"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/191 E., 2022/219 K.
DAVA TARİHİ : 18.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalının hizmet bedelinin bir kısmının ödemesini yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, tarafların yapı denetim hizmet bedelinin iade edileceği konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma neticesinde de tarafların birbirlerine herhangi hak yada alacağı kalmadığını, müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14/04/2016 tarih ve 2014/1417 Esas, 2016/261 Karar sayılı kararıyla; davacının sunduğu ticari defterlerde 53.839,54 TL alacaklı bulunduğu, geri kalan kısım yönünden alacaklı olmadığı tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14/04/2016 tarih ve 2014/1417 Esas, 2016/261 Karar ssayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 10.12.2019 tarih ve 2016/8341 Esas, 2019/5244 Karar sayılı kararıyla; davacı ... firmasının ücrete hak kazanıp kazanmadığının yapılan inşaatın seviyesine göre belirlenmesi gerektiği, bu hususun ise ancak aralarında inşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti marifetiyle belirlenebileceği, bu nedenle mahkemece içinde inşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturulup denetlenen inşaatın da görülmek suretiyle rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak, tarafların 29.12.2007 tarihli adi yazılı sözleşme ile yapı denetim hizmet bedelinin iade edileceği karşılığında davacıya daire verileceği konusunda anlaştıkları, taşınmazın davalı tarafından davacıya teslim edildiğine ilişkin dosyaya bir belge sunulamadığı, bu durumda davalının teslim edimini yerine getirmediğinin anlaşıldığı,sonuçta davacının yaptığı iş karşılığı hak edişini tahsil edemediği, bu nedenle ilk hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden ve hükme esas alınan bilirkişi raporu, defter ve kayıtlar doğrultusunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 53.839,54-TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, adi yazılı sözleşme hiç yokmuş gibi karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki yapı denetim sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.