğer işlerin zamanında yapılmamasından kaynaklandığı, işin uzamasında davalının kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının fesihte kusurlu, davalının ise sözleşme gereğince ... bedeli kendisine ödenmesine rağmen işi tamamlamadan ... yerini terk ederek işi eksik ve ayıplı olarak yapması nedeniyle kusurlu olduğu anlaşıldığından tarafların sözleşmenin feshinde ortak kusurlu olduklarının kabulü gerektiği, yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar talebinde bulunabilmesi için fesihte tamamen kusursuz olması gerektiği bu nedenle müspet zarar kapsamında kâr kaybı istenmesinin mümkün olmadığı, sözleşme götürü bedelli olduğundan taşeronun bu sözleşmeyi kısmen ifa etmesi halinde hak ettiği ... bedelinin saptanması ya da ... sahibinin fazla ödemesi olup olmadığının belirlenmesi için, gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam ... bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği, buna göre hakediş bedelinin fazla ödenmesi nedeniyle davacının taleple bağlı kalınarak 15.000 TL'ye yönelik alacak talebinin yerinde olduğu, diğer alacak kalemleri yönünden ise sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu olması nedeniyle mahrum kalınan kar ve menfi zarar talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2019 tarih ve 2016/346 E-2019/841 K sayılı kararının HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 15.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sözleşmenin feshinde davacının kusuru olmadığını, taşeron firmanın sözleşme şartlara riayet etmediğini, müvekkil şirketin taşeron firmanın ... bedeli kendisine ödenmesine rağmen işi terk ederek işi eksik ve ayıplı yapması sebebiyle sözleşmenin 28. maddesi gereğince fesih hakkını kullandığını, ortak kusurun söz konusu olmadığını, tespit dosyasının incelenmediğini, bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda çelişkilerin mevcut olduğunu, ayrıca dosya kapsamında 15.11.2014 Tarihli Cezai Şarta dair taahhütname bulunmakta olup buna dair değerlendirme yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, sözleşmeye ilave ve sözleşme dışı olarak müvekkil şirkete ... yaptırıldığı, istinaf mahkemesinin; sözleşme ile üstlenilip yapılan işler toplamının %85 olarak kabul edip ödenen miktar üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, işin tamamlanma oranının tespitinin net olarak yapılmadığı, sadece fotoğraflar ile işin tamamlanma oranının tespit edilemeyeceği, davacının davasını ispat ile mükellef olduğu ve sözleşmede pursantajlara yer verilmediği, davacı tarafça geçici hakediş raporlarının tutulmadığı, davacının işin yarım bırakıldığına yönelik delil sunamadığı, müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik hesaplandığı, istinaf mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile 15.000,00-TL'nin müvekkilden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, talep edilen 47.500,00-TL'den kalen 32.500,00-TL'nin reddine karar verildiği ve reddedilen bu miktar üzerinden üçüncü kısımda belirtilen oranlarda vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik hesaplama ile 4.636,90-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da yerinde olmadığı belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Taraflar arasında ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Laboratuvar Binası ve Araştırma Merkezi'nin malzemeli ve işçilik dahil her türlü alüminyum doğrama çelik ve demir veya ahşap kapı kanadı kasaları aksesuarları dahil imalatlarının ve montajının anahtar teslimi yapılmasına ilişkin 24/01/2014 tarihli eser sözleşmesi imzalanmış olup davacı yüklenici, davalı ise taşerondur.
Sözleşmenin 3. maddesinde işin bedeli anahtar teslimi götürü bedel olarak 466.200+ KDV, işin teslim süresi ise taraflar arasındaki 15.11.2014 tarihli taahhütname gereğince 01.12.2014 olarak kararlaştırılmıştır.
Sözleşme kapsamında davacı tarafça nakdi ve çekle toplam 550.115 TL'nin ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığı ve dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporuna göre eksik ve ayıplı işler dahil işin tamamlanma oranının %85 olduğu anlaşılmaktadır.
Yine sözleşmenin feshi başlıklı 28. maddesinde; davalının sözleşme eki şartlara riayet etmemesi, yapılan uyarıları dikkate almaması, sözleşme konusu işlere ait hak edişlere konan hacizlerin %10’unu geçmesi, mücbir sebeplerin meydana gelmesi hallerinde, protesto çekmeye, hüküm almaya ve hiçbir kanuni uygulamaya tabi olmaksızın davacı tarafından feshedileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı yüklenici, davalı taşeron aleyhine keşide ettiği 10.04.2015 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 28. maddesi gereğince sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. İşin feshine kadar geçen süreçte davacı yüklenicinin işlerin ifası, eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi hususlarında taşerona yapılan yazılı bir uyarı dosya kapsamında bulunmamaktadır. Yine bilirkişi raporunda da taraflar arasındakş sözleşme gereğince eksik işlerin tamamlanması için inşaattaki yüklenicinin yaptırdığı diğer işlerin tamamlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle davacı yüklenicinin, fesih ihtarnamesinden önce davalıya süre vererek işin süresinde veya eksik olduğuna ilişkin yazılı olarak uyarıda bulunmadığı, işin gecikmesinin davalı dışında davacının yaptığı veya yaptırdığı diğer işlerin zamanında yapılmamasından kaynaklandığı, davalının ise sözleşme gereğince ... bedeli kendisine ödenmesine rağmen işi tamamlamadan ... yerini terk ederek işi eksik ve ayıplı olarak yapması nedeniyle kusurlu olduğu anlaşıldığından tarafların sözleşmenin feshinde ortak kusurlu olduklarının kabulü gerektiği, yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar talebinde bulunabilmesi için fesihte tamamen kusursuz olması gerektiği bu nedenle davalının menfi zarar kapsamındaki taleplerinin reddi yerinde olup, davalı vekilinin bu husustaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Hesaplamaya yönelik itirazlar bakımından ise; taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelli olduğundan ... bedeline yönelik hesaplamada eksik ve ayıplı işler dikkate alınarak işin tamamlanma oranının tespit edilip, yapılan ödemeler düşülerek ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek hüküm altına alınan miktar yerinde olduğundan taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.