Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3952 E. 2023/3183 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinde, borcun asıl borçlu dışında başka bir şirket tarafından üstlenilip üstlenilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, hizmet alımı sözleşmesinin asıl borçlusu olmasa da, sonradan borcu üstlendiğine ilişkin yapılan e-posta yazışmaları, faturaların davalı şirket adına düzenlenmesi, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin borçlu olarak kaydedilmesi ve davalı şirketin kısmi ödeme yapması gibi hususlar, dış üstlenme sözleşmesinin kurulduğuna dair yeterli delil olarak değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/737 E., 2022/674 K.

DAVA TARİHİ : 09.06.2016

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/639 E., 2018/1007 K.

Taraflar arasında itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan ... Yardım ve Destek Hiz. Tic. A.Ş. arasında 14.01.2015 tarihinde Müşteri Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, bu davalının 25.06.2015 tarihli e-posta içeriğindeki talebine göre davacının diğer davalı Turkish Express Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. adına faturalar düzenlediği, hizmetin karşılığı olarak müvekkili şirketçe tanzim edilen faturaların ödenmemesi sebebiyle davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin tarafının ... Yardım ve Destek Hizmetleri Ticaret AŞ olduğunu, sözleşmenin, faturanın, takibin ve davanın taraflarının birbirlerinden farklı olduğunu, davacının verdiği hizmetin ayıplı olmasından dolayı her iki davalının da zarar gördüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar dava konusu borca dayanan sözleşme davacı ile 1 No.lu davalı ... Yardım ve Destek Hiz. Tic. A.Ş. arasında imzalanmışsa da tarafların 25.06.2015 tarihli e-posta yazışmalarına dayanarak sözleşme konusu borca ilişkin faturaların 2 no.lu davalı Turkish Express Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. tarafından ödeneceği yönünde anlaşarak 13.06.2016 tarihli mutabakat metni imzaladıkları, fatura bedellerinin de 2 no.lu davalı tarafından ödediğinin banka kayıtları, fatura ve ticari defterlerden anlaşıldığı, hizmetin verilmediğinin de fatura öncesi veya ihtarname öncesi davalılar tarafından ileri sürülmediği gerekçesiyle 2 no.lu davalı aleyhine açılan davanın kabulüne, 1 no.lu davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin 1 No.lu davalı şirket ile sözleşme akdettiğini ve iş bu sözleşme uyarınca bahse konu şirkete hizmeti verdiğini, sözleşmenin tarafı olan davalı şirketin almış olduğu hizmete ilişkin faturaların diğer davalı adına düzenlenmesini talep etmesinin sözleşmenin tarafı olduğu ve yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmesi gerektiği gerçeğini değiştirmeyeceğini, taraflar arasında 6098 sayılı TBK'nın 201 inci madde uyarınca “borca katılma” ilişkisinin kurulduğunu, bu nedenle her iki davalının da borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıların ortakları aynı olup aralarında organik bağ bulunduğuna şüphe olmadığını, davalıların ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesi için sunmadıklarını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

Davacı vekili her ne kadar 2 no.lu davalının 6098 sayılı TBK nın 201 nci maddesi uyarınca borca katıldığını ve her iki davalının borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de; 2 no.lu davalı Turkish Express Sigorta şirketinin borca katılımı söz konusu olmayıp TBK nın 195 ve 196 ncı maddeleri uyarınca 1 no.lu davalı ... şirketinin sözleşmeden kaynaklı borcunu üstlendiğinin anlaşıldığı, nitekim 1 No.lu davalı tarafından davacıya gönderilen e-postada bundan sonraki faturaların 2 no.lu davalı adına kesilmesi ve önceki faturalarında bu şekilde revize edilmesi teklif edildiği, davacı şirketçe de tekliften sonraki faturaların 2 no.lu davalı adına düzenlendiği, önceki faturaların da revize edilerek 1 no.lu davalının ismi çizilip 2 no.lu davalının ismi yazılarak ve davacının ticari defterlerinde 2 no.lu davalı borçlu olarak kaydedildiği, böylelikle davacı şirketin bu teklifi kabul ederek dış üstlenme sözleşmesinin tesis edildiği,

Her ne kadar borcun üstlenilmesi önerisi 1 no.lu davalı teklif edilmiş ise de, TBK nın 196 ncı maddesinin "İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına geldiği" hükmü uyarınca 31.12.2015 tarihine kadar bakiye borç için düzenlenen mutabakat mektubunun 2 no.lu davalının imzalanmış olması, tekliften sonraki 2 no.lu davalı adına düzenlenen faturaların iade edildiğinin davalı tarafça ileri sürülmemesi ve mutabakat tarihinden sonra da 2 no.lu davalı tarafça kısmı ödeme yapıldığı nazara alındığında 2 no.lu davalının izni ile dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin önerinin teklif edildiği, bu itibarla borcun 2 no.lu davalı tarafından üstlenilmesi nedeniyle 1 no.lu davalının sorumluluğunun kalmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüş, ilaveten Bölge Adliye Mahkemesince red gerekçesinde hukuki nitelendirmede hataya düşerek sözleşmenin yüklenilmesi ya da borcun naklinin gerçekleştiğinin zımni olarak kabul ettiğini, davalı tarafından sözleşmenin devri veya borcun nakline ilişkin bir itiraz ve savunma olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan açık hesaptan kaynaklanan alacağa dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 195 ve 196 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.