"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/867 E., 2023/63 K.
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/288 E., 2021/336 K.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri ..., ..., ..., ... arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca edimlerini ifa ederek arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerin teslim edildiğini, bilahare yapılan ek protokolle yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümün arsa sahipleri tarafından haksız olarak davalı ...’a devredildiğini, ... tarafından da diğer davalı ...’a devredildiğini ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı tapunun kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, aksi halde bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... vekili; Protokolde dava konusu bağımsız bölümün kooperatifin üyesi adına tapu devri yapılacağının düzenlendiğini, davalı ...'ın kooperatif üyesi olduğunu bu hususun arsa sahiplerince bilindiğini, müvekkilleriyle ...'ın irtibata geçtiğinde arsa sahibi müvekkillerinin bu hususa dayanarak devir yaptıklarını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; Müvekkilinin davacı kooperatifin ilk üyelerinden biri olup mevcut davacı kooperatifin yönetimi tarafından usul ve yasaya aykırı olarak kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, mahkeme kararıyla ihraç işleminin iptal edildiğini, dava konusu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği nedeniyle kendisine devrinin haklı olduğunu hem arsa sahiplerinin hem de davacı kooperatifin bu durumdan haberdar olduğunu öne sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; Müvekkilinin dava konusu olan taşınmazı, tapu sicilinin aleniyet ilkesi gereğince tapuda malik olarak görünen ...'tan bedelini nakten ödeyerek satın aldığını, davalılarla arasında akrabalık bağı da bulunmadığını, alım satım öncesinde herhangi bir ticari ilişki ortaklık başkaca herhangi bir alım satım ilişkisi de bulunmadığını, öne sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince dava konusu bağımsız bölümün protokolün 2. maddesine uygun olarak davacı kooperatif bilgisi dahilinde ve kooperatifin talep ettiği üye adına tapuda devri konusunda herhangi bir kararın bulunmadığı, davalı ...'ın mahkeme kararı ile yeniden davacı kooperatif üyesi olmasının tek başına taşınmazın davalı ... adına tesciline yeterli olmadığı, taşınmazın ... adına tescili için protokol gereği davacı kooperatifin açıkça talep etmesi gerektiği, davalılar ... ve ... arasındaki devir yönünden muvazaa iddiasının değerlendirilmesinde ise dosyaya ibraz edilen banka kaydı ve dekontuna göre taşınmazın satış bedelinin bir kısmının banka kanalıyla ödendiği, davalılar ... ile ... arasında herhangi bir akrabalık veya yakın arkadaşlık ilişkisi de bulunmadığı gerekçeleriyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine; taşınmazın temlik tarihindeki değerinin davalı arsa sahiplerinden tahsiline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tüm davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı tüm davalılar tarafından ayrı ayrı süresinde duruşmalı olarak temyiz talep edilmiş ise de kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön incelemede duruşma istemin miktar itibariyle reddine karar verildi. Dosya evrak üzerinde incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü:
1-Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı ... ile davalı arsa sahipleri arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğu ve davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görüldüğünden davalı ... vekilinin ve davalı arsa sahipleri ..., ..., ..., ... vekilinin tüm temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir.
2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosya kapsamından davalı ...’a yönelik muvazaa iddiası ispatlanamadığına göre bu davalı aleyhindeki haksız dava sabit olduğundan davalı lehine kabul edilen tazminat tutarı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalılar ..., ..., ..., ... vekillerinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.2021 tarih, 2020/288 E, 2021/336 K. sayılı kararına 7 numaralı bent olarak “7-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'ye göre hesaplanan 28.750,00-Türk Lirası nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine,” ibaresinin yazılmasına devam eden bent numarasının “8” olarak değiştirilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcın temyiz eden tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.