Logo

6. Hukuk Dairesi2023/357 E. 2023/566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin bedele dönüştürülmesinden sonra yüklenicinin bakiye alacağı ile arsa sahibinin eksik ve ayıplı iş bedeli ve gecikme tazminatı taleplerine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin edimini yerine getirdiği, işin teslim edildiği, gecikme olmadığı ve eksik/ayıplı işlerin varlığının bilirkişi raporuyla sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Esasdan Red

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1

I. ASIL DAVA

Asıl davada davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında adi yazılı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye ek olarak düzenlenen 22.10.2015 tarihli belgede inşaatın tamamlanmasının kat yerine ivaz karşılığına dönüştürüldüğünü, sözleşmeye göre davalının 550.000,00 TL ödeyeceğini, bunun 300.000,00 TL’sinin davalının Alaybey'deki taşınmazının devri suretiyle sağlanacağını, 250.000,00 TL'sinin ise anahtar teslim edildikten sonra ödeneceği hakkında anlaştıklarını, taşınmazın devredildiğini, ancak zilyetliğin devredilmediğini, 25.10.2016 tarihli tutanakla anahtarların bizzat davalıya teslim edildiğini, ancak bakiye bedelin ödenmediğini, davalıya ihtar da çekildiğini belirterek 250.000,00 TL'nin ihtarın tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı arsa sahibi vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme ve ek sözleşmeye göre davacının edimini tam olarak yerine getirmediğini, projeye uygun oturma ruhsatı alınmış bir inşaatın olmadığını, bu nedenle bakiye 250.000,00 TL'nin istenemeyeceğini, 250.000,00 TL'nin anahtar teslim edildikten üç ay sonra istenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

II. BİRLEŞEN DAVA

Birleşen davada davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde özetle; eksik ve ayıplı imalatların bulunduğunu, bunların tespiti ile yüklenicinin eksiksiz ve ayıpsız teslim borcunu yerine getirmediğini, ruhsattan itibaren sözleşmeye göre 18 ay içinde dairenin teslim edileceğini, ek sözleşmeye göre de geriye kalan 250.000,00 TL'nin anahtar teslimini takiben üç ay içinde arsa sahibinin ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, bağımsız bölümlerin süresi içinde teslim edilmemesinden ve istifa edilememesinden kaynaklanan 50.000 TL gecikmeden kaynaklı alacak ve ıslah dilekçesi ile arttırdığı 111.290,94 TL eksik ve ayıplı imalat bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işin tamamen bitirildiğinin 25.10.2016 tarihli tutanaktan da anlaşıldığını, yapı kullanma izninin 17.04.2017 tarihinde alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,

1. Taraflar arasında ihtilafsız olan adi yazılı KKİS , adi yazılı 22.10.2015 tarihli bedel sözleşmesi, 25.10.2016 tarihli anahtar teslim belgesi, yapı ruhsatının tarihinin 30.12.2015 olduğu, yapı kullanım izin belgesinin 17.04.2017 olduğu, davacının yüklenici olarak sözleşmedeki 18 aylık süre dolmadan işi bitirdiği, yine taraflar arasında bedel ve adi yazılı KKİS nin ihtilafsız olduğu, anahtar tesliminin 25.10.2016 tarihinde gerçekleştiği, davacının bu tarihten itibaren 3 ay sonunda sözleşmedeki bakiye bedeli dava tarihi itibarı ile istemekte haklı olduğu, bu nedenle davacının 250.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 25.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan isteyebileceği,

2.Birleşen davada ise dava tarihinin 02.06.2017 olduğu, bu dava tarihi itibarı ile herhangi bir gecikmenin söz konusu olmadığı, davalı yüklenicinin 18 aylık inşaat süresi dolmadan bir yıl üç ay 17 gün içerisinde yapı kullanım izin belgesini alarak ve anahtar teslimini de 25.10.2016 tarihinde yaparak inşaatı teslim ettiği, teslim işleminin bilim ve sanat kaidelerine uygun olduğu fakat davacı arsa malikinin dava tarihi itibarı ile inşaattaki sözleşmeye aykırı eksik imalatları ve ayıplı imalatları isteyebileceği, bu miktarında bilirkişi raporundan 111.240,94 TL olduğu, bu miktarı da isteyebileceği gerekçesi ile;

