"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı arsa malikleri ile dava dışı ... Tur. Dış Tic. Ve İnş. A.Ş arasında davalı arsa maliklerinin maliki bulunduğu taşınmaz üzerindeki binanın yıkılarak arsa haline getirilmesinden sonra bu arsa üzerinde sözleşme eki etüt kat planları ve paylaşım krokisinin görüldüğü şekilde inşaat yapılması konusunda 20.03.2015 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, taşınmazda yapılacak inşaat işi kapsamında yapılacak binaların doğrama ve panjur sistemlerinin teknik şartname ve projelerine uygun üretilmesi ve yerinde uygulama işinin müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda müvekkili şirket ile dava dışı yüklenici arasında her blok için ayrı ayrı 2 adet alt eser sözleşmesi imzalandığını,müvekkili şirketin işe Temmuz ayında başladığını ve halen devam ettiğini, üstlenilen işin teslim edilmediğini, ... devam ederken yüklenici dava dışı şirket tarafından müvekkili şirkete ... bedeli karşılığı verilen çeklerden 25.06.2017 keşif tarihli 38.000 TL, 25.09.2017 keşide tarihli 38.000 TL bedelli, 25.08.2017 keşide tarihli 38.000 TL bedelli, 25.092017 keşide tarihli 38.000 TL, 25.10.2017 keşide tarihli 38.000 TL bedelli çeklerin karşılıksız çıktığını ve ödenmediğini, yine 10.05.2017 vadeli 51.600 TL, 10.06.2017 vadeli 51.600 TL, 10.07.2017 vadeli 56.600 TL bedelli,10.08.2017 vadeli 51.600 TL bedelli, 10.09.2017 vadeli 51.600 TL bedelli, 10.10.2017 vadeli 51.600 TL bedelli bonoların ödenmediğini ve protesto olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin üstlendiği işin bedeli olan KDV dahil 555.328,00 TL alacağın işin sonunda tahsil edememe riski ile karşı karşıya kaldığını belirterek, davalıların maliki bulunduğu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 104 pafta 392 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerine TMK'nun 893. Ve 1011 maddeleri uyarınca müvekkili şirket lehine inşaatçı ipoteğinin tescili ile ilgili geçici şerh verilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı ... ... vekili, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 104 pafta 392 ada 20 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davacı şirketin edimini yerine getirmediğini, işi yarım bıraktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususları müvekkili açısından mağduriyete yol açtığını, davacı taraf ve ... Turizm Dış Tic. Ve İnşaat San. A.Ş. arasındaki sözleşmeden doğan alacak için konudan tamamen bağımsız maliklerin tek başına sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmadığını, müteahhit firmaya isabet edecek dairelerin tümüne ipotek konularak maliklerin mağdur edilmemesi gerektiğini, bir uyuşmazlıkta edimi yüklenen tarafı hiçbir şekilde davaya dahil etmeden, herhangi bir yaptırıma tabi tutmamak uyuşmazlığa zemin hazırladığı gibi hak kayıplarına sebep olacağını, mevcut durumun hak ve nesafete tamamen aykırı olduğunu, davanın usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, hakkaniyete de aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türken Altınman vekili, davalı müvekkililinin maliki olduğu, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 104 pafta, 392 ada, 20 parsel sayılı taşınmaz, 6306 sayılı kanun kapsamında riskli ... olup kentsel dönüşüme girdiğini, yüklenici ... Turizm Dış Tic. ve İnş. San. A.Ş. arasında ... 9. Noterliği 20.03.2015 Tarih 11410 Yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, ub sözleşmeye göre yeni yapılacak inşaatın müteahhitliğini ... Turizm Dış Tic. ve İnş. san. A.Ş.'nin yapacağını, ancak yüklenici firmanın inşaatı bitiremediğini ve işi yarım bıraktığını, İnşaatın şuanda durmuş vaziyette olduğunu, davalıların ... ... 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/102 D. ... sayılı tespit dosyası ile sözleşmeye ve projeye aykırılığın tespiti ile inşaatın ne kadar kısmının yapıldığı ve inşaatta ne kadar ... kaldığı hususlarının tespiti istemli dava açılmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alındığını, husumet itirazları olduğunu, davalıların işbu davanın tarafı olamayacağını, davacı taraf ile davalılar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığını, davanın taşınmaz maliklerine değil sözleşmesel ilişki içinde bulunulan yükleniciye açılması gerektiğini, bu sebeple davada ... Turizm Dış Tic. ve İnş. San. A.