"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı veilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30.04.2015 tarihinde imzaladıkları sözleşme ile ... ili ... ilçesi ... Mah. 33 pafta 5938/5939/5940 parsellerdeki konutların 6306 sayılı kentsel dönüşüm planı kapsamında yıkılıp yeniden yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını, sözleşme kapsamında müvekkilinin tanıtım projelerini, Belediyeden imar çalışmalarını ve ön çalışmalarını, plan proje etüd işlerini yapacağını, bu işler için gerekli görevlendirmeleri yapıp görevlendirdiği kişilerle protokollerini yapabileceğini ve site adına ödemelerini yapacağını, bunun üzerine müvekkili firmanın sözleşme gereği yapması gereken işlemlere başladıktan sonra yetkili mimarın müvekkilini arayarak site sakinlerinin işlemlere engel olduğunu bildirdiğini, 21.08.2015 tarihinde kooperatif yöteniminin olağanüstü genel kurul toplantısı düzenlediğini, bu toplantada kentsel dönüşümle ilgili komisyon kurulması konuları görüşelecek iken gündemde olmadığı halde yeni bir seçim için teklif verildiğini ve yapılan bu seçim ile yönetim kurulunun değiştiğini, yeni yönetimin bir şekilde sözleşmeyi tanımayarak ve müvekkilini azlederek büyük bir zarara uğrattığını, bu konu ile ilgili olarak sözleşmenin 5. maddesinde belirtildiği üzere, davalı kooperatiften kaynaklanan bir sorun sebebi ile sözleşme konusu inşaatların yapımı ile ilgili bir sorun yaşandığı taktirde kooperatifin Tuba inşaatın reklam ve ajanslık hizmetlerine 500.000,00 TL ödemesi gerektiğini, kooperatif kanunu gereği eski yönetimin usulüne uygun olarak aldığı tüm kararların yeni yönetimi de bağlayacağını, sonuç olarak müvekkilinin gerek sözleşme ile belirlenmiş olan cezai şart tutarını gerekse de yapmış olduğu tüm harcamalar ile kaybetmiş olduğu kazanç kaybını ve bununla beraber uğranılan hukuksuz ve yolsuz muameleyi telafi bakımından ... bu davayı açtığını belirterek, bu kapsamda şimdilik 100.000,00 TL'nin davalı kooperatiften faizi ile tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin ilk paragrafının son satırında ''ön sözleşme şartları aşağıdaki şekildedir'' denilmek suretiyle dayanak sözleşmenin ön sözleşme olduğunun belirtildiğini, 3. maddesinde de tüm detayların noterde yapılacak ana sözleşmede belirtileceğinin hükme bağlandığını, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin, resmi şekil şartı aranan bir sözleşme olduğunu, resmi şekil şartına bağlı sözleşmelerin resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmayacağını, resmi şekil şartına bağlı olan sözleşmelerin ön sözleşmeleriinin de resmi şekil şartına uyulmaz ise muteber olmadığını, muteber olmayan sözleşmeye dayalı olarak cezai şart istenemeyeceği gibi, tazminat dahi istenemeyeceğini, basiretli bir tacir olması gereken davacının kanuna aykırı davranışlarından doğan zararlara katlanmak zorunda olduğunu, bu itibarla davacının hiç bir şekilde tazminat taleplerini kabul etme olanağı olmadığını, öte yandan davacının söz konusu sözleşmeye göre kayda değer yaptığı bir şey de olmadıağını, davacı tarafından başlangıçta kaçak inşaat yapıldığını, davalı kooperatifin 2011 yılında belediye tarafından emsal artışı verilmesi sayesinde proje tadilatı yaparak imara aykırı inşaatı yasal hale getirdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların düzenlemiş oldukları 30.04.2015 tarihli ön sözleme gereğince ilerde düzenlenecek kat karşılığı inşaat sözleşmesi bakımından bir kısım hazırlık işlemlerinin yapılması yönünde anlaştıkları, tarafların asıl iradelerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemeye yönelik olduğu, ancak asıl sözleşmenin resmi şekil şartına bağlı olmasına karşın ön sözlemenin resmi şekilde yapılmadığı, bu nedenle geçersiz olduğu, tarafların tacir nitelikleri gereğince şekil şartına uyma ve kanunun aradığı geçerlilik unsuruna bağlı kalmaları gerektiği, geçersiz sözlemeden kaynaklanan cezai şartın talep edilemeyeceği, davacının ön sözleşmeye güvenerek yapmış olduğu bir kısım giderleri ise talep edebileceği, dava dilekçesi ekinde sunulan bir kısım faturalara göre sinevizyon gösterimi, dört bina için alınmış karot bedeli ile bir kısım bürokratik işlemler nedeni ile yapılan mesai için harcanan emek ve harcamaların istenebileceği, sözlemeye güvenerek yapılmış olan zararın tazminin gerekeceği, alınan 18.02.2019 tarihli rapordaki hesaplamaya göre davacının 13.500,00 TL talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 13.