2

3.Asıl davanın kabulüne 250.000,00 TL alacağın 25.0.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine birleşen davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine, 111.290,24 TL ayıplı ve eksik imalat bedelinin birleşen davalıdan alınarak birleşen davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; inşaatta projeye aykırılığın, ayıplı ve eksik işlerin mevcut olduğunu, davacı yüklenicinin davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, hukuki teslimin mevcut kabul edilemeyeceğini, inşaatın yarısına yakının eksik olduğunu yüklenicinin inşaaatı imar mevzuatına uygun yapması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, birleşen dosyada ise; inşaatta projeye aykırılıklar olduğunu, dava dilekçesinde bu aykırılıkların ve giderilip giderilemeyeceklerinin tespitini de talep ettiklerini, Bayraklı Belediyesinin İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 10.02.2017 tarihli 56119 sayılı belge ve işlemleri içeren dosyasının mahkemece getirilmediğini, oturma ruhsatı dosyasının getirtilmediğini, rapora ve ek rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, 17.04.2017 tarihli oturma ruhsat alma işlemlerinin gerçeği ifade etmediğini, ortak yerlerin yapılmadığı hallerde oturma ruhsatı verilemeyeceğini, raporun yetersiz olduğunu, bilirkişi raporuna zamanında teslim edilmeme yönündeki miktarı ilave edilmediğini bunun hatalı olduğunu, haksız olan yüklenici için vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 50.000,00 TL'lik kısım ve ıslah edilen kısım için faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca birleşen dosyadaki anahtar teslimi ile ilgili tanıklarının dinlenmemesinin hatalı olduğunu, 25.10.2016 tarihli tutanağın gerçeği ifade etmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı birleşen dosyada davalı yüklenici vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğunu, birleşen dosya için istinaf talebinde bulunduklarını, birleşen dosyanın tespit talepli bir dava olduğunu, iki dosyanın birleştirilmesinin doğru olmadığını, birleşen dosyanın harcının da 0 TL olarak alındığını, yani birleşen dosyanın bir delil tespiti davası olduğunu, yapılan ıslahın da bu nedenle usülsüz olduğunu, mahkemenin ayrıca keşif yapmadığını, böylece yokluklarında yapılan keşif ile hüküm kurulduğunu, ek raporların ve asıl raporun çelişkili olduğunu, 12.03.2018 tarihli ek raporda tespitin, talep edenin beyanlarına göre yapıldığının belirtildiğini, taraflar arasında teknik şartname mevcut olmadığını, yapı kullanma izin belgesinin de alındığını, dava konusu taşınmaz üzerinde hiç bir keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, sadece başka mahkeme tarafından yaptırılan keşif ve rapora üç adet ek rapor alınarak hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek birleşen ve 111.240,94 TL talepli kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1. “Öncelikle taraflar arasında adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, ardından adi yazılı sözleşme bunun 550.000,00 TL bedele dönüştürüldüğü ve sözleşmeye göre bedeli 300.000,00 TL olarak kabul edilen taşınmazın yükleniciye devredildiği ve baki 250.000,00 TL alacak kaldığı inşaat ruhsat

3

tarihinin 30.12.2015, iskan ruhsatının 17.04.2017 tarihinde alındığı, davalı ...'ın inşaatı teslim aldığına ilişkin 25.10.2016 tarihli belgeyi imzaladığı hususlarında ihtilaf yoktur. Buna göre sözleşmede öngörülen 18 aylık süre dolmamıştır. Yapı kullanma izin belgesi mevcuttur ve eksikliklerin yapı kullanma izin belgesine engel nitelikte olmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Yapı kullanma izin belgesinin iptali hususunda davalı ... tarafından bir dava da açılmadığına göre mahkemenin gecikme zararının oluşmadığı gecikme zararının istenemeyeceği yönündeki görüşü doğrudur. Yapı kullanma izin belgesinin geçerli kabul edilmesi gerekir. Birleşen dava dosyasında eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı talep edilmiştir. Islah dilekçesi ile miktar mahkemece kabul edilen bilirkişi raporunda belirtilen eksik ve ayıplı iş miktarına yükseltilmiştir. Asıl dava için davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK 353/(1)-b-1. maddesi gereğince reddi gerekir. 250.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru niteliktedir. Her ne kadar hükümde 250.000,00 TL alacak için yasal faiz işletileceği belirtilmemişse de bu konu yüklenici vekili tarafından istinaf edilmemiştir. Oranın belirtilmediği hallerde de yasal faiz işletileceğinin kabulü gerekir.

2.Birleşen dosyada da davacı ve davalı vekillerinin istinaf istemlerinin yapılan teslimin geçerli olması ve gecikme zararının oluşmaması, teslime rağmen eksik ve ayıplı iş miktarlarını arsa sahibinin istemesinin mümkün olması nedenleriyle HMK 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekir. Teslim konusunda tutanak mevcut olup, tanık beyanları durumu değiştiremeyeceğinden bu yöndeki istinaf istemleri de yerinde görülmemiştir. Birleşen dosya eksik ve ayıplı işlerin tespiti ve gecikme zararının tahsili davasıdır. Projeye aykırılık olduğu eksik ve ayıplı işlerin olduğu bilirkişi raporu ile sabittir ve yapı kullanma izin belgesinin iptali için açılmış bir idari dava yoktur.” gerekçeleri ile taraf vekillerinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı HMK 353 (1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada bakiye alacağın tahsili, birleşen davada kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı iş bedeli alacağı ve teslim süresinin geçmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı TBK 125,126.470-486 maddeleri.

4

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.1.Taraflar arasında adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, ardından adi yazılı sözleşmeye ek 22.10.2015 tarihli sözleşme ile bunun 550.000,00 TL bedele dönüştürüldüğü ve sözleşmeye göre bedeli 300.000,00 TL olarak kabul edilen taşınmazın yükleniciye devredildiği ve baki 250.000,00 TL alacak kaldığı, inşaat ruhsatının 30.12.2015, iskan ruhsatının 17.04.2017 tarihinde alındığı, davalı ...'ın inşaatı teslim aldığına ilişkin 25.10.2016 tarihli belgeyi imzaladığı hususlarında ihtilaf yoktur. Buna göre asıl davada davacı iş sahibinin bakiye iş bedeli alacağına hükmedilmesi yerindedir.

2.2.Birleşen dosyada da; yapılan teslimin geçerli olması ve gecikme zararının oluşmamıştır. Teslim konusunda tutanak mevcut olup, tanık beyanları durumu değiştiremeyeceğinden bu yöndeki temyiz istemleri de yerinde görülmemiştir. Yine eksik ve ayıplı işler yönünden projeye aykırılık olduğu bilirkişi raporu ile sabittir. Bu nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.