Ş.' nin taraf olarak gösterilmesi gerektiğini, davanın tarafları arasında sözleşme bulunmadığını, yüklenici ... Turizm Dış Tic. ve İnş. San. A.Ş. arasında "yüklenici sözleşmesi" imzalandığını, davalıların işbu taşınmazın toprak sahipleri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... vs. vekili, müvekkillerinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 104 pafta, 392 ada, 20 parsel sayılı taşınmaz üzerine TMK'nın 893. ve 1011. Maddeleri gereğince davacı lehine kanuni ipotek tescili ve Tapu Sicil Tüzüğü gereğince geçici şerh verilmesi ile dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edildiğini, işbu davanın haksız ve kötüniyetle açılmış olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan delil tespiti bilirkişi raporuna göre inşaatın henüz tamamlanmadığı, davacının yüklendiği doğrama ve panjur işlerinde de eksikliklerin bulunduğu, bu nedenle inşaatçı ipoteği için yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, TMK'nın 895/I ve II maddeleri ve fıkraları gereğince inşaatçı ipoteğinin tescilinin talep edilebilmesi için işe başlama ve işin tamamlanması zorunluluğu bulunmadığını, işin tamamlanıp alacağın kesin olarak tespit edildiği hallerde anapara ipoteğine, alacağın belirli olmadığı durumda ise işe başlama tarihinde veya işe devam ederken azami meblağ ipoteğine karar verilmesi gerektiğini, TMK. 895. maddesinin lafzından açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin işi yapmayı yükümlendiği davaya konu alt eser sözleşmelerinin imzalanmasından başlayan, işin tamamlanmadığı tarihten 3 ay sonrasına kadar devam eden dönemde kanuni ipotek hakkı olan inşaatçı ipoteğinin tescilini talep edebileceğini, üstlendiği işi tamamlamış olmasına gerek olmadığını, mahkemenin gerekçesinde belirttiğinin aksine TMK'nın 895. maddesinde bu yönde bir şart öngörülmediğini, müvekkilinin asıl yüklenici ile yapmış olduğu alt eser sözleşmesi kapsamında dava konusu taşınmazda malzeme ve emek vermek suretiyle meydan getirdiği TMK'nun 893. maddesinin 1. Fıkrasının 3. Bendinde belirtilen nitelikteki edimlerin ifasından doğan alacağını teminen inşaatçı ipoteğini tescil hakkının, davalı arsa malikleri ile dava dışı asıl yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşmeden ve sözleşmenin akıbetinden bağımsız, kanundan doğan bir hak olup, dava dışı asıl yüklenici şirketin edimlerini ifa etmede temerrüde düşmüş olmasının sonuca etkili olmadığını, müvekkili şirketin üstlendiği işin ifasının devam etmekte olduğunu, işin ifası kapsamında gerekli olan tüm malzemenin işin yapılacağı taşınmazdaki şantiyeye depo edildiğini, bu durumun ... ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/102 D.... sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiğini, müvekkili şirketin edimini ifa etmeye devam ederken, dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın müvekkili şirket ile ilgisi olmayan bir sebeple ... Belediyesi tarafından mühürlenmek suretiyle durdurulduğunu, bu konuda müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığını, inşaatçı ipoteğinin geçici tesciline ilişkin davalar ile inşaatçı ipoteğinin kesin tesciline ilişkin davalar için aynı şartların aranması gerektiğinden kastın, inşaatçı ipoteği talep hakkının oluşması için gerekli olan maddi şartların ortaya çıkması olduğunu, bu anlamda inşaatçı ipoteğinin geçici tesciline ilişkin davanın da 3 aylık süre içerisinde açılması, talepte bulunanın inşaatçı ipoteğinin tescilini isteyebilecek alacaklılardan olması ve alacak için malik tarafından teminat gösterilmemiş olması gerektiğini, ancak geçici tescil davası zaten alacağın malik tarafından kabul edilmemesi halinde, inşaat işinin halen tamamlanmadığı, devam ettiği durumda alacağın tam olarak tespitinin mümkün olmadığı durumlarda alacağın kanuni ipoteğin tescili yoluyla teminat altına alınması ve yine alacağın Mahkemece hüküm altına alınması ve kesin tescilin sağlanması için açılacak inşaatçı ipoteğinin kesin tesciline esas