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; rapora karşı itiraz süreleri dolmadan tahkikatın sonlandırıldığını ve rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, bu şekilde savunma haklarının kısıtlandığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ... şirketi ile imzalanan 26.05.2015 tarihli protokolün ve sundukları 270.000,00 TL'lik makbuzların dikkate alınmadığını, sözleşmedeki cezai şart düzenlenmesinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili olmadığını, bunun kooperatifin karar defterinde yazılı olduğunu, bu defterin Noter onaylı resmi bir belge olup, yapılan sözleşme ve kararlaştırılan cezai şartın geçerli olduğunu, buna rağmen raporda cezai şart taleplerinin incelenmediğini, mahkemece de bu hususta bir karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını, dosyanın başka bir bilirkişi kuruluna tebliğ edilerek itirazları doğrultusunda rapor alınmasını ve neticesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında talebe konu kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin "ön sözleşme" adi yazılı şekilde imzalandığı, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin aynı zamanda tapu devrini de öngördüğünden resmi şekilde yapılması gerektiği, davaya konu talebe esas kat karşılığı inşaat sözleşmesi ön sözleşme niteliğinde de olsa, asıl sözleşmenin şekli şartına tabi olduğundan resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz olan bu sözleşmeye dayalı olarak taraflarca sözleşmede kararlaştırılan edimlerin ifasının dahi talep edilemeyeceği, ancak tarafların verdiklerini ve varsa diğer tarafın yararına olan harcalamalar ve ... bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu kapsamda belirlenmiş bulunan toplam 13.500,00 TL'lik masrafa ilişkin olarak davalı tarafça bir istinaf itirazında bulunulmadığı, davacı tarafça bunun haricinde kalan harcamaları bakımından ise, söz konusu harcamaların, davalı arsa sahibinin faydalandığı bir imalat bedeline ilişkin olduğunun ispat edilemediği, istinaf dilekçesinde de dile getirilen dava dışı ... Şirketi ile imzalanan 26.05.2015 tarihli protokol kapsamında ne gibi bir plan ve proje, iskan hazırlatıldığının ve bunlardan, ... denetim ve şantiye şefliği hizmetlerinden davalıların ne şekilde faydalandığının ortaya konulamadığı, bu husus ortaya konulmadan sadece bu protokol kapsamında dava dışı şirket tarafından düzenlenen toplam 265.000,00 TL'lik makbuzlara dayalı olarak davalıdan faydalı imalat bedeli talebinde bulunulamayacağı, ön sözleşmeye konu taşınmazdan başlamış bulunan bir hafriyat veya inşaat faaliyeti bulunmadığı gibi, davaların fiilen faydalandıklarını gösterir resmi mercilerden alınmış herhangi bir izin, inşaat ruhsatı vs. belgenin de dosyaya sunulmadığı, istinaf dilekçesinde bahsi geçen ... adlı kişiye yapılan ödemeye ilişkin 5.000,00 TL'lik ödeme makbuzunun ise zaten hüküm altına alınan 13.500,00 TL'lik bedel içerisinde yer almakta olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesince de bu doğrultuda davacının fazlaya dair tazminat talepleri ile cezai şart bedeli talebinin reddedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek ... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 tarih ve 2018/307 Esas, 2019/343 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Temyizi
Davacı dava dilekçesinde özetle; 18.02.2019 tarihli bilirkişi raporunun taraflarına 26.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bilirkişi raporuna beyanda bulunma sürelerinin 09.04.2019 tarihinde sonlandığı, fakat süre dolmadan 02.04.2019 tarihinde yapılan duruşmada tahkikatın bittiği belirtilerek sözlü yargılama için gün tayin edildiği belirtilerek hukuki dinlenme haklarının ihlal edildiği, ... Müh. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile akdedilen 26.05.2015 tarihli protokolün incelenmediği, şirkete 265.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin sözleşmeye güvenilerek yapıldığı ayrıca Kentsel Dönüşüm esnasında yapılacak inşaatların sinevizyon gösterisi için de ... adlı kişiye 5.000,00 TL ödeme yapmış olup makbuzunun dosyada olduğu, bu anlamda ...'e yapılan ödemeyle birlikte müvekkilin toplam zararı 270.000,00 TL olduğu halde mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığı, cezai şart taleplerinin incelemeye dahi alınmadığı belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve ... bedeli alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370. maddesi,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; davacının 08.04.2019 tarihinde rapora itiraz dilekçesi sunarak yeni rapor alınmasını talep ettiği, 15.05.2019 tarihinde hakim tarafından dilekçe üzerine “rapora yapılan itirazın reddi ile önceki ara karar doğrultusunda talebin reddine” yazıldığı ve 18.07.2019 tarihli son celsede de 15.05.2019 tarihinde itirazın mahkemece diğerlendirilerek reddine karar verildiğinin tutanağa geçirildiği, bu durumda davacının rapora itirazlarının değerlendirilerek reddedildiği ve hukuki dinlenme hakkının ihlal edilmediği, sinevizyon gösterisi için ... adlı kişiye yapılan 5.000,00 TL ödemenin raporda değerlendirildiği ve dosya kapsamında ... Müh. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile akdedilen 26.05.2015 tarihli sözleşme gereğince davalı yararına ... yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden ilgiliden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.