Logo

6. Hukuk Dairesi2023/358 E. 2024/3179 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedişlerden kesilen teminat bedellerinin tahsili ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkin alacak davasında, davalının kira sözleşmesine dayalı alacağı ile takas iddiasının kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının kira sözleşmesine dayalı bir alacağının varlığını ve bu alacağın takas imkanı sağlayacak nitelikte olduğunu ispatlayamaması, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da dosyaya uygunluğu ve davacı tarafından açılan davanın hakedişlerden kesilen teminat bedelleri olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1886 E., 2022/211 K.

HÜKÜM/KARAR: Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/1235 E., 2019/299 K.

1-İlk Derece Mahkemesince; eser sözleşmesinden kaynaklanan ve hak edişlerden kesilen teminat bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemi ile açılan davada, davacının ihale ile almış olduğu işin bir kısmını yapmış olduğu teşeronluk sözleşmesi kapsamında davalıya verdiği, tarafların delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile, davacının davalıdan 165.451,72 TL alacağı bulunduğu, asıl alacağa 25.446,25 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, her ne kadar davalı tarafça, ... plaka sayılı aracın kendileri tarafından alınarak davacının üstlenmiş olduğu işte kullanılması için davacıya kiralandığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasında yapılmış olan araç kiralama sözleşmesinin bulunmadığı, bu hususta aralarında sözlü bir anlaşma bulunduğu iddialarını davacı tarafın kabul etmediği, davalı şirket tarafından aracın 26.06.2013 tarihinde 277.300,00 TL bedelle davacı şirkete fatura edildiği, her iki tarafın kayıtlarında da bu faturanın kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı şirket tarafından araç satış işleminden sonra düzenlenen ve süresi içinde davacı tarafça itiraz edilen ve davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 30.06.2014 tarihli 550.658,80 TL tutarındaki araç kiralama faturasından kaynaklandığı, davalının iddialarını somut delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesince; davacı taşeronun üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşme gereğince hak edişlerden teminat kesintisi yapıldığını, açık hesap ticari ilişkide davacının alacaklı olduğunu, ancak söz konusu işin yapımı sırasında davalıya ait aracın davacı tarafça kiralandığını kira bedelinin ödenmediğini kira alacaklarının takası sonrasında davacının alacağı kalmadığını savunmuş ise de söz konusu kira ilişkisinin varlığını ve kira nedeniyle alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı süresinde davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; hükme esas alınan bilirkişi raporunun olaya uygun, içerik itibariyle yeterli ve inandırıcı bulunduğu, davacı taşeron tarafından davalı hakkında Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1369 Esas sayılı dosyası ile açılmış bulunan itirazın iptali davasının dayanağının hakediş alacaklarından ödenmeyen kısma ilişkin olduğu, temyize konu davada ise hakedişlerden kesilen teminat bedellerinin talep edildiği, dava konularının farklı olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.