Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4063 E. 2023/3693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1402 E., 2022/1056 K.

DAVA TARİHİ : 25.08.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahk. Sıft.)

SAYISI : 2016/226 E., 2019/92 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile davalı asil ... ve Avukatı Kader Bozkurt gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 03.07.2007 tarihinde davalılardan ... ile yaptığı sözleşmeler uyarınca 1 parsel sayılı taşınmazda F blok 4 numaralı bağımsız bölümü satın almak için 88.025,00 GBP ödeme yaptığını, 2008 yılı Haziran ayından beri malik sıfatıyla zilyet olduğunu, müvekkilinin tapu devir masraflarını dahi ödediğini, ancak yüklenici davalı NK Emlak İnşaat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin edimini yerine getirmediğini, taşınmazın malikinin diğer davalı ... olduğunu, taşınmazın davalılar arasında imzalanan 06.02.2006 tarihli kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi çerçevesinde ortaklaşa yapıp sattıkları taşınmazlardan biri olduğunu, davalı ...'nun arazisi üzerinde diğer davalı tarafından 24 adet daire inşa edilmesi ve bu dairelerin satılarak elde edilen gelirin paylaşılması amaçlı adi ortaklık kurulduğunu ileri sürerek 1 parsel 4 numaralı bağımsız bölümün tapusunun ve her türlü şerhin iptali ile müvekkili adına tesciline, olmadığı taktirde müvekkili tarafından ödenen 88.025,00 İngiliz Sterlini’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olup alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin arsa sahibi, diğer davalının ise yüklenici olduğunu, müvekkili ve diğer davalı yüklenici arasında akdedilen sözleşmede taraflar arasında bir adi ortaklık kurma iradesi bulunmadığını, davacılar ile diğer davalı yüklenici arasındaki sözleşmenin geçerli olmadığını, davalı yüklenici tarafından davacıların talepte bulundukları taşınmaz da dahil olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine devri gereken dairelerin tapuda devredilmediği gerekçesi ile Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/540 E., 2014/261 K. sayılı dosyası ile dava açıldığını, 1 parselde kayıtlı A blok 1, 2, 3 numaralı, E blok 1, 3 numaralı ve F blok 1, 2, 3, 4 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile diğer davalı yüklenici şirket adına tesciline karar verildiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2014/10437 E., 2015/6522 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğunu, bozma ilamında sözleşmedeki amacın yapılacak inşaat nedeni ile edimlerin karşılığının tapu devri esası şeklinde değil gelir paylaşımı sureti ile gerçekleştirileceğinin açık olması karşısında tapu iptal ve tescil istemli davanın dinlenemeyeceğinin belirtildiğini, bu karar neticesinde davacıların davalı müvekkili nezdinde tapu iptal ve tescil talebine dayanak bir hakkının bulunmadığının sabit hale geldiğini, davacılar ile davalı yüklenici arasında akdedilen adi yazılı sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olması ve diğer davalı yüklenicinin davalı müvekkili nezdinde tapu iptal ve tescile dayanak bir hakkının olmadığının yargı kararları ile sabit olduğunu ve olmayan bir alacağın temlikinin temellük edeni alacaklı kılmayacağının açık olduğunu, inşaat sözleşmesi ile arsa sahibi olan müvekkilinin diğer davalı yüklenici şirkete yapılacak inşaat karşılığında sözleşme konusu bağımsız bölümlerin tamamının satılarak elde edilen gelirden %10 pazarlama ve reklam giderleri düşüldükten sonra yarısını ödemeyi vaat ettiğini, davacıların taşınmazın bedelini davalı yükleniciye ödediğini, davalı yüklenici tarafından müvekkiline yapılan bir ödeme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalılardan NK Emlak İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalılar arasındaki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre arsa sahibinin davalı ..., yüklenicinin diğer davalı şirket olduğu, sözleşmenin 4. maddesine göre gelir paylaşımının yarı yarıya olacağının kararlaştırıldığı, bu sözleşme neticesinde taraflar arasında ayrıca adi ortaklık ilişkisinin mevcut olduğu, iç ilişkideki problemin 3. kişi konumunda olan davacılara karşı ileri sürülemeyeceği, tarafların davacılara karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacıların uyuşmazlık konusu yeri 2008 yılından bu yana kullandıkları, taşınmaz bedelinin davacılar tarafından ödendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 4 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılardan ... vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili ile diğer davalı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kurdukları ilişkinin bir adi ortaklık olduğu yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, müvekkilinin adi ortaklığa sebebiyet verecek herhangi bir katkısı bulunmadığını, mahkemece davalı şirketin mevzuata aykırı işlemlerinin açıklattırılması için isticvabı taleplerinin göz ardı edilerek karar verildiğini, müvekkilinin davacıların taşınmazı kullanmalarına muvafakatinin bulunmadığını, adi ortaklık iddiasının kabulü halinde mahkemece öncelikle adi ortaklığın tasfiyesinin sağlanması için taraflara dava açmalarının sağlanmasının dava şartı olduğunu, böylelikle davacının kimden ne miktar alacak talebi olduğunun tespitinin gerektiğini, yüklenicinin müvekkilinden alacağı olup olmadığının araştırılmadığını, davalı yüklenicinin müvekkilinden bir tapu talebi hakkı bulunmadığını, buna göre davacıların yüklenicinin halefi olduğu iddiasıyla müvekkilinden bir alacak veya tapu talebi haklarının da bulunmadığını, davalı yüklenicinin ancak arsa sahibi nezdinde doğmuş ve muaccel bir şahsi hakkını davacılara devir ve temlik edebileceğini, davacıların taşınmaz bedellerinin ödendiğine ilişkin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkiline hiçbir bedel ödemediğini, müvekkilinin baştan beri ödemeye dair belgelerin sahte olduğunu, davalı şirket tarafından sahte surette oluşturulduğunu iddia ettiğini, bu hususta bilirkişi incelemesi talep edildiğini, bu yöndeki taleplerinin mahkemece haksız olarak reddedildiğini, davacıların ve davalı şirketçe varlığı iddia olunan sözleşmeye ilişkin davacı ödemelerinin nerede ve ne şekilde yapıldığı hususunun tespiti için davalı şirketin ticari defterlerinin ve banka kayıtlarının celbi ile bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, alacağın temliki hükümleri kapsamında davacıların bir hakkı olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan karar verildiğini, davacılar ile davalı şirket arasında müvekkilinin gıyabında imzalanan satış sözleşmesinin sunulmamasının manidar olduğunu, bu davaların kusurlu yüklenici şirket tarafından ve bu şirketin yönlendirmesi ile açılan muvazaalı davalar olduğunu, zaman aşımı itirazları hakkında gerekçede olumlu ya da olumsuz bir gerekçe ortaya konulmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dayandığı 06.02.2006 tarihli sözleşmeyi düzenleyen davalı yüklenici şirketin sözleşme tarihi itibariyle arsa maliki tarafından usulünce verilen vekaletnameye ve olura istinaden satış sözleşmelerini yaptığı, davalı arsa malikinin de kabulünde olduğu üzere 9 adet bağımsız bölümün bu vekaletnameye istinaden tapuda devirlerinin yapıldığı, davacıların dayandıkları sözleşmenin ortaklık adına yapıldığı fiilen teslim edilen binanın davacıların kullanımında olduğu, arsa maliki tarafından buna karşı çıkıldığına dair herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı, bedelin tamamının yüklenici şirkete ödendiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılardan ... vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 818 sayılı Türk Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddeleri, 520 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...’ndan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine

Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalı ...’ndan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.