Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3260 E. 2023/3879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Resmi şekle aykırı bir ön sözleşmeye dayanılarak cezai şartın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin resmi şekil şartına tabi olduğu, taraflar arasındaki ön sözleşmenin bu şartı taşımadığı ve geçersiz sözleşmeden kaynaklı cezai şart talebinin de hukuken mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1276 E., 2022/878 K.

DAVA TARİHİ : 17.10.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/484 E., 2019/133 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmişsede miktar itibariyle duruşma sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedildikten ve kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan 30/06/2016 tarihli ön sözleşme ile davalının İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, Bağlar mahallesinde yapacağı inşaat için davacının taşınmazına komşu parseller ve Bağcılar Belediyesine ait yolun kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle satın alınacağının ve davacının parseline karşılık 3 adet ev verileceğinin kararlaştırıldığını, davalının komşu parsel sahipleriyle anlaşamaması nedeniyle asıl kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılamadığını, ön sözleşmede diğer parsel sahipleriyle anlaşılamaması ve asıl sözleşmenin yapılamaması halinde ödeneceği kararlaştırılan 150.000,00 TL bedelli ceza-i şart alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının icra dosyasına itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde; sözleşmede davacı lehine düzenlenmiş bir cezai şart maddesi olmadığını, geçersiz sözleşme gereğince ceza-i şart istenemeyeceğini, müvekkilinin ön sözleşme yaptığını ancak arsa sahiplerinden dolayı esas sözleşmenin yapılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin noterde düzenlenmesi gerektiği ancak taraflar arasında akdedilen 30/06/2016 tarihli ön sözleşmenin resmi şekil kuralına aykırılık sebebiyle geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı arsa sahibi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı arsa sahibi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili tarafından davalıya vekaletname verilmek ve taşınmazdaki kiracılar tahliye ettirilmek suretiyle her türlü yükümlülüğün yerine getirildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, resmi kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamaya yanaşmadığını, hiç bir işlem yapılmaması üzerine müvekkilinin davalıyı azlettiğini, diğer parsel sahiplerinin de davalıya gönderdikleri ihtarname ile ön sözleşmeleri feshettiklerini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen ihtarname ile ön sözleşmenin geçerli olduğunun belirtildiğini, uyuşmazlığın kentsel dönüşüm hukukuna tabi olup, bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, davalının ön sözleşme ile Belediye'ye müracaatta bulunduğunu ve binayı yıktığını, Belediye'nin bu sözleşmeye binaen evin yıkımına onay verdiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, müvekkilinin davalıya güvenerek kiracılarını çıkarttığını, kira mahrumiyeti yaşadığını, ön sözleşmedeki gecikme tazminatı kendisinin teminatı olmasına rağmen göz ardı edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilince ileri sürülen sebeplerin emredici yasa hükümleri karşısında geçersiz olan ön sözleşmeyi geçerli hale getirmeyeceği, resmi şekle uygun olmayan sözleşmelerin geçerli hale gelmesini sağlayacak istisnai hallerin de somut olayda bulunmadığı, cezai şartın müspet zararlardan olduğu ve istenebilmesinin sözleşmenin geçerli olmasına bağlı bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı arsa sahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı arsa sahibi vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, ön sözleşmenin diğer parsel sahipleri ile de imzalandığını fakat davalının sözleşmeden sonra hiçbir işlem yapmadığını, davalının sözleşmenin geçersizliğine dayanmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle müvekkilinin zararlarının oluştuğunu, davalının noterde sözleşme yapmaya yanaşmadığını, davalının sözleşme sırasında bu sözleşmenin imzalanması için doğru olmayan bilgiler ile müvekkilinin iradesini sakatladığını, Belediyede işleme alınan bir sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye işbedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 12, 29, 237 nci maddeleri ile 470 ve devamı maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706 ncı maddesi, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ncı maddesi ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ıncı maddesi, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların, bölge adliye mahkemesince verilen esastan ret kararına karşı temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.