olmak üzere alacağın tespitine ve inşaat ipoteğinin kesin tesciline ilişkin davanın hak düşürücü 3 aylık süre içerisinde sonuçlanması mümkün olmadığından 3 aylık hak düşürücü sürenin geçici tescil yoluyla korunarak hak kaybını önlemeye yönelik bir hukuki yol olduğundan bu amaca uygun bir yargılama yapılarak, alacağın malik tarafından kabul edilmiş olması veya Mahkeme hükmüne bağlanmış olması şartının aranmaması, yargılamada alacağın varlığı konusunda ayrıntılı bir inceleme yapılmaması gerektiğini, ihtiyati tedbir taleplerinde olduğu gibi alacağa ilişkin kanaat verici aklaşık bir ispatın inşaatçı ipoteğinin geçici tesciline karar verilmesi için yeterli kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin alacağının TMK'nun 893/3 maddesi kapsamında bir ... alacağı olduğunu, bu alacak için davalı arsa malikleri tarafından teminat gösterilmediğini, müvekkili şirketin dava dışı asıl yüklenici şirketten taraflar arasında imzalanan alt eser sözleşmelerinden dolayı KDV Dâhil 555.328,00 TL alacaklı durumda olduğunu, dosya kapsamındaki deliller ve kesinleşen icra takipleri dikkate alındığında müvekkili şirketin bu alacağını yaklaşık olarak ispat etmiş olduğunu, buna göre, bu alacak için davalı maliklere ait dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 104 Pafta, 392 Ada, 20 parsel sayılı taşınmaz üzerine TMK'nun 893. ve 1011 maddeleri, Tapu Sicil Tüzüğünün 48. ve 50. maddeleri gereği müvekkili şirket lehine inşaatçı ipoteğinin tescili ile ilgili geçici şerh verilmesi (geçici tescil) talebiyle açmış oldukları davanın yasal koşulları mevcut olup davanın kabulüyle karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile yapılan sözleşmenin muhatabının dava dışı yüklenici şirket olup, davalı maliklerin bu sözleşmenin tarafı olmadığı gibi, davacı tarafın, dava dışı yükleniciye karşı dava açıp alacağını da hükme bağlatmadığı ve davacının dava dışı yükleniciden olan alacağının davalı malikler tarafından kabul edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 893/3, 895 ve 1011. maddelerine dayalı olarak davacı lehine ... alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tescili ile ilgili geçici şerh verilmesi talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK 470-486. maddeleri,Türk Medeni Kanununun 896 ve 897. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Türk Medeni Kanununun 1022. maddesi uyarınca da ayni haklar tapu sicil kütüğüne tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. Bu yasal nedenlerle geçici şerh, Türk Medeni Kanunu'nun 896 ve 897. maddelerine göre yüklenicinin, kanuni ipotekten yararlanma bakımından sıra almasını sağlar.
Açıklanan nedenlerle yüklenici ipoteğinin geçici şerhi de tescili de yüklenici ve taşınmaz maliki arasında anlaşma olmadıkça dava yoluyla istenebilir. Taraflar yüklenici alacağının miktarında ve gösterilebilecek teminatta anlaşamazlar ise, yüklenici ipoteğinin tescili davasının görülmesi ve verilecek kararın kesinleşmesi sürecinin uzaması ihtimalini gözeterek geçici şerh davasını açabilirler ve bu davada geçici şerhe karar verilmesi sonucu yapılan geçici şerh, yukarıda açıklandığı üzere yüklenici ipoteğinin mahkemece ya da mal sahibince kabulü hallerinde geçici tescil tarihinden itibaren varlık kazanan ipoteğin kesin tescili, terkin olunacak geçici şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır ve sıra almasını sağlar. O halde geçici şerh davası, diğer koşullar bakımından yüklenici ipoteğinin tescili davası ile aynı koşulları taşımaktadır.
Dava konusu somut olayda davacı alt yüklenici şirketin alacağı, dava dışı yüklenici şirket ile imzaladığı sözleşme uyarınca yaptığı imalâtlardan kaynaklanmaktadır. Sözleşmeler ancak tarafları arasında hak ve borç doğururlar. Davacının sözleşmeden doğan bir alacağı varsa bu alacağın muhatabı ve borçlusu sözleşmenin tarafı olan dava dışı yüklenicidir. Davacı, borçtan sorumlu olan dava dışı yüklenici aleyhine dava açarak alacağını ilâma bağlatmadığı gibi davacının dava dışı yükleniciden olan alacağı davalı arsa sahipleri tarafından kabul de edilmemiştir. Bu durumda şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.