"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/190 E., 2022/235 K.
DAVACILAR : 1- ... 2- ... 3- ... 4- ...
5- ... vekilleri Avukat ...
Şirketini Temsilen...vekili Avukat ...
...
DAHİLİ DAVALILAR : 1- ... vekili Avukat ... ve diğer 12 dahili davalı
DAVA TARİHİ : 04.01.2012
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve dahili davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı vekili Avukat ... ile dahili davalı asiller ..., ..., ..., ..., ... ve vekilleri Avukat ... ile davacılar ... vd. vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve tapu iptal tescil istemlerine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında...4. Noterliği'nin 15.05.2009 tarih ve 09463 yevmiye no.lu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 9. madde ile kararlaştırılan sürede inşaat bitirilmediği takdirde mal sahiplerine 6 ay içinde emsal kira ödemesinin yapılacağı, ilaveten verilen bu sürenin de aşılması halinde imzalanmış olan sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı hükmünün getirildiğini, ayrıca 9. madde de belirtilen ek süreye rağmen inşaatın bitirilmemesi durumunda mal sahiplerinin zararını karşılamak üzere 10. madde ile taşınmazlar üzerine yapılmış olan tüm imalatın bedelsiz olarak mal sahiplerine verilmesinin taahhüt altına alındığını, davalı sözleşme uyarınca kendisine kalacak olan 559 parseldeki daireleri bitirip sattığını, ancak mal sahiplerine 558 parselde yapacak olduğu daireleri kaba inşaat halinde bıraktığını, belirterek sözleşmenin feshi ile bu sözleşmeye konu taşınmazlar üzerine, davalı tarafından yapılan daireler ve diğer tüm imalatın terk edilerek bedel alınmaksızın davacılara devrine karar verilmesini, 23.02.2021 tarihli dilekçe ile de sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı yüklenici davaya cevap vermemiş, bir kısım dahili davalılar dilekçelerinde tapuda parasını vererek daireyi satın aldıklarını, borçları olmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; sözleşmedeki cezai şarttan dolayı davalının üzerine düşen edimi yerine getirmemesi nedeniyle davanın kabulü ile taraflar arasındaki...4. Noterliği'nin 15.05.2009 tarihli 9463 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve sözleşmenin 10. maddesi uyarınca taşınmaz üzerine yapılan tüm imalatın davacılara bırakılmasına dair verilen karar davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
Temyiz üzerine yapılan inceleme sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 22.20.2019 tarihli, 2016/8724 Esas, 2019/4385 Karar sayılı ilamı ile davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek taraflar arasında ... mahallesinde kain 649 ada 558 ve 559 parseller üzerinde inşaat yapılmak üzere sözleşme akdedildiği, 559 parselde bulunan inşaatların bitirilerek kat irtifak tapularının verildiği, bir kısmının da yüklenici tarafından satıldığı, 558 parselde bir blok inşaatının %97 seviyesinde, bir blok inşaatının da % 1 seviyesinde olduğu, dava dilekçesinde sözleşmenin geriye veya ileriye etkili feshini mi talep ettiğini bildirmediği, mahkemece de bu hususta davacı vekilinin beyanının alınmadığı, inşaatta yapılan imalatın fesih halinde arsa sahibine bırakılacağına ilişkin ceza-i şart hükümlerinin geçersiz olduğu, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10. maddesine değer verilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, mahkemece davacının fesih konudaki beyanı alınıp belirlendikten sonra geriye etkili fesih talep edilmesi halinde sözleşmeye konu tüm inşaat bir bütün halinde değerlendirilip dairemizce kabul edilen oranlar nazara alınarak geriye etkili feshin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi ve geriye etkili fesihte tapu kaydı verilen tüm maliklerin de davada bulunması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacılar vekilinin 23.02.2021 tarihli dilekçesi ile sözleşmenin geriye yönelik feshini talep ettiği, geriye etkili fesihte tapu kaydı verilen tüm maliklerin de davada bulunması gerekmesi nedeniyle davacılar vekiline tüm malikleri davaya dahil etmesi için kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde tüm maliklerin davaya dahil edildiği, geriye etkili fesih talep edilmesi nedeniyle sözleşmeye konu tüm inşaat bir bütün halinde değerlendirilip belirlenen inşaat seviyesi %90'ın altında olduğu bu durumda sözleşmenin geriye etkili feshi mümkün olduğundan davanın kabulü ile taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve dahili davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
1-Karar davalı ve dahili davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre 09.05.1960 gün 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturduğundan bozma uyarınca inceleme yapılması ve hüküm kurulması zorunlu hale gelmiştir. Somut uyuşmazlıkta her ne kadar mahkeme tarafından bozmaya uyulmuş ise de; taraflar arasında ... mahallesinde kain 649 ada 558 ve 559 parseller üzerinde inşaat yapılmak üzere sözleşme akdedildiği, davacının 23.02.2021 tarihli dilekçesi ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesini talep ettiği fakat mahkemece sözleşme konusu olan 649 ada 558 ve 559 parsellerdeki tapu malikleri yerine sadece 649 ada 558 sayılı taşınmazda bulunan tapu maliklerinin davaya dahil edildiği anlaşılmakla 649 ada 559 parseldeki malikler davaya dahil edilmeden ve bozma ilamına aykırı olacak şekilde taraf teşkili sağlanmadan usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca; HMK'nın 297. maddesi gereğince mahkemece kurulan hükümde, hiçbir tereddüde meydan vermeyecek ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara bahşedilen haklar ve yükümlülüklerin açıkça gösterilmesi gerekir. Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile hâkimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
Mahmekece; “Davanın kabulü ile taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve dahili davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında davacılar adına tesciline” şeklinde karar verildiği ve bu hali ile infazının mümkün olmadığı ve tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların hangi oranda kimlere ait olduğu belirlenmeden kurulan hükmün infazda tereddüt yarattığı anlaşılmakla infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
Bu durumda davacılar geriye etkili fesih talep ettiklerinden mahkemece yapılacak iş; dava konusu...ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 649 Ada 558 ve 559 parselde bulunan taşınmazların güncel tapu kayıtlarının temin edilerek tapuda malik olarak görünen kişiler hakkında dava açılıp iş bu dosya ile birleştirilmek üzere davacıya süre verilmesine, verilen sürede dava açılıp birleştirilmez ise davanın taraf teşkili sağlanmadığından usulden reddine, süresinde dava açılıp bu dosya ile birleştirilip taraf teşkili sağlanır ise işin esasına girilerek infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmasından ibarettir.
2-Açıklanan nedenlerle bozma sebebine davalı ve dahili davalıların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve dahili davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2. bent uyarınca davalı ve dahili davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ve dahili davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve dahili davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 10.09.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.