"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1045 E., 2022/1720 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/564 E., 2022/119 K.
Taraflar arasındaki kooperatif birliğinin genel kurul toplantısı için çağrının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatif birliğinin önceki denetim kurulu üyesi olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 43.m. gereğince yönetim kurulu ile ana sözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetçiler kurulunun müvekkili kooperatifi genel kurul toplantısına çağırma yetkisinin bulunduğunu, yine kooperatifin ana sözleşmesinin 52.maddesinde de yönetim kurulunun ihmali halinde genel kurulu olağan veya olağanüstü toplantıya davet etmek yetkisinin mevcut olduğunu, buna rağmen davalının denetim kurulu eski üyesi olarak müvekkili kooperatifi olağanüstü genel kurul toplantı çağrısı yaptığını ileri sürerek, çağrının hukuken yok hükmünde olduğunun tespiti ile çağrının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava açma hakkının bulunmadığını, davalının denetçi olarak seçilmesinden itibaren dava açan yönetim tarafından yapılan usulsüz iş ve işlemlerin görmezden gelinmesi konusunda baskı uygulandığını, yapılan çağrıda usulsüzlük olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...davalı taraf, her ne kadar davacı kooperatif birliğinin dava açma ehliyetinin bulunmadığını ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; sözkonusu kararın doğrudan davacı kooperatif birliğinin genel kurul toplantısı ile ilgili olup davalının dava konusu genel kurul toplantısını çağrısını denetim kurulu üyesi olarak bizzat gerçekleştirdiği gözetilerek sözkonusu itirazlara itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
Dosyamıza sunulan ve davalı tarafından gerçekleştirilen 20/09/2021 tarihli Olağanüstü genel kurul çağrı tutanağının incelenmesinden ise; 2021 yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının 23/10/2021 tarihinde saat 13:00'de gerçekleştirileceği, çoğunluk sağlanamadığı takdirde ise; 30/10/2021 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacağının öngörüldüğü, toplantı gündem maddeleri arasında yeni yönetim ve denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçiminin yer aldığı anlaşılmıştır.
Dosyamızda davalı yan ön inceleme duruşmasından önce beyan dilekçesini sunarak 23/10/2021 tarihinde davacı Kooperatif birliğinin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının yapıldığını belirterek toplantı tutanağının örneğini dosyamıza sunmuştur.
Sunulan bahse konu genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde ise; davalı tarafından gerçekleştirilen genel kurul toplantı çağrısı gündeminde yer alan yönetim ve denetim kurulu asil ve yedek üyeliklerine seçimin 23/10/2021 tarihinde gerçekleştirildiği, dosyamız davalısının da aralarında bulunduğu 4 ortağın davacı kooperatif birliğinin yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süre ile seçildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere; bir davanın dinlenebilmesi için hukuki yararın bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Dava şartları, dava açılmasından hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. Davanın açıldığı anda var olan bir dava şartı (meselâ hukukî yarar) sonradan ortadan kalkarsa, o zaman dava (esastan değil) dava şartı yokluğundan (usulden) reddedilir (HMK madde 114/(1)h ve 115/2).
Yargılama konusu somut uyuşmazlıkta yok hükümünde olduğunun tespiti veya iptali istenilen husus, davalı tarafından yapılan Olağanüstü Genel kurul toplantısına çağrı olup sözkonusu genel kurul toplantısının işbu davanın açılmasından sonra yapıldığı sabit olmakla; davacının dava açıldığında mevcut olup davanın her aşamasında korunması gereken davayı takipte hukuki yararı sona ermiştir. (emsal nitelikte Ankara BAM 23.H.D. Başkanlığı'nın 14/02/2017 tarih, 2017/89E., 2017/122K. sayılı ilamı) Bu durumda, açıklanan gerekçelerle hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK'nin 114/(1)-h bendi ve 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine ..." karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, denetim kurulu üyesinin tek başına genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin bulunmadığını, müvekkiline noter marifetiyle yapılmış herhangi bir olağanüstü genel kurul talebinin bulunmadığını, böyle bir talebin ise yine genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin yönetim kurulunda olduğunu, müvekkili Birlik Yönetim Kurulu tarafından 22.09.2021 tarihli, 16 No'lu kararı ile 2021 Yılı Olağanüstü Genel Kurulu toplantısı'nın 6 Kasım 2021 tarihinde yapılacağına ilişkin çağrı yapıldığını, dolayısıyla davalı ...'nun yapmış olduğu çağrıya dayanak olarak gösterdiği hususların gerçeği yansıtmadığını, zira davalı ...'nun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün 25.09.2018 tarihli görüş yazısı doğrultusunda Olağanüstü Genel Kurul çağrısında bulunduğunu, yerel mahkeme tarafından davanın konusunun hatalı değerlendirildiğini, işbu davanın konusunun davacının yetkisi bulunmaksızın müvekkili Birlik'i Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı için çağrı yapmasının oluşturduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından genel kurul kararının dava konusu edildiği varsayılarak hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle özellikle istinafa gelen taraf sıfatına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif birliğinin genel kurul toplantısı için çağrının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.